07 Ekim 2016

Meclis araştırmayacak, AKP araştıracak

Darbe kime uzanırsa uzansın değil, darbe benim istediğim yere kadar uzansın

Milli Eğitim Bakanlığı 81 ile genelge gönderiyor:

Lütfen öğretmenlerimizi adı geçen sendikaya üye yapın, üye kaydetmenizin hiç bir mahzuru yoktur”.

İçişleri Bakanlığı:

Bu sendikanın iç ve dış tehdit anlamında herhangi bir sakıncası yoktur”.

Çalışma Bakanlığı:

Adı geçen sendika yasal olarak tescil edilmiş bulunmaktadır”.

2 Ocak 2014, yeni bir sendika kuruluyor, öğretmenler sendikası, resmi adı “Aktif Eğitim Sendikası”.

Arkasında AKP iktidarı var, ilgili Bakanlıkların resmi yazıları çok net, öğretmenlerin bu sendikaya üye olmaları isteniyor, “yandaş öğretmen” vaziyeti için.

Aktif Sendika gerçekten çok aktif oluyor, arkasında AKP’nin istimi, bir yıl içinde üye sayısı 23 bin 700’e ulaşıyor.

2016 ortalarında üye sayısı 30 binlere çıkar, diye hesaplanırken, 15 Temmuz darbe girişimi yaşanıyor.

Aktif Sendika şimdi nerede?

Çok aktif olarak, FETÖ gerekçesiyle kapatılıyor. İl ve ilçe yönetim kurulları FETÖ’cü diye, görevden alınıyor, tam sayıyı bilmiyorum, belki bir kaç bin sendika üyesi öğretmen işten atılıyor.

İşten atılan öğretmenler şimdi nefesleri çıktığı kadar bağırıyor:

Ben masumum, bize üye olun, diye baskı yaptılar, biz de olduk, hiç bir suçumuz yok”.

İnsanlara, “üye olun” diye baskı yap, şimdi de, “bunlar FETÖ”cü” diye, işten at.

Nerede bu sendikayı özendiren siyasal sorumlular, nerede?

 

Darbe komisyonu

 

Bu hayati bir soru. O soru Meclis’te kurulan komisyona uzanıyor.

İki buçuk ay önce kurulan “15 Temmuz darbe girişimini araştırmakla görevli” Meclis Komisyonu üç gün önce nihayet toplanıyor. Kendi çalışma usulünü belirleyen bir tüzük kabul ediyor. O tüzüğün 5. maddesi:

Komisyon süresince ilgili kurum, kuruluşlardan konuyla ilgili uzman görevlendirilmesi, işlem ve yazışmaların yapılmasında, davet edilecek kişi ve kurumların belirlenmesinde Komisyon Başkanı yetkilidir”.

Komisyona bilgi vermek üzere, kimlerin çağrılıp, kimlerin çağrılmayacağına Komisyon Başkanı karar verecek.

 

Komisyon yönetimi AKP'li

 

Böyle bir komisyonda başkan kilit konumunda.

Komisyon AKP üyelerinin oylarıyla başkanlığa eski bir savcı olan Reşat Petek’i seçiyor. Vaktiyle Ergenekon ve Balyoz’un darbe girişimi olduğunu savunan Petek.

Komisyona kimlerin çağrılıp, kimlerin çağrılmayacağına AKP milletvekili Reşat Petek karar verecek. Tamam, Komisyon Başkanı AKP’li, çünkü Meclis’te AKP çoğunlukta, bu normal.

Ama, devamı değil.

Komisyonun Başkanvekili, sözcüsü ve katibi yine AKP milletvekilleri.

Oysa, komisyon Meclis’teki AKP, CHP, HDP, MHP üyelerinden oluşuyor. Ve komisyonlarda Başkanlık dışındaki diğer makamlar her zaman muhalefet partileri arasında paylaşılıyor. Geleneksel bir centilmenlik, yerleşik bir içtihad.

Bu sefer, 15 Temmuz’u araştırma komisyonunda AKP hiç bir yönetici koltuğunu muhalefete bırakmıyor.

Bu bir ilk ve çok garip bir ilk.

 

15 Temmuz heyecanı geride

 

Garip çünkü:

15 Temmuz gecesi Meclis’te dört parti de, kaya gibi darbenin karşısında yer alıyor.

Uçaklar Meclis’i bombalarken, her partiden milletvekili gözünü kırpmadan, darbe karşısında yerini alıyor.

O heyecanla, ertesi gün dört parti darbeye karşı ortak bir deklarasyon yayınlıyor, ortak önergeyle darbenin araştırılması için komisyon kurulmasına karar veriliyor.

O zaman her şey ortak, şimdi AKP kimsenin ortak olmasını istemiyor. Hani, ne olur, ne olmaz, hesabı.

 

AKP araştırma formülü

 

Komisyon yönetiminin sadece AKP’li üyelerden oluşması ister isemez akla AKP’nin şöyle bir formül benimsediği kuşkusunu yaratıyor:

Darbe kime uzanırsa uzansın değil, darbe benim istediğim yere kadar uzansın”.

Öyle ya, zamanında pek çok sayıda, pek çok kuruma verilen destek var, örneğin Aktif Eğitim Sendikası. Şimdi FETÖ’cü diye tu kaka, peki vaktiyle, o genelgelerin, o tescilin, o iç ve dış tehdit yoktur, manzumelerinin siyasal sorumluları nerede?

Hani “iç tehdit yok” lafı nerede?

Komisyon Başkanı, hepsi AKP’li olan bu destekçileri çağıracak mı, yoksa es mi geçecek?

 

Merak bu ya

 

Aktif Eğitim sadece bir örnek. Karada, havada, denizde, akla gelebilecek her kurumda yerleşmiş FETÖ’cüler var.

-Onların gerçek konumu, siyasal bağlantıları, faaliyetleri nasıl ortaya çıkacak?

-Sadece Reşat Petek’in neyi, nasıl değerlendirmesine mi bağlı kalacak?

-Petek o değerlendirmeleri hangi ölçüye göre yapacak?

-Komisyonda muhalefet üyelerinin, şu kişiyi dinleyelim, önerisine kulak mı tıkayacak?

-Yoksa, birileri Petek’in kulağına, ne yapacağını mı fısıldayacak?

-Bunun adı daha sonra, “15 Temmuz darbe girişimini araştırmak” mı olacak?

-Ve... Komisyon çalışması basına açık mı, kapalı mı olacak?

Gazeteci merakı işte.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Gezi ile “Ahmak” davalarına AYM yol gösterdi

Yılmaz Tunç ikide bir “burası hukuk devletidir” diyor, al hadi kanıtla!..

Binlerce hukukçuya çağrı: Bunun adını siz koyun!..

Anayasa’ya aykırı olduğunu bilerek, yasa teklifi hazırlıyorlar. Çünkü, Anayasa ve Anayasa’ya aykırılık artık bir şey ifade etmiyor. Hukuk başta, bütün idari ve siyasi kavramların içi boşalıyor

“An itibarıyla” geri çekildi: Uçuk kaçık etki ajanlığı

Dezenformasyon Yasası, Sıkıyönetim ve Savaş Yönetmelikleri, Ceza Yasasında değişiklikler, avukatlara getirilen ek yükümlülükler, şirketlere kayyım atanması, belediyelere kayyım atanması, Anayasa Mahkemesi kararlarını hiçe saymak derken... “Devletin güvenliği, iç ve dış yararları” başlığı altında otoriter düzeni kurmaya girişiyorlar

"
"