18 Kasım 2015

Cambaza bak, G20’de yılan oynatıyor

IŞİD bağlantılı tweetler en çok hangi ülkelerde atılıyor?

En çok Katar’da, orada atılan tweetlerin yüzde 48’si, yani hemen hemen yarısı IŞİD bağlantılı.

İkinci sırada Pakistan, üçüncü sırada Belçika var. Belçika’da atılan tweetlerin yüzde 31’i, hemen her üç twetten biri IŞİD bağlantılı. Avrupa’nın göbeğinde.

Sonra sırayla Endonezya, İngiltere, Libya, Türkiye, Mısır, Amerika, Fransa, Suudi Arabistan, Almanya ve Suriye geliyor.

Türkiye’de atılan tweetlerin yüzde 22’si IŞİD bağlantılı. Son kanlı eylemin gerçekleştiği Fransa’da yüzde 21. Suriye’de çok düşük yüzde 8, çünkü karargahları orada.

IŞİD’ın sosyal medyayı kullanmakta iki amacı var. İlki, militanlarını toplamak, onlarla haberleşmek. İkincisi de, terör eylemlerini duyurmak.

Özetlediğim bu araştırma İngiliz The Guardian gazetesinde yayınlanıyor. Araştırma IŞİD militanlarının hangi ülkelerde, ne ölçüde yuvalandığını da, gösteriyor. Atılan tweet sayısı ile örgütlenme arasında paralellik var. Gazete, yukarıdaki ülkelerin istihbarat birimlerini uyararak, tweetlerin izlenmesi üzerinde duruyor.

Türkiye’de istihbarat birimleri tweetleri genellikle “Cumhurbaşkanına hakaret ve düşünce suçu” açısından izliyor.

 

IŞİD ve PKK

 

Amerika Saddam’ı devirmek için Irak’ı işgal ettiğinde, on binlerce Sünni Iraklı hayatını kaybediyor, bir hesaba göre, ölenlerin sayısı iki milyonu buluyor. 2003’ten bugüne kadar.

Ölenlerin yanı sıra, bir milyon Sünni Irak’tan kaçıyor, Suriye’ye sığınıyor. Şimdi onlar kendilerine kucak açan Esad’ı destekliyor. Bir kısmı da, IŞİD’e katılıyor.

Durup dururken insanları öldür, evlerinden yurtlarında et, sonra da, onların başka ülkelerde yine baskı altında kalanlarla birleşerek, kurdukları terör örgütleri ile başa çıkmaya çalış. Şaşırmaya gerek yok, işte karşımızda IŞİD, günümüzün en kanlı terör örgütlerinden biri.

Bu macera bize yabancı değil. 12 Eylül askeri darbesi sırasında Diyarbakır cezaevinde yaşanan işkence ve insanlık dışı her türlü eziyet otuz beş yıldır uğraştığımız terör örgütünü çıkartıyor: PKK’yı. 1970’lerde kurulmuş olsa bile, PKK’nın bu ölçüde büyümesi, bölgede sürekli taraftar toplaması 12 Eylül’ün sonuçlarından biri.

Biri dinsel, öteki etnik ögeye dayansa da, ikisinin de ortaya çıkmasında ortak neden var: O topluluklara şiddet ve baskı uygulamak, onları hiçe saymak.

Şimdi ülkelerin başı terör örgütleriyle fena halde dertte.

 

Putin duman etti

 

G20 kapanışına kadar bekleyen Putin darbeyi son anda vuruyor: “IŞİD’i finansal olarak destekleyen G20 ülkeleri var”. G20’de yer alan bütün ülkelere ağır suçlama.  

The Guardian gazetesinde yayınlanan araştırmada adı geçen ülkelerle Putin’in sözünü ettiği ülkeler arasında bağlantı var mı? IŞİD bağlantılı tweetlerin atıldığı G20 ülkelerinden bazıları IŞİD’i finansal olarak destekleyen ülkeler arasında mı? Ve onlar hangileri?

 

Ya PKK destekçileri

 

Putin doğru söylüyor ama, eksik söylüyor.

Artık sır değil, pek çok yerde defalarca yayınlanıyor, söyleniyor. Ben de, bir ara sohbet sırasında bir Bakandan duyuyorum: “PKK’yı destekleyen 27 ülke var, bunların önemli bölümü Avrupa’da”. Yani, G20’de.

Hazin bir aldatmaca oynanıyor. Paris saldırısı sonrasında Antalya’da gözyaşı dökmeyen G20 üyesi ülke yok, hepsi ahlar ve vahlar eşliğinde, ciddi eda, çatık kaşlar, tok ses tonuyla, “teröre karşı mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz”, cambaza bak, cambaza.

İyi, güzel, harika, madem sürdüreceksiniz:

1-Putin’in sözlerine hanginiz itiraz ediyor? Hanginiz Putin’i protesto ediyor? Hiç birinizden ses çıkmıyor.

2-PKK o kadar silahı hanginizden satın alıyor? Hanginizin ülkesinde PKK serbestçe örgütleniyor?

Şu ya da bu nedenle, ama enerji kaynaklarını elde tutmak, ama bölge ülkelerini parçalayarak bölge pazarlarını elde tutmak derken, kabak başlarına patlıyor, kurunun yanında yaş da yanıyor.

19 ve 20. yüzyılda sömürge anlayışı ülkeler arasında savaşların açılmasına neden oluyor, aynı sömürge anlayışı günümüzde terör örgütlerini yaratıyor.

Putin’e şimdi kim cevap verecek? Nasıl verecek? 

Yazarın Diğer Yazıları

Colani-Türkiye: “Maslahata destek!”

Colani, bir röportajında “Türkiye ve Suriye’nin arasında geçmişten gelen tarihi ve coğrafi bir bağlılık var. Bunu çok iyi idrak ettik. İki halkın maslahatına destek vermek istiyoruz” diyor. Burada kullandığı “maslahat” sözcüğü İslami bir kavram. Türkiye ile kurmak istediği ilişki diplomatik olmaktan çok İslami temelli bir ilişki mi?

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

"
"