“AKP:

-Türkiye’yi Avrupa’nın en yoksul ülkesi haline getirmişken...

-Yıllık enflasyonu, TÜİK’e göre yüzde 80’lere, 90’lara çıkarmışken...

-Bütün ekonomik hedeflerinin altında kalmışken...

-Orta sınıfı yok etmişken...

-Milyonlarca çocuğun yatağa aç girmesine sebep olmuşken...

-Bir buçuk milyon çocuğun okula gidemeyişine seyirci kalmışken...

-Uyuşturucu çeteleri özellikle büyük kentlerde cirit atarken...

-6 yaşındaki kızlar tecavüze uğrarken...

-Kadınlar öldürülürken...

-Sağlık çalışanları şiddete maruz kalırken...

-İş cinayetleri durmak bilmezken...

-Maden ocağı patlaması sonucu 42 insanımız hayatını kaybettiği halde, sorumlular hâlâ görevde iken...

-Sadece AKP bağlantılı olanlar işe alınırken...

-Adalete erişmek imkânsız hale gelmişken...

-Hukukun üstünlüğü ortadan kalkmışken...

-Temel hak ve özgürlükler askıya alınmışken...

-Yolsuzluk iddialarına her gün bir yenisi eklenirken...

-Her gün bir çevreyi daha katlederken...”

Say sayabildiğin kadar...

Büyük refah kaybıyla birlikte, gülmesini de unutan, yas tutmasını da unutan bir toplumda...

Muhalefetin, dar anlamda, Altılı Masa’nın AKP iktidarına seçimde son vermek için elinde olağanüstü kozlar var. Buna dış politikadaki zikzaklar, tutarsızlıklar dahil.

AKP öyle çuvallıyor ki...

“Örneğin, en büyük dertlerden biri kira sorunu ya... Telaş içinde ayda bir yeni bir konut projesi açıklıyor. Hiç biri tutmuyor, çünkü üst gelir grupları dışında, aylık taksitleri ödemek imkansız”.

Tablo bu ve bundan çok daha fazlası.   

6 Nisan dönemeci 

Kim bilir kaç defa “erken seçim yok” diye, her konuşmasında, üstelik Kemal Kılıçdaroğlu’na ayar da vererek, üstüne basa basa nutuk atan Tayyip Erdoğan şimdi erken seçimden söz ediyor.

Nedeni belli:

“Normal tarihinde, 18 Haziran’da yapılacak bir seçimde üçüncü kez aday olması mümkün değil. Onun için erkene alıyor”.

Erken seçim kararı Meclis’te ya 360 oyla alınabiliyor ya da Erdoğan’ın ‘seçimin yenilenmesi’ çağrısı ile mümkün.

Muhalefet 6 Nisan’dan sonra yapılacak bir erken seçime karşı. 6 Nisan yeni seçim yasasının yürürlüğe gireceği tarih.

6 Nisan’dan önce yapılırsa, şimdiki seçim sistemiyle, yani ittifaklarla seçime girmek mümkün, ayrıca baraj yüzde 10.

6 Nisan’dan sonra yapılırsa, baraj yüzde 7’ye düşüyor, ittifaklarla girmek mümkün olmuyor. 

14 Şubat 

Erdoğan seçimin yenileceğini ilan ederse, bunun tarihini de açıklayacak.

“Seçim, seçimin yenileceğinin ilan edildiği günden doksan gün sonra yapılıyor”.

Şu anda ortada dolaşan üç tarih var.

30 Nisan, 7 Mayıs, 14 Mayıs. Ankara kulisleri daha çok 14 Mayıs’ı işaret ediyor.

14 Mayıs’tan doksan gün geriye gelinirse, 14 Şubat Erdoğan’ın yeni seçim tarihini ilan edeceği gün olarak öne çıkıyor.

Seçim 7 Mayıs’ta olacaksa, 7 Şubat’ta açıklamak zorunda. 

Hâlâ “istişare” 

Bu durumda...

Adayını hâlâ belirlememiş olan “Altılı Masa’nın” zamanı daralıyor.

Bugün 9 Ocak. Altılı Masa hep diyor ya, ‘seçim tarihi açıklansın, biz adayımızı öyle açıklarız’, onun için Altılı Masa’nın önünde en fazla bir ay var.

Altı lider bu ayın 26’sında yeniden bir araya geliyor. Oradan bir aday çıkar mı?..

Sanmıyorum, çünkü söylenen o ki, ‘aday belirlemek için istişari görüşmelere başlanacak!..’

Bir yıldır toplanan Altılı Masa, adaylıkla ilgili bugüne kadar hiç bir ‘istişare’ yapmamış!..

Belki de, yaptı, dışarıya tek kelime sızmadı.

Ne ölçüde farkındalar bilmiyorum...

“Adayı açıklamak geciktikçe, toplumda soru işaretleri artıyor.

O soru işaretleri, AKP’nin yukarıda saydığım topluma verdiği onca zarara, ülkeyi getirdiği faciaya rağmen, Altılı Masa’yı yıpratıyor”.   

AKP iktidarını değiştirmeye kararlı olan toplumun önemli çoğunluğu artık sabırsızlanıyor.

O sabırsızlığa karşı, 30 Ocak’ta açıklanacağı bildirilen seçim sonrasına ilişkin yol haritası, son toplantıdan çıkan ve bugüne kadar atılan en somut adımlardan biri. 

İllere göre liste 

Son toplantıdan çıkan bir başka somut adım milletvekilliği seçimiyle ilgili.

Altı partinin her biri 81 ilde simülasyon, yani hesap yapıyor. Şu soruya yanıt aranıyor:

“Altı parti en fazla milletvekili sayısını nasıl elde edebilir?..

Herhangi bir ilde altı partiden hangileri bir araya gelir ve ortak liste çıkartırsa ya da sadece biri liste çıkartır, diğerleri o listeyi desteklerse gibi çok ince hesaplar yapılıyor”.

Meclis’te çoğunluğu elde etmek açısından olumlu bir çözüm.

Anketlerin tamamı Altılı Masa’nın Meclis’te çoğunluğu sağlayacağını gösteriyor. Altı partinin amacı, halk oyuna gitmeden, yapılacak yeni anayasayı Meclis’te değiştirecek çoğunluğa sahip olmak, yani 400’ün üzerinde milletvekili çıkarmak. 

Hep birlikte mitingler 

Onlar ne düşünüyor, henüz bilinmiyor.

Ancak, toplumdan yükselen bir talep var:

“Altı parti liderinin zaman zaman birlikte miting yapması, halkın karşısına birlikte çıkmaları”.

Güven tazeleyen, kazanma duygusunu pekiştiren bir girişim olarak. 

Aday ihtimalleri 

Öte yandan...

Cumhurbaşkanı aday sayısı artacak gibi.

Erdoğan ve Altılı Masa adayının yanı sıra, HDP aday göstereceğini ilan ediyor. Zafer Partisi aday gösterebilir, sol partiler HDP adayını desteklemez ise, onlar da aday gösterebilir.

Bu durumda en az üç, belki de beş aday olabilir.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalma ihtimalini artıran bir tablo.

Seçimin yenilenme tarihini de dikkate alırsak, Altılı Masa elini artık çabuk tutsa iyi olacak!..

Yalçın Doğan kimdir? Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı. 1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor. Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı. Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.