17 Mayıs 2019

“Kişisel veriler gizlidir” yasası da sizlere ömür

En başta YSK kararı olmak üzere, daha ilk adımından itibaren her adımı antidemokratik, yasal ihlallerle dolu bir serüven

Sağlık Bakanlığı’ndan:

Zihinsel engelli insanların listesi alınıyor, devletin arşivinden.

Alan kim?..

AKP.

Adalet Bakanlığı’ndan:

Kısıtlı insanların listesi alınıyor, devletin arşivinden.

Alan kim?..

AKP.

İçişleri Bakanlığı’ndan:

Sandık kurulları başkanlarının listesi alınıyor, devletin arşivinden.

Alan kim?..

AKP.

Oysa, bu listelerin hiç birinin, iktidar partisi dahil, herhangi bir siyasal partiye ya da herhangi bir kurum ya da kişilere verilmesi yasak.

AKP bu listeleri ne yapıyor?..

YSK’ya veriyor, itiraz dilekçelerine ekleyerek.

Kişisel Verileri Koruma Yasası

O insanlara ait verilerin gizli kalmasına ilişkin yasağı kim getiriyor?..

AKP.

Yasağı getirmekle AKP aslında gerçekten iyi bir iş yapıyor. Çünkü, insanların özellikleri ancak kendilerini ilgilendiriyor ve eğer başkalarının bilmesini istemedikleri özellikleri varsa, bu devletin koruması alına alınıyor.

24 Mart 2016 tarihinde Meclis’te “Kişisel Verilerin Korunması Yasası” kabul ediliyor. Üç yıl önce kabul edilen yasanın altıncı maddesi şöyle:

“Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkumiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel verilerdir.

Özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır.”

“İşlenmesi”, yani “açıklanması” yasak.

YSK’nın olağanüstü demokrasi dışı kararından sonra, bu çarpıcı ayrıntılar, hangi bakanlıktan hangi verilerin alınmış olduğuna ilişkin iddialar ve ilgili yasa geçen gün HDP milletvekili ve HDP’nin Yüksek Seçim Kurulu’ndaki temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki tarafından Meclis kürsüsünden dile getiriliyor.

Dilekçelerde var

Ne var ki, bu yasaya ve yasaklara rağmen...

Tiryaki’nin belirttiğine göre:

1-AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine itiraz ederken, “zihinsel engellilerin, kısıtlıların oy kullandıklarını” söylüyor ve onların listesini bir dilekçe ile YSK’ya iletiyor.

2-AKP aynı şekilde sandık kurulları başkanlarının listesini de, ilçe seçim kurullarından alıyor. AKP’nin YSK’ya sandık kurulları başkanlarına ilişkin itirazında “başkanların kendileri bir yana, hatta yakınlarının örneğin, eniştelerinin bağlantılarına” yer veriyor.

3-Yasaya göre, bu “açıklanması yasak” olan bilgileri ilgili bakanlıklardan alarak, YSK’ya itiraz dilekçesi haline getiriyor.

Yani, daha YSK’nın o demokrasiye aykırı kararından önce, itirazın kendisi de yasaya aykırı.

Üstelik, kendi getirdikleri yasaya...

Yasa sağlam ama…

Kişisel Verilerin Korunması Yasası gerçekte her ayrıntıyı düşünüyor. Örneğin:

Madde 8: “Kişisel veriler ilgili kişinin rızası olmadan aktarılamaz.”

Buz gibi de aktarılıyor!.. Dilekçe ile YSK’ya aktarılıyor.

Madde 11: “İlgili kişinin zarara uğraması halinde, zararının giderilmesini talep etmek hakkı vardır”.

Zihinsel engelli ya da kısıtlı ya da sandık başkanlarına ilişkin verileri açıklamak o kişinin “zarara uğraması” anlamına geliyor. Çünkü, kendisine ilişkin veriler açıklanmış oluyor.

Bu durumda, aynı yasanın 18. maddesine göre, “ilgili kişi 25 bin liradan bir milyon liraya kadar tazminat talep etme hakkına sahip”.

Koruma Kurulu

Kişisel verilerle ilgili, korumadan tutun da, yasanın ihlaline ve her türlü ayrıntısına kadar bütün eylemler, işlemler “Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun” yetkisine veriliyor.

Yasanın 19. maddesine göre, dokuz kişilik o kurulun üyelerinin “beşini TBMM, dördünü Cumhurbaşkanı seçiyor”.

Yine yasaya göre, Kurul “Cumhurbaşkanının görevlendirdiği bir Bakan ile ilişkili kılınıyor”.

Yasa çiğnenmiş, şimdi o Kurulun harekete geçmesi gerekmiyor mu?..

Gerekiyor...

Nasıl olacak?..

Kurul AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanının denetiminde!..

Bununla birlikte, kişisel verileri açıklanan insanlar haklarını arayabilirler de...

Nasıl olacak bu?..

“Hukuk devleti” mi?

AKP İstanbul seçimine ilişkin itiraz ediyor. İtiraz ederken, bir yasayı açıkça çiğniyor. Devletin arşivini kullanıyor.

Bu ortaya çıkıyor.

Ve fakat devamı?..

Buraya kadar...

Çünkü, YSK kararında olduğu gibi, “hukuk devleti” buraya kadar!..

En başta YSK kararı olmak üzere, daha ilk adımından itibaren her adımı antidemokratik, yasal ihlallerle dolu bir serüven.

Yazarın Diğer Yazıları

"Three Who Made A Revolution": Devrim Yapan Üç Adam

İktidarla ve diğer partilerle günlük siyasi polemiklerin ötesinde, bu "üçlünün" devrim hedefi belli: Her alanda Cumhuriyet'in yüz yıllık fabrika ayarlarına dönüş!..

"Ekonomist" Erdoğan açıklasın: 818.182 .863.710 lira zarar

Bu zararı ve bütçe açığının nedenlerini halka açıklamak zorunda

Filmin sonu: Istakoz!..

Ortalama lokantalarda, yerine göre, bir porsiyon ıstakoz bin lira ile beş bin lira arasında değişiyor. On bin lira aylık alan bir emeklinin yarı maaşı!.. Ya da asgari ücretin üçte biri!..