13 Şubat 2023

Kahramanmaraş: Üstelik "pilot kent" seçmişler!..

Üç yıl önce "pilot kent", yani deprem riskine karşı her türlü uygulamanın ana merkezi olarak seçilen Kahramanmaraş'ın bugünkü halini görüyoruz

"Depremde benim için ailem için veya herhangi biri için melek oldu diye iyileştirmeler yapmayın.

Hakkımızı arayın."

Bu tweet deprem öncesinde Hatay'da Şeyma isimli bir hanım tarafından atılıyor.

Ve ne yazık ki, Şeyma Hanım depremden kurtulamıyor, 'melek' oluyor. Şeyma Hanım gibi, binlerce 'melek' olanların haklarını aramaktan asla vazgeçmemek amacıyla...

O "hakkın" aranacağı tarihlerden biri 19 Ağustos 2020. Yer Kahramanmaraş. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu orada düzenlenen AFAD toplantısına katılıyor.

Toplantının konusu bugünün konusu:

"İllere Göre Afet Risk Azaltma Projesi."

AFAD deprem tehlikesi ile karşı karşıya bulunan özellikle 22 ili ön planda tutarak, o illerde deprem öncesi ve sonrasıyla her türlü hazırlıkları içeren bir proje hazırlıyor. Depremden en az can ve mal kaybıyla kurtulmak için neler yapılmalı, deprem olduğu andan itibaren de, saniye kaybetmeden kurtarma faaliyetleri kurallarını içeren, çeşitli ayrıntıları ele alan 112 sayfalık proje.

Toplantıda Süleyman Soylu "bu projeyle tehlikeli illerde deprem riskini nasıl azalttıklarına" ilişkin nutkunu patlatmaktan elbette geri kalmıyor!..

Toplantı neden Kahramanmaraş'ta?..

İnanmayacaksınız!..

"Depremde en riskli yerlerden biri olan Kahramanmaraş pilot kent seçiliyor da, ondan!.."

Üç yıl önce "pilot kent", yani deprem riskine karşı her türlü uygulamanın ana merkezi olarak seçilen Kahramanmaraş'ın bugünkü halini görüyoruz.

Nerede sizin "pilot kentiniz?.."

Yerle bir!..

112 sayfalık projeniz nerede?..

Tozlu raflarda!..

Yapılan?..

Sıfır!..

Sonra da, "kader!.."

Orada bile ayrımcılık

Soylu'nun katıldığı toplantıda artık gına getiren, ülkenin nasıl yönetildiğini gösteren bir ayrıntı var.

Depreme karşı risklerin nasıl azaltılacağına ilişkin o toplantıya...

"Kahramanmaraş'ın sadece AKP milletvekilleri çağrılıyor!.."

Depreme karşı riskin azaltılması bu ya... Riskin azaltılması... Orada bile bu ayrımcılık, bu kutuplaşma, bu ötekileştirme...

Nedir bu ya?..

Bu nasıl bir kafadır?..

Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır?..

Nedir bu, nedir?..  

Kahramanmaraş'ın tek bir CHP'li milletvekili var, onu da çağırmıyorlar.

Bugün aynaya bakabiliyorlar mı acaba?..

Tanıtım filmi

Aktardığım proje AFAD'ın web sayfasında var. İsteyen girer, bakar.

Orada projeyi anlatan kısa bir tanıtım filmi de var. Anlatıyor, anlatıyor ve filmin sonunda yüksek tonda şu cümle:

"Afet Müdahale Planı ile Türkiye artık afet ve acil durumlara hazır!.."

Ne hazırlık, ne hazırlık, hazırlıktan insanın dudağı uçukluyor.

Ne kadar hazır olduğunu, depremden değil saatler hatta bir, iki gün sonra  bile, AFAD'ı göremeyen mahalleler olduğu hep birlikte yaşıyoruz.

Proje, süslü püslü tanıtım, nutuklar v.s...

Burası "pilot kent!.."

Kurumların başına getirilenlerin o kurumla hiç ilgisi bulunmadığı, o bilgi ve donanıma sahip olmadığı için...

Fuat Oktay'dan Tanzanya'ya

Bakıyorlar ki, AFAD çuvallıyor, Ağustos 2017 ile Şubat 2021 arasında AFAD Başkanı olarak görev yapan Mehmet Güllüoğlu'nu acele geri çağırıyorlar.

