05 Nisan 2021

AKP sevinçten uçuyor: Amirallerin bildirisi

Gündemi değiştirmek, yeni algı yaratmak için AKP çırpınıyor

"- 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbelerini, 28 Şubat post modern darbesini birebir yaşamış,

- Bundan mağdur olmuş,

- O dönemlerdeki işkenceleri, insan hakları ihlallerini, demokrasinin yerle bir edildiği günlere tanıklık etmiş,

- İktidarların sadece ve sadece seçimle el değiştirmesine sonuna kadar inanan biri olarak,

- Askeri vesayete ve darbeye yüzde bin ve şiddetle nasıl karşı isem,

- Sivil vesayete ve sivil darbeye, demokrasi dışı her türlü rejime yine yüzde bin ve şiddetle karşıyım."

Önce bunun altını yeniden çiziyorum.

Bu açıdan bakarak, 103 emekli amiralin Montrö ve Lozan üzerindeki tartışmalara son verilmesini isteyen yayımladıkları bildiri:

"- İfade özgürlüğü açısından hiçbir sakınca taşımıyor.

- Kaldı ki, Atatürk ilkelerini savunuyorlar.

- Kaldı ki, halen görevde bulunan bir amiralin resmi üniforması ve makam arabasıyla bir tarikata giderek, tarikat cübbesi giymesini hatırlatarak, o kişi hakkında hiçbir yasal işlem yapılmayışıyla ilgili üzüntülerini dile getiriyorlar.

- Kaldı ki, cami imamlarının faiz artıran Merkez Bankası Başkanı'nı eleştirmesi ya da İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasıyla ilgili iktidarı şakşaklarken,

- Emekli amirallerin konunun uzmanı olarak, Montrö ve Lozan'a yönelik belirebilecek tehlikeye dikkat çekmesinin,

- Hiçbir sakıncası olmadığı gibi,

DARBE ÇAĞRISI İLE UZAK, YAKIN İLGİSİ YOK!.." 

Asıl darbe mağduru onlar

Bildiride imzası bulunan 103 emekli amiralin bir bölümünün ortak özelliği var:

"Ya Ergenekon ya Balyoz mağduru amiraller. FETÖ darbesine maruz kalarak, en verimli çağlarında, haksız ve hukuksuz bir biçimde hapis yatan, genç yaşta gelecekleri ellerinden alınmış insanlar."

Ne kadar verimli ve bilgili olduklarını, hapiste ve tahliye edildikten sonra yazdıkları kitaplarda, çıktıkları TV tartışmalarında kendilerini yeniden kanıtlayan insanlar.

Onlar Montrö'yü de çok iyi biliyor, Lozan'ı da. Ve Cumhuriyet'in temelleri olan bu uluslararası anlaşmaların değerini, Türkiye için hayati önemini en iyi bilen insanlar arasında yer alıyorlar.

O anlaşmalara gölge düşürebilecek tehlikelerden, o tehlikelerin ülke güvenliğine yol açabilecek "tehditlerden" uzak durulması için uyarıyorlar.

Bunda ne var?..

"Darbe çağrısı" nerede?

Her şeye rağmen, bir kere de dün, Türkiye'nin tanıdığı en iyi hukuk hocalarına sordum:

"Bu bildiride salt hukuk açısından darbe çağrısı var mı?.."

Hepsi aynı yanıtı veriyor:

"Kesinlikle yok!.. Sadece düşüncelerini açıklamışlar."

O zaman AKP'lilerin, ona bağlı Milli Savunma Bakanlığı ile ilgili birimlerinden gelen açıklamalardaki "hiddetin ve hakaretlerin" kaynağı ne?..

Cumhuriyet Savcılığının acele soruşturma açması...

AKP'nin parti yönetimini acele toplantıya çağırması...

TV'lerde malum kişilerin bildiri aleyhinde acele boy göstermesi...

"Bildiriyi darbe çağrısı olarak nitelemenin" anlamı ne?..

AKP zevkten dört köşe!..

"Kendine göre, bir fırsat yakaladı!.."  

Pandemi ve ekonomi

AKP on dokuz yıllık iktidarının en bunalımlı, en zor dönemini yaşıyor. Her geçen gün iktidar elinden kayıyor.

Pek çok yolsuzluk iddialarına ek olarak, haksız kazanç sağladığı öne sürülen belli bir kitle, artan işsizlik, artan enflasyon, halkın çoğunluğu ekmek bulamazken, devletteki israf, iktidarın halktan kopuşu, borç üstüne borç, salgınla mücadelede dünya çapında başarısızlık, dış politikada yalnızlık...

Ülkenin üstüne kabus gibi çöküyor.

Tam bu sırada yayımlanan103 amiralin bildirisine AKP çölde vaha bulmuş gibi, sarılıyor!..

"- Darbe şakşakçıları yine hortladı, diyerek, bildiriden kendine mağdur edebiyatı yaratmak...

- Bir süre kamuoyunu bununla meşgul etmek...

- Salgındı, ekonomik çöküntüydü, onları geri plana atmaya çalışmak..."

Böylelikle, salgın ve ekonomik çöküntü aylarında bu bildiriyi amacı doğrultusunda kullanmak...

Hem de, tepine tepine!..

Oysa, olay sadece düşüncesini açıklamak, tehlikeyle işaret etmekten ibaret.

Ama, malum...

Bu ülkede düşünce açıklamak suç!.. Sırf düşüncelerini açıklamaktan dolayı binlerce insan mahkemelerde ve hapislerde.

Şimdi bu bildiri üstünde tepin de, tepin!..

Hiçbir algı tutmuyor

Gündemi değiştirmek, yeni algı yaratmak için AKP çırpınıyor.

- Ayasofya'yı ibadete açmak... Ihhh, tutmuyor...

- Karadeniz'de doğalgaz bulmak... Ihhh, tutmuyor...

- 2023'te aya gidiyoruz... Ihhh, tutmuyor...

Son oyuncak... Amirallerin bildirisi...

"İşte yeni bir fırsat yakaladım" diye sevineceğine, bildiri üzerinde ciddi ciddi düşünüp, Montrö ve Lozan'ı öğrense daha iyi olur!..

Yazarın Diğer Yazıları

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

Diyanet imparatorluğunun freni patlamış!

AKP iktidarında artan bütçesi, artan personeli, artan yetkileriyle donatılan Diyanet İşleri Başkanlığı fiili ve sembolik kazanımlarıyla imparatorluk gibi. Kendisine her türlü rolü biçiyor, kendine göre yorumlar icat ediyor, toplumu yanlış yönlendiriyor. Bu kadar yetki tanınırsa, olacağı bu

"
"