28 Ekim 2024

Kandil önce Apo’yu mu dinler, yoksa Amerika’yı mı?

Apo gelecek, DEM Grubunda konuşacak, PKK’ya “silah bırak” diyecek, PKK ve YPG de silah bırakacak!.. Meclis’e gelip konuşması gibi, hiçbir politika ile örtüşmeyen öneri bir yana...

Menzili 443 kilometre. Alçaktan uçan uçaklara, helikopterlere ve İHA’lara karşı etkili bir hava savunma sistemi:

Amerikan yapımı, M 1097 - Avenger füzeleri.

Bu savunma sistemi gözetleme, kontrol, haberleşme, hedef bulma ve ateşleme imkanlarına sahip.

Üç ay önce, geçtiğimiz temmuzda...

Amerika PKK’nın Suriye’deki koluna, YPG’ye dört adet Avenger hava savunma sistemi veriyor. Füzeler Suriye’de Haseki Üssü’ne kuruluyor.

Aynı günlerde medyada “Milli Savunma Bakanlığı kaynakları” başlıklı, isim vermeden ama, Bakanlığa dayanarak, “Amerika PKK / YPG’ye verdiği desteği sonlandırmalı” diye haberler yayınlanıyor.

Avenger füzeleri Amerika’nın PKK / YPG’ye desteğinin son örneği. Silah ve askeri eğitim desteklerine ilişkin görüntüler arşivlerde yeterince var.

Amerika aynı savunma sistemini Rusya ile savaşan Ukrayna’ya da veriyor.

PKK - PYD - YPG - PJAK

Bellekleri tazelemek adına...

PKK’nın Suriye kolu “Demokratik Birlik Partisi”, kısaca PYD.

PYD’nin silahlı kanadı ise “Halk Savunma Birlikleri”, kısaca YPG.

Nisan 2002’de PKK Kongresinde “İran, Irak ve Suriye’de yeni örgütlenmelere gidilmesi” kararı alınıyor. Aynı yıl Ekim ayında Suriye’de PYD kuruluyor.

Irak’ta PKK zaten var, İran’da da “Kürdistan Özgür Yaşam Partisi”, PJAK kuruluyor.

Suriye’deki PYD’nin başında 2013’te Ankara’da kırmızı halılarda karşılanan Salih Müslim var.

Suriye, Irak, İran güney ve güney doğu sınırlarımızda boydan boya PKK / YPG / PJAK yer alıyor.

Avrupa ülkeleri

PKK / YPG’ye elde var Amerikan desteği!..

İçişleri Bakanlığı sitesinde PKK bağlamında bir grafik var. Grafikte ülkeler sıralanıyor:

“Almanya, Hollanda, Fransa, Danimarka, Norveç, İsveç, İsviçre, İngiltere, Rusya, Avusturya ve Güney Kıbrıs Rum Devleti”.

Her devletin karşısında, o ülkede PKK’yı temsil eden kişinin ismi yazılı. O ülkelerin hiç biri PKK’ya ses çıkarmıyor.

Bahçeli’nin temelsiz çağrısı

Amerika’nın verdiği silahlara ve Avrupa ülkelerinde PKK’ya verilen desteğe bakıldığında...

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Apo’ya, “gelsin Meclis’te DEM Grubunda konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin” çağrısı gerçekle ne ölçüde uyuşuyor?..

Apo gelecek, DEM Grubunda konuşacak, PKK’ya “silah bırak” diyecek, PKK ve YPG de silah bırakacak!..

Meclis’e gelip konuşması gibi, hiçbir politika ile örtüşmeyen öneri bir yana...

Onca yıl politikanın içinde hatta, fiilen hükümet ortaklığında bulunmuş Bahçeli PKK’nın ve YPG’nin pek çok ülke tarafından desteklendiğini bilmez mi?.. Hükümet ortağı olmaya da gerek yok, bütün açık kaynaklarda bu ilişkiler sere serpe cirit atıyor.

Başka ülkelerin desteği varken, Kandil Apo’nun çağrısıyla silah bırakır mı?..

Yoksa, karar vermeden önce o ülkelere, özellikle Amerika’ya mı bakar?..

Apo’nun iki şartı

Apo da zaten çağrıyı değerlendirirken, “bir başka ülkeyi” ihmal etmiyor.

Sözcü TV’den Altan Sancar Apo ile Ömer Öcalan’ın birkaç gün önceki görüşmesinden önemli bir içerik aktarıyor. Buna göre, Apo’nun iki şartı var:

“-Garantör bir ülkenin devreye girmesini istiyor ama, ülke ismi vermiyor. 

-Sürece ilişkin yasal bir çerçeve oluşturulmasını belirtiyor.”

İsmini vermediği garantör ülke muhtemelen Amerika.

Yasal çerçevede ise, öncelik muhtemelen kendisiyle ilgili.

O iki şartın ardından...

Sıra Kandil’e gelince, eğer gelirse, onlar önce Amerika’ya bakacak.

DEM ne yapıyor?

Bahçeli’nin çağrısı sonrasında DEM’in açıklamalarına bakıyorum.

DEM heyecanlanıyor, genellikle olduğu gibi, klasik söylemlerle laf kalabalıklığına başvuruyor.

Analizden yoksun, bir temele oturmayan, yol haritası içermeyen, politika oluşturmaktan çok niyet belirten sözler!..

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almancadan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bahçeli’nin baştankara çıkışına karşı: İspanya modeli

Hiçbir partiyle konuşmadan hatta, belki kendi partisinin organlarıyla bile görüşmeden, Bahçeli’nin çıkışı elbette pek çok kuşkuyu beraberinde getiriyor. Ortada devlet kurumlarının hazırladığı böyle bir plan var mı?..

Erdoğan uğruna: Bahçeli 55 yıllık birikimi sildi attı

DEM’in aklından asla geçirmediği “Apo’ya af” önerisine sırtını dönmesi imkânsız. Karşılığında anayasa değişikliğine onay vermesi, yıllardır eleştirdiği Erdoğan’a yeniden adaylık fırsatı tanıması ne ölçüde mümkün, orası da ayrı

Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..

Duruşmalar devam ederken tahliye talepleri sürekli geri çevriliyor, ya mahkeme heyeti değişiyor ya Gezi davasına bakan yargıçlardan biri AKP milletvekili aday adayı çıkıyor ya da... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi “hak ihlali vardır, derhal tahliye edilmelidir” kararı vermesine rağmen, hem de iki kez, o karar Anayasa’ya aykırı olarak uygulanmıyor

"
"