30 Eylül 2020

Berat Albayrak skandalı: Hemen istifa etmeli

"Kur artışına bakmıyorum" demek, özel sektör ne kadar zarar ederse etsin, "bana ne", demenin tam karşılığı

"Kur benim için hiç önemli değil. Oraya hiç bakmıyorum. Kur artık bizim elimizde."

Baştan sona yanlış, baştan sona gerçeklere aykırı bu cümle Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a ait.

Bunu söyleyen bir Hazine ve Maliye Bakanı dünyanın hiçbir yerinde koltuğunda oturamıyor, hemen istifa ediyor. İstifa etmez ise Başbakan ya da onun üstündeki makam kim ise, o makam Bakanı "anında" görevinden alıyor.

Kaldı ki, bu cümlede gerçeğe olağanüstü aykırı bir durum var.

Albayrak, "kur artık bizim elimizde" diyor!..

Madem elinde:

- "Döviz ve Euro o zaman neden sürekli yükseliyor?.."

- "TL yıl başından bu yana yüzde 23 değer kaybediyor, yüzde 23 devalüasyon... TL’nin değer kaybetmesini bilerek mi istiyor?.. Bilerek ise, neden?.."

Buradan çıkan sonuç çok net:

"Kur onun elinde değil!.."

Faiz bir süre idare etti

Merkez Bankası bir hafta önce faizleri 8.25’ten 10.25’e yükseltiyor. Dolar da, 7.70’ten 7.55 TL’ye kadar geriliyor. Ancak, pek uzun sürmüyor, dolar TL karşısında yeniden yükselişe geçiyor. Dün öğle saatlerinde 7.80 - 7.84 TL dolayında seyrediyor.

Artan faize rağmen, neden yükseliyor?..

Çünkü, gerçek enflasyon TÜİK’in açıkladığı enflasyonun çok üstünde.

Dövizdeki artışı frenlemek istiyorsa, faizin daha çok yükseltilmesi gerek.

Ayrıca...

Onların inancına (!) göre, "faiz sebep, enflasyon sonuç" imiş!.. Ekonomi biliminde yeri olmayan bu bağlantının onlar tarafından öğrenilmesi, kaldı ki, ne kadar öğrenildiği de ayrı, 120 milyar doların erimesine mâl oluyor. Çünkü, doları tutmak için piyasaya 120 milyar dolar sürülüyor, sonuç tam hüsran, dolar yükselişini sürdürüyor.

Bütün bunlar ve faiz artışına rağmen, dövizin yükselmesi "kurun Albayrak’ın elinde olmadığının bir başka göstergesi."

Şirketlerin zararı 280 milyar TL

"Kur artışına hiç bakmıyorum" sözü tam skandal.

Ne yapacağını bilememek!..

"Türkiye’de özel sektörün net döviz borcu 163 milyar dolar. Kurdaki artış nedeniyle, kur farkından doğan zarar şirketlere 280 milyar liraya mal oluyor. O da, şimdilik."

Kur arttıkça, zarar artıyor.

"Kur artışına bakmıyorum" demek, özel sektör ne kadar zarar ederse etsin, "bana ne", demenin tam karşılığı.

Hazine ve Maliye Bakanı bakmayacak da, kim bakacak?.. O zararın sorumlusu kim?..

169 milyar ne olacak?

Ayrıca...

Özel sektörün borcu dışında, "devletin 169.2 milyar dolar borcu var."

Kurdaki artış devletin de, borç yükünü arttırıyor.

Ama, o yük Hazine ve Maliye Bakanı'nı ilgilendirmiyor, çünkü o "kurdaki artışa hiç bakmıyor!.."

Borçların ötesinde...

Köprüler, oto yollar ve şehir hastaneleri için müteahhitlere verilen garantilerin toplamı 150 milyar dolar. 150 milyar dolar!.. Akıl alacak gibi değil!.. Nasıl bir yönetim ise!..

Hani şu, geçmediğimiz yollar ve köprüler, yatmadığımız hastaneler için verilen garantiler karşılığında bizlerin ödediği projeler...

Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir model. O model hepimize çok pahalıya mal oluyor.

"Dolardaki artış 150 milyar dolarlık garantiye 256 milyar liralık ek yük getiriyor. O da, şimdilik!.."

Bu zararın sorumlusu kim?.. Albayrak değil mi?..

Kütahya örneği

Üstelik, öyle garantiler verilmiş ki...

Örneğin, Kütahya hava alanı... Tam kara delik...

Öyle garip bir anlaşma ki...

"Garanti edilen yolcu sayısı yıldan yıla artıyor.

Buna karşılık, o hava alanında yolcu sayısı her geçen yıl azalıyor.

Demek ki, proje baştan sona yanlış. O projelerin altındaki imzalar kimlere ait?..

Yolcu sayısı azaldığı için ödenmesi gereken garanti miktarı artıyor. Kur arttıkça, halkın ödediği miktar da artıyor."

Kur artarsa artsın, Albayrak ona bakmıyor!..

Kütahya hava alanını yapan firma Hazine ile 30 yıllığına anlaşıyor.  Otuz yıl içinde firmaya toplam 205 milyon 281 bin 11 Euro ödeneceği taahhüt ediliyor. Hava alanının maliyeti 50 milyon Euro!..

Bu paraya bir değil, dört hava alanı yapılabilecek iken, AKP sayesinde "işlemeyen bir hava alanına" boşu boşuna garanti parası ödeniyor ve bu para kur artışı nedeniyle her geçen gün artıyor.

Albayrak "hiç bakmıyor", doğru, çünkü para onun cebinden çıkmıyor.

Açıklamasa da olur

Albayrak dün orta vadeli ekonomik program açıklıyor.

Hesap ve gerçekler ortada. Açıklasa ne olur, açıklamasa ne olur.

Acaba, en kısa zamanda, öyle "orta vadede" filan değil, "en kısa vadede", örneğin hemen bugün - yarın istifasını da açıklar mı?..

Yazarın Diğer Yazıları

Gezi ile “Ahmak” davalarına AYM yol gösterdi

Yılmaz Tunç ikide bir “burası hukuk devletidir” diyor, al hadi kanıtla!..

Binlerce hukukçuya çağrı: Bunun adını siz koyun!..

Anayasa’ya aykırı olduğunu bilerek, yasa teklifi hazırlıyorlar. Çünkü, Anayasa ve Anayasa’ya aykırılık artık bir şey ifade etmiyor. Hukuk başta, bütün idari ve siyasi kavramların içi boşalıyor

“An itibarıyla” geri çekildi: Uçuk kaçık etki ajanlığı

Dezenformasyon Yasası, Sıkıyönetim ve Savaş Yönetmelikleri, Ceza Yasasında değişiklikler, avukatlara getirilen ek yükümlülükler, şirketlere kayyım atanması, belediyelere kayyım atanması, Anayasa Mahkemesi kararlarını hiçe saymak derken... “Devletin güvenliği, iç ve dış yararları” başlığı altında otoriter düzeni kurmaya girişiyorlar

"
"