Nereden çağırıyorlar?..

Tanzanya'dan!..

Al sana bir saçmalık daha!..

"Mehmet Güllüoğlu doktor, aile hekimi, insan sağlığı yardım uzmanı,

AFAD Başkanlığından önce 2013 - 2017 arasında Kızılay Başkanı, ama, şu anda Tanzanya Büyükelçisi!.."

İzahı olmayan bu atamaları neresinden tutacaksınız?..

AFAD'da Ocak 2012 ile Haziran 2016 arasında Başkanlık yapan kim?..

"Fuat Oktay... Şu anda Cumhurbaşkanı Yardımcısı..."

Çıksın, Başkanlığı döneminde AFAD'ı afetlere karşı nasıl hazırladığını anlatsın!..

Örneğin, 2023 yılı bütçesinde AFAD'ın bütçesinin neden dört milyar lira azaltıldığını anlatsın!..

Bütçesi küçültülürken, şimdi para toplamak için verilen banka hesap numaralarına ek olarak:

"Yurt dışında bulunan diplomatların aylıklarının yüzde onunu AFAD'a bağışlamalarının beklendiğine" ilişkin Dışişlerinden yabancı ülkelere gönderilen talimatı anlatsın!.. 

Yetki ve bilgi

Bir güreşçinin devlet bankalarından birinin yönetim kuruluna atanması...

Hayvanat Bahçesi Müdürünün TÜBİTAK'ta bir bölümün başına getirilmesi...

Bir ilahiyatçının AFAD'da bir bölümün başına atanması...

Benzer sayısız örnekler...

Şu anda pek çok alanda işten anlamaz kişilerin beceriksizliğini yaşıyoruz.

Bir tarihte Beşiktaş'ı çalıştıran teknik direktör Slaven Bilic'in dediği gibi:

"Türkiyede temel problem şu. Bilgili insanların yetkisi yok, yetkililerin de, bilgisi yok."

Antakya fay hattı

Bilgisi olmadığı için yapılan bütün araştırmaların da, görmezden gelindiği çıkıyor ortaya.

"Pilot kent" olarak, aslında doğru seçilen Kahramanmaraş'ta durum ortada. Tıpkı Antakya gibi.

1 Ağustos 2006 tarihli "Coğrafi Bilimler Dergisi'nde Hüseyin Korkmaz" imzalı bir yazı yayınlanıyor. On yedi yıl önce yazılmış, özeti şu:

"Antakya ve çevresi Ölü Deniz fay hattı üzerinde bulunmaktadır. 135 yıldır enerji biriktiren bu fay artık çok yıkıcı hale gelmiştir.

Kentteki mevcut yerleşmeler en zayıf zemin üzerine oturmaktadır, bu beklenen depremi çok tehlikeli hale getirmektedir. O nedenle, yeni yerleşimler için sağlam zeminler tercih edilmelidir."

Edilmiş mi?..

Sonuç ortada.

Yıkılmayan ve yıkılmayacak olan

Şimdi bir fotoğraf.

Hatay'da yerle bir olan bir binanın duvarında...

"Atatürk fotoğrafı...

Sapasağlam duruyor.

Yıkılmayan...

Ve asla yıkılmayacak olan."

Şeyma Hanım nur içinde yatsın.

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Yazarın Diğer Yazıları

Altmış bin X (tweet) atılan fotoğraf

Özgür Özel’in AKP’li bir trolle görüşmesi, şu belediye başkanının kendi yakınını işe alması, öteki başkanın makam odasını yeniden döşetmeye kalkması halktaki öfkeyi harekete geçiriyor. Halka “CHP geldi de ne değişti” dedirtmek, bindiği dalı kesmekten farksız. Yolun daha başında, incirin çekirdeğinden üzümün sapına kadar CHP’nin dikkatli olması gerek

"Yumuşamanın" Türkçesi: Normale doğru hangi adımlarla?..

Demokrasiye yeniden dönüşün yolu açılacak mı?..

Rodrigo’nun gitar konçertosu: Sabah saat 04

Rodrigo Deniz Gezmiş’in son isteğini öğreniyor. Hemen aynı yıl, 1972’de eşiyle birlikte Türkiye’ye geliyor, İstanbul ve Ankara’da konçertosunu çalıyor, konserler veriyor. Devrimci ruhlar birbirini hiçbir zaman yalnız bırakmıyor