22 Eylül 2020

Külliye’de "fırsat": Parti - devletin yeni örneği

Siyasal rejimleri ne olursa olsun, dünyada devlet ya da hükümet başkanlarının oturdukları konutlarda, saraylarda ya da "külliyelerde" eşine, örneğine rastlanan böyle bir "fırsat" var mı acaba?..

Eminim, şimdi Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın çıkar ve "bu ilanı doğru bulmuyoruz" der.

Ya da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun çıkar ve "bizim dışımızda verilmiş bir ilan, her ne kadar doğru bulmuyorsak da, vatandaşın gönlünden geçen bir kampanya" der!..

Mutlaka öyledir!.. Haberleri yoktur!.. Milletin kampanyasıdır!..

Bir ilan, aynı zamanda bir çağrı!..

Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’nin Çayeli ilçesinde AKP örgütü üye sayısını artırmak için bir kampanya açıyor, bunu da gazetelere verdiği bir ilanla duyuruyor.

"Seninle daha güçlüyüz"

İlanın başlığı "Seninle Daha Güçlüyüz".

Kiminle güçlülermiş?.. Tayyip Erdoğan’la!..

İlanda Erdoğan’ın bir fotoğrafı ile "Külliye’nin, yani Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın" fotoğrafı yer alıyor.

Fotoğrafın altında akıllara durgunluk veren bir "fırsattan" söz ediliyor:

"Üye olun Külliye’de bir gün geçirme fırsatını yakalayın."

Nereye üye olacaklar?..

Elbette, AKP’ye!..

Bu "şahane, rüya gibi fırsat" duyurusunun altında, Siyasi Partiler Yasası'na göre, kimlerin partilere üye olabileceğine ilişkin maddeler yer alıyor. Aynı zamanda, kimlerin üye olamayacağı da...

İlan pratik ve zeka dolu, teknolojik olanaklar da sunuluyor. Verilen bağlantıdan hemen "ön üyelik kaydı" imkanı tanınıyor. Bundan iyisi can sağlığı, ne de olsa, "Külliye’de bir gün geçirme fırsatı" var işin sonunda!..

Algı operasyonu zinciri

Geçen hafta İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde Erdoğan partililerle toplantı yapıyor. Sosyal mesafenin hiçe sayıldığı, hatta Erdoğan’ın "gönüller bir olduktan sonra fiziki mesafelerin önemi kalmıyor" dediği toplantı!..

O toplantı sonrasında, İstanbul’da Koronavirüs nasıl tırmanıyor, açıklanması gereken bir konu.

Neyse, mesele o değil şimdi. Mesele şimdi "algı operasyonları zincirinden" olmak üzere, "AKP’ye yeni üye kayıtları".

Hiç bir "müjde" tutmuyor ya... Yok Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi, yok ABD Başkan adayı "Biden’in" aylar önce söylediği "Erdoğan’ı devirme" hikayesi, yok Karadeniz’de doğalgaz bulunması, vs. Hepsinin ömrü bir kaç gün sürüyor, sonra insanlar gerçeklere dönüyor.

Şimdi son algı operasyonu "halkımızın kafilelerle AKP’ye üye olma" hikâyesi.

Haliç Kongre Merkezi’nden başlayan bu hikaye, Erdoğan’ın memleketinde tuhaf bir ilanla sürüyor.

Külliye neresi

Erdoğan zaman zaman Külliye ile ilgili olarak benzer ifadeler kullanıyor:

"Burası devletin malıdır, milletin malıdır."

Bu sözün de hikâye olduğu zaten biliniyordu da, şimdi iyice açığa çıkıyor.

Açığa çıkan bir başka gerçek daha var:

"AKP’ye üye olunca Külliye’de bir gün geçirme fırsatı" ne demek?..

Şu demek:

"Parti - devlet uygulamasının zirvesi demek."

Ama, sorular var:

"- Külliye AKP’nin malı mı?.."

- Külliye’yi AKP kendi parasıyla mı yaptırdı?..

- Kimin parasıyla, kime bir gün geçirme fırsatı veriliyor?.."

Bilgileri olmadan olmaz

Bir kişi Çayeli AKP ilçesine üye olacak ve o kişi bir gün Külliye’de ağırlanacak!..

Bundan Külliye’de sorumlu olanların ve hatta Erdoğan’ın bilgisinin olmaması mümkün mü?..

Üye olan kişi, Külliye’ye gidecek, "bakın ben AKP’ye yeni üye oldum, burada bir gün geçirme hakkı kazandım" diyecek ve bu işlemden Külliye’dekilerin haberi, bilgisi olmayacak!..

Kimin fikri ise, derler ya, "Allah akıl fikir versin" diye...

O fikri verenlerin rüyaları muhtemelen şöyle olabilir:

"AKP’ye aniden binlerce kişi üye oluyor, Külliye dolup taşıyor, yandaşlar manşetleri patlatıyor ve sonuçta, AKP dimdik ayakta!.."

Dünyada uygulama

Rusya’nın Kremlininden İngiltere’nin Buckingham Sarayına, Fransa’nın Elysee Sarayından Şili’nin Palacio de Moneda Konutuna, Amerika’nın Beyaz Sarayından, Hindistan’ın Rashtrapati Bhavan Sarayına, Mısır’ın Heliopolis Sarayından Suudi Arabistan’ın Diriye Çiftliğine, Brezilya’nın Palacio do Planalto’sundan, Almanya’nın Bellevue Sarayına, Güney Afrika Birliği’nin Mahlamba Ndlopfu Sarayından Çin Halk Cumhuriyet’nin Zhongnanhai Sarayına kadar...

Siyasal rejimleri ne olursa olsun, dünyada devlet ya da hükümet başkanlarının oturdukları konutlarda, saraylarda ya da "külliyelerde" eşine, örneğine rastlanan böyle bir "fırsat" var mı acaba?..

Kimin aklına gelir böyle bir "fırsat?.."

Bu zeka ancak bizde bulunur!..

Yazarın Diğer Yazıları

Cumhuriyetçisi olmayan Cumhuriyet

AKP'nin imam hatiplerle, vakıf ve derneklerle, kendine bağlı sermaye ile oluşturduğu taban karşısında duranların ortak söylemi var. Hangi siyasi kanatta olurlarsa olsunlar... Ortak söylem Cumhuriyet!..

Piyasa Erdoğan'a, Erdoğan Murat Kurum'a güvenmiyor

Erdoğan ve bakanların İstanbul'da her oy avcılığı Kurum'u biraz daha değersiz kılıyor

Promosyon aldatmacası, İstanbul kâbusu

Başta Erdoğan, hükümetin tekmil bakanları İstanbul’da, hepsi birden Ekrem İmamoğlu’na karşı oy devşirme yarışında. 1946’dan bu yana hiçbir genel ve belediye seçiminde görülmeyen manzaralar!..