04 Nisan 2022

Bunlar Türkiye'yi ağlatıyor

Türkiye’yi ağlatıyorlar, ağlattıkları için “Seçim Yasası değişiklikleriyle” iktidarda kalmayı deniyorlar

70 yaşındaki Ali Budak hüngür hüngür ağlıyor.
“Belediye zabıtaları Ali Budak’ın terazisine el koyuyor, teraziyi alıp götürüyorlar.”
Ali Budak geçimini sarımsak satarak kazanıyor. Dükkanda filan değil, iki tekerlekli bir tablada, sokakta, seyyar satıcı yani.
Terazi gidince, nasıl sarımsak satacak?..
Satamayacak!..
Kilosu yirmi liradan sarımsak sattığında, zaten ne kazanıyor ki!..
Terazisi elinden alındığı için ağlıyor 70 yaşındaki Ali Budak.
Osmaniye’de yaşanan bu olay sosyal medyada patlıyor, bunun üzerine Osmaniye Belediye Başkanı (MHP) Ali Budak’a gidiyor, özür diliyor, terazisini geri veriyor.
Burası Türkiye!..
Bir yandan milyonları götürenlere selam durulurken, öte yanda bir seyyar satıcının terazisini elinden alarak, sözüm ona “denetim” yapılıyor.
“Türkiye 70 yaşında bir insanı ağlatmayı unutmaz, Türkiye’nin vicdanı bunu unutmaz!..”

İkizköy ve Akbelen ağlıyor

“Muğla İkizköy... Muğla Akbelen... Oradaki köylüler, çoluk, çocuk, kadın, erkek hep birlikte ağlıyor.”
İkizköy ve Akbelen zeytin ağaçlarıyla örtülü, zeytinin en bol yetiştiği yerler. Yüz yaşını geçmiş zeytin ağaçlarıyla dolu.
“İkizköy’ü, Akbelen’i jandarmalar sarmış, halkın direnişini engellemek için...”
İkizköy’e, Akbelen’e iş makinaları giriyor...
Malum ya...
“Zeytin ağaçlarını keserek, zeytinliklerde maden ocakları açmak amacıyla yayınlanan Enerji Bakanlığı’nın genelgesi var ya...”
İkizköy’de ve Akbelen’de iş makinaları zeytin ağaçlarını kesmeye başlıyor, sekiz, on ağaç gidiyor, köylüler fark ediyor, oraya gönderilen jandarma ile karşı karşıya geliyor.
Jandarmanın ne iş var?.. Çünkü, halkın direneceğini biliyorlar. Bile bile kesiyorlar!..
“Her bir ağaç kesilmek istendiğinde, bütün köy ağlıyor!..
Doğayı korumak ve ayrıca ve ayrıca ve ayrıca o zeytinlikler köylülerin geçim kaynağı, o köylerin hayat kaynağını kesiyorlar!..”
Onun da ötesinde ve devamında...
Bodrum’a giden içme suyu bu hattan geçiyor.
Her ağaç kesildiğinde, engelleyemedikleri anda, İkizköy ve Akbelen ağlıyor.
“Türkiye o zeytin ağaçlarının kesildiğini unutmaz, ağaçlarını kurtarmak için direnen ve ağlayan köylüleri hiç unutmaz!..”

Ulukışla ağlıyor

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 61 ilde 344 maden sahası için ihaleye çıkacağını ilan ediyor.
İhaleye çıkılan maden sahalarının on biri Niğde Ulukışla’ya bağlı köylerde.
“Sahaların dördü Tekneçur, üçü Gümüşköy, ikisi Emirler, ikisi de Porsuk köyü sınırlarında.”
Maden ocaklarına açılacağı ilan edilen bu yerlerin ortak özelliği var:
“Hepsi ormanlık... Tam elli yıl ağaçlandırılması için uğraşılan köyler.”
O ormanlık bölgelerde çeşitli ürünlerin yanı sıra, ‘Türkiye’yi besleyen kiraz bahçeleri’ de var.
Şimdi ormandaki ağaçlar, kiraz ağaçlarıyla birlikte kesilmek isteniyor.
O ormanlar, o kirazlar köylülerin geçim kaynağı.
Oradaki köylüler de, ağlıyor.

