Bir pazar sabahı, saat 8.30 gibi. Ankara'da bizim evin kapısı çalınıyor. Pazar sabahı, bu saatte?.. Bütün haftanın yorgunluğu, henüz yatıyorum. Zil sesiyle yataktan kalkıyorum, kapıyı açıyorum, şaşkınım:

Karşımda Bülent ve Rahşan Ecevit.

Geleceklerinden hiç haberim yok. "Size sürpriz yapalım dedik" derken Bülent Bey, Rahşan Hanım elindeki simitleri gösteriyor. Aslında, insan ilişkilerinde epey mesafeli olan Ecevit çifti, zaman zaman "yakınlıklara ve dostluklara" ihtiyaç duyuyor. O beklenmedik ziyaret buna tipik örneklerden biri.

İkili ilişkide baskın olan erkek değil kadındı, Rahşan Ecevit. Sadece ikili ilişkilerinde değil, genel anlamda siyasal ve insan ilişkilerinde "daha uzlaşmacı" kimlik tanımını Bülent Ecevit için kullanmak doğru olur.

Bülent Beyi ve Rahşan Hanımı yaklaşık otuz yıl süreyle, çok yakından bire bir, yıllarca evlerinde, siyasette ve sosyal yaşamda izlemiş bir gazeteci olarak gördüğüm pek çok niteliğin yanı sıra, ikisi arasında öne çıkan üç kavram var:

Sevgi, sadakat, güven.

Güven!.. İki kişi arasında, hele de bir kadınla bir erkek arasında, vazgeçilmez bir duygu... İlişkiyi yerine oturtan, ilişkinin zehirlenmesini önleyen bir duygu... Ancak:

Birbirlerine o kadar çok güveniyorlar ki, başkalarına duydukları güven o ölçüde azalıyor.

Bu ise siyasi ilişkilerini zedeliyor. Çünkü, siyasette birlikte yol aldığın arkadaşlarına, hiç olmazsa bazılarına güvenmek şart.

Bende kalan izlenim, Rahşan Hanım Bülent Beyin siyasette bazı yol arkadaşlarına duyması gereken güveni perdeliyor.

Çünkü sevgi

Perdeliyor, çünkü Bülent Beye duyduğu sevgi.

Tipik örneklerinden birine çok yakından tanık oluyorum. Ecevit'in "Karaoğlan" olduğu, dağın taşın "Karaoğlan" diye inlediği yıllar.. CHP'nin Taksim mitingi.

Mitingde, o yılların popüler şarkısı, CHP mitinglerinde sık sık çalınan "Sev Kardeşim" şarkısını,  şarkıyı seslendiren sanatçı hanım söylüyor. Miting otobüsü üstünde.

Şarkı bitiyor, binlerce kişiden alkış tufanı, Taksim yıkılıyor, Bülent Bey şarkıcı hanımı hararetle kutluyor...

Kutluyor, hepsi o kadar, ama o şarkıcı hanımı CHP mitinglerinde bir daha görmek mümkün olmuyor!.. Rahşan Hanım istemiyor!..

 Sevgi tamam, Bülent Beyin Rahşan Hanıma yazdığı şiirdeki gibi, "Elele Büyüttük Sevgiyi"...

Ama, Rahşan Hanım'daki sevgi, öyle böyle değil, büyük kıskançlıkla atbaşı gidiyor. Hiç gerek yokken, kadın, erkek pek çok insanı Bülent Beyden uzak tutuyor.

Tevazu ve çay

Bülent Bey Başbakan, yine evinde kabul ediyor beni. Biraz sohbet etmek üzere.

Kapıyı çalıyorum, Bülent Bey karşılıyor, iki dakika salonda yalnız oturuyorum. Derken Başbakan Bülent Ecevit, elinde bir tepsi, iki çay, bana çay ikram ediyor, her zaman olduğu gibi.

Bunu iki biçimde yorumlamak mümkün. İkisinin hayata bakışlarındaki ortak özellik şu:

"Tevazu..."

Hayatlarının her alanına yansıyan, kılık kıyafetten, dünya nimetlerine uzak durmaktan, sahip oldukları zengin bilgiyi abartmadan başkalarına sunmaktan geçen çok yönlü tevazu... Bir Başbakanın evine gelen konuğuna kendisinin tepsi içinde çay ikram etmesi, "tevazu örneği" olabilir.

İkinci yorum ise, şu:

"Bir Başbakan da, evinde çayı ikram edecek birisini artık bulundursun".

 Rahşan Hanımın buna izin verdiğini hiç sanmıyorum.

Kararları ikisi alıyor

Bülent Beyin yurt içi ve yurt dışı gezilerine defalarca katılan bir gazeteci olarak, tek bir gezi hatırlamıyorum ki, Rahşan Hanım gezide yer almış olmasın, mümkün değil.

Gezilere birlikte gitmek, ikisi arasındaki siyasi kararların simgesi gibi. Her kararı birlikte alıyorlar. En önde gelen örneklerinden biri DSP'nin kuruluşu. O kuruluş ikisi arasındaki duyguların, dayanışmanın somuta dönüşmesi:

1- Bülent Bey siyaseten yasaklı, CHP'den istifa etmiş ama, yeni bir parti kurmanın gereğine inanıyor, inanıyor değil, ikisi de inanıyor, kimseye güvenmiyor, partiyi başkalarına teslim etmiyorlar, DSP'nin başına Rahşan Hanım geçiyor.

2- Bülent Beyin siyasi ilişkileri Rahşan Hanımın süzgecinden geçiyor, ondan onay yok ise, karşıdaki kişinin işi çok güç.

3- 1974 Kıbrıs Barış Harekatı dahil, Başbakan Ecevit atacağı hayati önemdeki adımlarını evde önce Rahşan Hanımla gözden geçiriyor.

Siyasette sembol olmuş bir ikili, ilişkilerinde kopmaz bir bağ. Herhangi bir nedenle tartıştıklarına, birbirlerine ayrı düştüklerine hiç tanık olmadım. Çünkü, kabullenen hep Bülent Beydi.

Rahşan Hanım... Bileği bükülmez, inatçı, iradesi güçlü bir kadın, o ölçüde birlikte yaşaması güç... Bülent Bey hiç gocunmadan o güçlüğe göğüs geriyor, çünkü "elele büyüttükleri sevgi" var aralarında.

Rahşan Hanımın mekanı cennet olsun, Bülent Beyle birlikte ışıklar içinde yatsınlar.