04 Temmuz 2019

Ayıp be: “Emekliye zam müjdesi”

AKP yönetimi gibi, yandaşlar da hâlâ farkında değil, kimse yemiyor bu palavraları artık!..

İnsan biraz sıkılır mı?.. Yüzü kızarır mı?.. Utanır mı?..

Bu gibi değerler, insanına göre değişiyor.

Dün aylık ve yıllık enflasyon oranları belli oluyor, onunla birlikte “emeklilerin aylıklarına yapılacak zam da” belli oluyor.

Her ne kadar, yıllık enflasyon yüzde15.72 olarak açıklansa da, aynı tabloda, yine TÜİK resmi verilerinde “on iki aylık enflasyon oranı ortalaması yüzde 19.88” olarak görülüyor.

On iki aylık ortalamalara bakıldığında:

-Gıda fiyatlarında artış oranı yüzde 26.40.

-Ulaştırmada artış oranı yüzde 19.34.

-Konutta artış oranı yüzde 18.19.

-Sağlıkta artış oranı yüzde 16.88.

-Giyimde artış oranı yüzde 11.77.

-Ev eşyasında artış oranı yüzde 11.23.

Tüketici fiyatlarının on iki aylık ortalama artışı dışında, üretici fiyatlarıyla yine on iki aylık ortalama artış yüzde 32.81.

Güvenmiyorum

Kimse kusura bakmasın, çarşıya pazara gidildiğinde, her yönüyle hayatın içine daldığınızda, o rakamlar ve hayat birbirini tutmuyor.

Yolsuzluk iddiaları Sayıştay raporlarına yansıyor, raporlardan halkın haberi olduğunda, Sayıştay’ın ilgili Başkan Yardımcısı görevden alınıyor.

Enflasyon rakamları yüksek çıkıyor, o rakamları açıklamakla yükümlü TÜİK’in Başkanı görevden alınıyor.

Ya da enflasyon yükseldiğinde, firmalara emir - komuta zincirinde “indirin bakalım fiyatlarınızı yüzde on” diye emirname yayınlanıyor.

Dolayısıyla, hayat ve resmi veriler birbirini tutmadığı için açıklanan enflasyon oranlarına güvenmiyorum.

Yandaş davulları

Her zaman olduğu gibi, Ocak ve Temmuz aylarında enflasyon oranları belli olunca, SSK emeklileriyle memur emeklilerine de zam yapılıyor.

Zam dün belli oluyor:

SSK ve Bağkur emeklileri yüzde 5, memur emeklileri yüzde 6 zam alıyor.

Bir yandan sektörlerdeki artış oranlarına bakın, diğer yandan bu yüzde 5 ve 6’ya!..

Dalga geçer gibi!..

Ama, “yandaş medya” patlatıyor manşetleri dün Internet sitelerinde ve bugün mutlaka gazetelerinde:

“Emekliye zam müjdesi!..”

Ayıp be!.. Pes be!..

Nesi “müjde”?..

Sadece elektrik zammı yüzde 15!.. Zamların devamı yolda.

AKP yönetimi gibi, yandaşlar da hâlâ farkında değil, kimse yemiyor bu palavraları artık!.. Kendileri çalıyor, kendileri oynuyor!..

Bahçeli: En kral AKP’li

Hiç bir gelişmenin farkında olmayanlardan, belki de en başında gelen bir kaç kişiden biri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli.

Son zamanlardaki konuşmalarında, hele de önceki gün, Meral Akşener’in tanımıyla “AKP’de Eşbaşkan” gibi.

Öyle ki, sadece muhalefete değil, artık “kendine ve Tayyip Erdoğan’a göre, AKP içindeki olumsuz gelişmelere bile” yükleniyor.

Yeni parti kurmak isteyenlere “siyasette ismi bayatlamışlar” diye çatıyor.

Ya kendisi?..

Temmuz 1997’den bu yana MHP Genel Başkanı, siyasette değil, genel başkanlıkta iki gün sonra 22 yılını dolduruyor!..

Arada seçim kaybediyor, Meclis dışında kalıyor, küçük ortaklıklarda yer alıyor, v.s.

22 yıl!..

“İsmi bayatlamış” derken, aynaya bakmayı unutuyor.

O da bir yana, AKP’de “sistemin revize edilmesi gerek” diyenlere de giydiriyor.

Artık AKP içindeki şu ya da bu gelişmelerden de, kendisini sorumlu görüyor.

Bahçeli... Artık en kral AKP’li... AKP’liden daha çok AKP’li!..

Bir zamanlar AKP’nin arka bahçesi, şimdi artık AKP’nin ta kendisi.

“Defne - Dafni”

Ve çok farklı bir gelişme...

Sivil toplum her zaman barıştırıyor, sivil inisiyatif ülkeleri her zaman yakınlaştırıyor.

Biz ve Yunanlılar...

Zaman zaman dostluk rüzgarları esse de, tarih içinde gerilimler daha fazla. Ege’de, Ege Hava sahasında, Kıbrıs’ta ve şimdi Doğu Akdeniz’de.

Çipras ile birlikte ilişkiler biraz yumuşamaya yüz tutsa da, yine de gerilim eksik olmuyor. Doğu Akdeniz’de olduğu gibi.

Bununla birlikte, sivil inisiyatif eksik değil.

En çarpıcı örneği “Defne - Dafni”. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilikileri yumuşatmak, dostluk kurmak adına daha çok kültürel ve sanat alanında yıllardır faaliyet yürüten “Defne - Dafni Türk Yunan Derneği” 12 - 14 Temmuz tarihlerinde, gelecek hafta “Barış Buluşmaları” etkinliğinin ikincisini düzenliyor, Laros Adasında.

Adada ele alınacak tema “Sağlık ve Barış”. Paneller, fotoğraf atölyesi, konser, dans gösterileri eşliğinde.

Konu “barış ve sağlık”, dolayısıyla iki ülkenin hekimleri sağlık ve barış arasındaki bağlantıyı ele alıyor, ardından da sağlık taraması gerçekleştiriyor.

Panel, müzik, dans ve “Barışa Kurulan Sofra”...

“Barış buluşmalarının” Türkiye bölümü Eylül’de İmroz - Gökçeada’da...

İşin içine siyaset girmeyince, halklar her zaman daha yapıcı, her zaman ülkeleri daha yakınlaştırıcı rol oynuyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Nostalji... Öğretici, yol gösterici ve çok keyifli

Türkiye’de ekonomiye yön veren, yine çok ağır bir kriz döneminde ülkeyi düzlüğü çıkarmayı öngören 24 Ocak 1980 kararlarının mimarlarından biri de Kaya Erdem

İbretialem için: Yunusemre Belediyesi'ne seyahat

Görgüsüzlük, doyumsuzluk, aç gözlülük, görmemişlik

"Milletin Meclisi" akla şimdi geldi!..

Yeni bir Anayasa için sıkışınca, gelsin Millet Meclisi