- 16 Mart 2020, Resmi Gazete. "Korunan alanlarla ilgili işlemler Cumhurbaşkanı'na bağlanıyor." Kararnamenin bütününe bakıldığında, ilgili mühendis odalarına göre, "korunan alanların imara açılması" söz konusu.
Bütün dünya ve Türkiye Koronavirüs ile yatıp Koronavirüs ile kalkarken, binlerce insanın hayatı söz konusu iken, iki ara bir derede, doğal alanların korunmasıyla ilgili yetki almak!..
- 24 Mart TBMM. Aralık 2019’da gelen tepkiler üzerine geri çekilen bir yasa yeniden Meclis’e geliyor. Buna göre, "derneklere üye olan ya da üyelikten çekilen kişilere ait bilgilerin ilgili idari makamlara bildirilmesi zorunluğu" getiriliyor. Anayasanın "özel hayatın gizliliğini, özel hayatın dokunulmazlığını" garantiye alan 20. maddesi ile Kişisel Verilerin Korunması Yasasına açıkça aykırı olan bu yasa AKP ve MHP oylarıyla kabul ediliyor. Hepimizi gözetleyen "Big Brother" bütün haşmetiyle tepemize dikiliyor. Yasa ayrıca temel hak ve özgürlüklerin korunmasını öngören Anayasanın 13 ve 17. maddelerine aykırı.
Bütün dünya ve Türkiye Koronavirüs ile yatıp Koronavirüs ile kalkarken, binlerce insanın hayatı söz konusu iken, iki ara bir derede, dernek üyesi herkesin bilgilerine ulaşmak hafiyeliği!..
Kanal İstanbul manevrası
26 Mart, şu ünlü "Kanal İstanbul!.."
Doğrudan Kanal İstanbul değil ama, Kanal İstanbul güzergahı üzerinde yer alan iki tarihsel köprünün, Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin yerlerinin değiştirilmesi için Ulaştırma Bakanlığı ihaleye çıkıyor. İhaleye beş firma katılıyor. Şu anda kimin kazandığı belli değil.
Asıl hikâye o gece yarısı yaşanıyor. İhaleyi yapan kurumun bağlı olduğu Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan gece yarısında Tayyip Erdoğan tarafından görevden alınıyor.
1- İhalenin Erdoğan’ın bilgisi dışında yapılmış olması, son bir kaç yılın ışığında ve asıl "tek adam rejiminde" imkansız. Hele de Erdoğan’ın inatla dilinden düşürmediği bir projenin ondan habersiz yapılması ancak, "tek adam rejiminin sallanmasıyla" mümkün. Oysa, öyle bir şey yok.
2- O zaman Turhan neden görevden alınıyor? Toplumdan gelen tepkiler üzerine Erdoğan "Bakan Turhan’ı kurban veriyor". Erdoğan Kanal İstanbul için ilk adımı atıyor ve ilk kurbanı veriyor.
3- Zamanlama yerinde. Çünkü, Bakan olarak atanan Adil Karaismailoğlu Erdoğan’ın ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından beri yanında. İki türlü yanında. İlki, ulaştırma işlerine bakıyor, İETT Genel Müdürlüğü gibi, ikincisi de, TOKİ’de İstanbul Emlak Dairesi Başkanlığında bulunuyor. Yani, Kanal İstanbul için "uygun bir kişi", ulaştırma ve emlak, aynı şemsiyede toplanıyor.
Bütün dünya ve Türkiye Koronavirüs ile yatıp Koronavirüs ile kalkarken, binlerce insanın hayatı söz konusu iken, Kanal İstanbul!.. İnsaf!.. Pes!.. "Ben neredeyim, ağam nerede" hikâyesi!.. Daha doğrusu "halk nerede iktidar nerede" açmazı!..
Kanal İstanbul projesi ihalesi
Beştepe'de cuma namazı
27 Mart, Erdoğan’ın oturduğu Beştepe’de ya da Saray’da toplu cuma namazı.
Son yıllarda oturduğu koltuğu hiç bir biçimde hak etmeyen, doldurmayan ve ciddi hatalarıyla göze batanlardan biri Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş.
Umreden dönen binlerce insanla ilgili önlem almıyor, Koronavirüs onların evlerine gitmesiyle birlikte fena halde yayılıyor. O telaşla bir öneri getiriyor, Koronavirüs'e karşı önlem olmak üzere, "camilerde imamlar dua okuyor!.."
Çeşitli uyarılar sonrasında, "cuma günleri camilerde toplu namaz kılmaya son verildiğini" açıklıyor. Ya sonra? Erbaş bir camide o açıklamayı yaparken, karşısında dip dibe oturan onlarca insan!..
Bütün dünya ve Türkiye Koronavirüs ile yatıp Koronavirüs ile kalkarken, binlerce insanın hayatı söz konusu iken, camilerde toplu cuma namazına son verilmişken, topluma örnek olması gereken Beştepe’de toplu cuma namazı!.. Sabahtan akşama kadar "kurallara uyun" fetvası ama, o fetvayı kendi delme aymazlığı!..
Bu örnekler son on beş günün "ayrı bir Koranavirüs bilançosu". Topluma taban tabana ters düşmenin fotoğrafları!.. Halktan, hele de bugünlerde, iyice uzaklaşmanın adımları!..