Londra Posta gazetesinden bir haber:

“İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu 18 Nisan günü King’s College’de başlattığı etkinliği 19 Nisan akşamı İngiltere Parlamentosu, Portcullis House binasında yaptığı kokteyl ile sürdürdü.”

Buraya kadar normal, çünkü etkinliği Türk Dernekleri Federasyonu düzenliyor. Ama, bundan sonrası çok ilginç, haber devam ediyor:

‘23 Nisan 1920’de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 96. yıldönümü onuruna, İngiltere Parlamento binasında verilen resepsiyona İşçi Partisi milletvekili Joan Ryan ev sahipliği yaptı.

"Çok sayıda Türk ve İngiliz davetlinin yer aldığı 23 Nisan resepsiyonunda Federasyon yetkilileri, Onur Öymen ve İngiltere Parlamento temsilcileri birer konuşma yaptılar.

"Resepsiyonda Udi Baha Yetkin ve Hoş Seda müzik gurubu klasik Türk müziğinden derlenen kısa bir dinleti sundu.”

Bizdeki 23 Nisan törenlerinin iptaline bakılırsa, birilerini utandıracak bir haber.

İngiltere Türk Dernekleri Federasyonu yapısı ve inançları gereği böyle bir etkinlik düzenleyebilir, bu normal. Onur Öymen’in düşünceleri belli, o da o etkinliğe davet edilip, bir konuşma yapabilir, o da normal.

Ama, İngiliz İşçi Partili bir milletvekilinin 23 Nisan’ın yıl dönümüne ev sahipliği yapması, daha da ötesi, böyle bir etkinliğin İngiliz Parlamentosu’nda gerçekleşmesi, bizimkilere kapak olsun.
 

O sırada onlar düşman

 

Bütün dünyanın tarih kitapları bizim Kurtuluş Savaşı sırasında kimlere karşı savaştığımızı yazıyor. Buna İngiliz tarih kitapları dahil.

Karşımızda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan kuvvetleri, İstanbul işgal kuvvetleri komutanı Harrington bir İngiliz generali. Yani, o sırada en büyük düşmanlardan biri.

İstanbul ve yurdun pek çok bölgesi İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgali altında iken, 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıyor, savaş için, yeni bir devlet kurmak için.

Aralarında İngilizlerin de yer aldığı, işgal kuvvetlerine karşı.

96 yıl sonra bugün, ne oluyor?

İngiltere Meclisi'nde 23 Nisan için tören düzenleniyor, Türkiye’nin onlara karşı verdiği mücadeleyi onlar saygıyla anıyor.
 

Expo 2016 ve 23 Nisan
 

Bir zamanların “düşmanları” Kurtuluş Savaşına ve 23 Nisan’a saygı gösterirken, bizde ne oluyor?

Meclis Başkanı, başkası değil, Meclis Başkanı 23 Nisan 1923’te açılan Meclisin 96. yıl dönümü törenlerini iptal ediyor. Meclis Başkanlık Divanı'na danışmadan, ama muhtemelen birilerine danışarak, aldığı kararla.

Şu anda, tesadüfen Başkanı olduğu Meclis'in tarihi törenini iptal ediyor. Kendi oturduğu koltuğu inkar edercesine.

Gerekçe çok sıradan, güvenlik nedeniyle.

O zaman Expo 2016 etkinlikleri için düzenlenen konserler, gelen yabancı sanatçılarla bu etkinliği kutlamak neyin nesi?

Nerede şehitler, tutulan yaslar, güvenlik kaygısı nerede?

Kendi tarihine saygısızılığın dik alası. Bir zamanlar senin düşmanların, senin tarihine saygı gösterirken, sen bin türlü bahane ile kendi tarihinden kaçıyorsun. Çünkü, kendi tarihine inanmıyorsun. O tarihin soyundan gelen biri olarak, kendi tarihine, kendi değerlerine sırtını dönüyorsun.

Senin için Expo bilmem kaç, 23 Nisan’dan daha önemli. Fuar, seni yaratan tarihin önünde.

Madem şehitler, yaslar, güvenlik, Expo bilmem kaçı da, iptal et. Edebiliyorsan, etmek istiyorsan.

Expo bilmem kaça gelince, konserler, davetler, 23 Nisan’a gelince, “yasak.”

Yazıklar olsun.
 

Efkan Ala'nın ricası
 

Sürpriz değil, AKP iktidarı eşittir çifte standartlar yönetimi.

Şimdi HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmak için yanıp tutuşan AKP, daha geçen yıl ve aylarca aynı HDP’lilerle al takke ver külah vaziyetinde.

Aylarca İmralı görüşmeleri, Diyarbakır’da Nevruz’da Öcalan’ın mesajının okunması, Dolmabahçe mutabakatı, o sırada çözüm süreci var ya, HDP canım, cicim.

O kadar ki, HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder önceki gün Meclis’te açıklıyor.

Kentlerde hendekler yeni kazılmaya başlanmış, henüz operasyon filan yok, İçişleri Bakanı Efkan Ala HDP’lilerle buluşuyor, aralarında Sırrı Süreyya Önder de var, Ala HDP’lilere:

“Hendekler kabul edilemez, siyaseten siz çözüm bulun.”

Ertesi gün Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken, Pervin Buldan Lice’ye gidiyor, PKK ile görüşüyor. PKK vazgeçmiyor:

“T.C. buralara kalekollar kuruyor, bizle savaşmak için. Kalekollara karşı biz de hendek kazıyoruz.”

Aylardır süren bir savaş başlıyor.
 

Dokun, dokunma

 

Bugünlere böyle geliyoruz. Bir zamanlar “HDP’lilere yapılan ricalar”, bugün “HDP’lilerin dokunulmazlıkları kalksın” naralarına dönüşüyor.

CHP’nin de unutulmaz katkısıyla.

AKP’nin seksen türlü çifte standardı ile.

Neresinden baksanız, ibret akıyor.

23 Nisan iptalleri de öyle, dokunulmazlıklar da.

Ya Expo 2016, aman sakın ha, dokunmayın ona.

23 Nisan’a, HDP’lilere dokunmak varken, Expo’ya dokunmak da, neyin nesi.