Pancar üreticisi

Samsun Şeker Fabrikası... Yeni şeker fabrikası...
2011 yılından beri kapısı kilitli.
AKP söz veriyor:
“Fabrika 2020’de üretime geçecek.”
Bu söze güvenen köylüler 8 bin 400 dekar alana pancar ekiyor.
2020... Fabrika üretime geçmiyor.
Köylü elindeki pancarı Kastamonu’ya götürüyor, güç bela orada satıyor.
2021... Fabrika üretime geçmiyor...
“Bunun üzerine köylü pancar ekiminden vazgeçiyorb”
Sonuç?..
Şeker kuyrukları!..
Ardından...
Şekere yüzde 31 zam!..
Elinde tonlarca pancar bulunan köylü ne yapıyor?..
“Binbir zahmetle, ağlaya ağlaya pancarları en yakın şeker fabrikasına satmaya çalışıyor.”
70 yaşındaki seyyar satıcı Ali Budak Osmaniye’de terazisi elinden alındığı için ağlarken...
İkizköy’de, Akbelen’de, Tekneçur, Gümüşköy, Emirler, Porsuk’ta köylüler kesilmesine karar verilen ağaçları, ellerinden alınan geçim kaynakları için ağlarken...
Pancar üreticisi ürününü satabilmek için ağlarken...
“Türkiye’nin vicdanı ağlayan köylüleri unutmaz!..
Hele ağlayanlar hiç unutmaz!..”

190 değişiklik

Türkiye’yi ağlatıyorlar, ağlattıkları için “Seçim Yasası değişiklikleriyle” iktidarda kalmayı deniyorlar. Nafile!..
O yasada bu kaçıncı değişiklik?..
“2002’den beri Seçim Yasasında AKP’nin yaptığı bu 190. değişim.” (Bartın Milletvekili Aysun Bankoğlu, 31 Mart 2022, TBMM Tutanak, s.44).
Seçim Yasası değişikliği İhale Yasası’ndaki değişiklikle yarışıyor, İhale Yasası’nı da 183 kez değiştiriyorlar.
Aslında bu iki değişiklik, bir açıdan AKP’nin Türkiye’yi hangi mantıkla yönettiğinin aynası.

Bu da kayda geçsin

Türkiye ağlarken...
Seçim Yasası değiştirilirken...
O yasada seçim yasakları ile ilgili bir madde var. Buna göre:
“Seçim propagandasının başladığı tarihten oy verme gününe kadar resmi karşılama ve uğurlama törenleri, devlet olanaklarıyla seçim gezileri, resmi ziyafetler Bakanlar için yasaklanıyor.”
Ancak, şimdiki değişiklikte “Tayyip Erdoğan bu yasakların dışında tutuluyor.” Yani, o resmi araçlarla gezilere çıkabilecek, devletin olanaklarını kullanabilecek, v.s.
Bu konu toplumda uzun tepkilere yol açarken, yasayı hazırlayanlardan MHP’li Feti Yıldız Meclis’te şunu söylüyor:
“Bu hususlar Cumhurbaşkanı kanununda kıyasen uygulanmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanının seçim başladıktan sonra, devletin tüm imkanlarıyla orantısız bir şekilde muhtemel rakipleriyle seçim yarışına gireceği doğru değildir. Kayda geçmesini istiyorum.” (31 Mart 2022, Meclis tutanak, s.40).
Tamam, geçsin!..
Seçim kampanyası başladığında, Feti Yıldız bu “kayıttan” dolayı, umalım ki, pişmanlık duymaz!..

Yazarın Diğer Yazıları

Nostalji... Öğretici, yol gösterici ve çok keyifli

Türkiye’de ekonomiye yön veren, yine çok ağır bir kriz döneminde ülkeyi düzlüğü çıkarmayı öngören 24 Ocak 1980 kararlarının mimarlarından biri de Kaya Erdem

İbretialem için: Yunusemre Belediyesi'ne seyahat

Görgüsüzlük, doyumsuzluk, aç gözlülük, görmemişlik

"Milletin Meclisi" akla şimdi geldi!..

Yeni bir Anayasa için sıkışınca, gelsin Millet Meclisi