24 Mayıs 2019

250 sayfalık palavra

Seçimi iptal eden 7 üye 17 gün sonra 12 sayfa gerekçe yazmış

Halk ağzında çok hoş bir söz vardır:

“İzahı yoksa, mizahı vardır.”

YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimini iptal eden 250 sayfalık gerekçeli kararını gözden geçirirken...

“Gözden geçirirken” diyorum, çünkü zorlamalarla dolu, bu garip 250 sayfayı satır satır “okumak” bu saatten sonra, bunların değil, bizim bildiğimiz evrensel hukuka ayıp olur, “izahı yok ve fakat belki mizahı var mı” diye bakıyorum.

6 Mayıs YSK Darbesi’nin seçimin iptaline ilişkin gerekçeli kararında tam “izahı yok, mizahı bile yok” diyeceğim sırada...

Evet, “mizahı var”!..

Hukukun “h”sini aramak boşuna, onun için “izahına değil, mizahına” bakıyorum, evet o “mizah” var!..

Metnin 204. sayfasında o “mizah” yer alıyor, şöyle:

“... Sandık kurullarına müddeti içinde itiraz edilmemiş olması, bu itirazın reddine sebep teşkil etmez...”

Hemen ardındaki cümlede “mizah” devam ediyor:

“...YSK’nın önceki kararlarına aykırı karar verdiğinden söz edilemez.”

Evet, “mizah” var ama, tam “kara mizah”!..

Kendini inkâr

AKP’nin istediği kararı vermek uğruna, “mizah YSK’nın kendisini inkâr” ile ortaya karışık yer alıyor.

Hani, o ünlü deyim var ya...

“Eyyy YSK...

Sen müddeti içinde itiraz edilmedi, diye itirazları kim bilir kaç kez geri çevirdin!..

Şimdi tam tersini söylüyorsun.

Ve bu kararınla önceki verdiğin kararlara ters düşüyorsun!..”

Ters düşmüş, ne gam!..

İşte, “mizah” bu.

Ama, “kara mizah”!..

Perişan bir gerekçe

Aslında bu gerekçeyi “hukuk açısından” incelemek hukuka hakaret olur. Yine de:

Bir an için kabul edelim ki, “sandık kurullarının oluşumunda yasal hükümlere uyulmamış”, çünkü seçimin iptaline imza atan yedi YSK üyesinin döne dolaşa bulabildiği gerekçe bu. Peki, tamam.

O yedi üyeye sormak gerek:

1- Madem sandık başkanları ve bazı üyeleri kamu görevlisi değil, onları ilçe seçim kurulları belirlemiyor mu?..

2-Siz yedi üye, zat-ı alileri o zaman neredeydiniz?.. O başkan ve üyelerin değişmesi için neden seçimden önce harekete geçmediniz?..

3-Kaldı ki, madem sandık kurullarının teşkili hukuka aykırı, o zaman neden sadece Büyükşehir Başkanlık seçimini iptal ediyorsunuz?..

4-Neden İstanbul seçimlerinin tamamını iptal etmiyorsunuz?..

5-Aynı sandıklarda oy kullanıldığına göre, nasıl oluyor da, sandık başkan ve üyelerinin durumu sadece Büyükşehir seçimi için “aykırı” ama, ilçe belediye başkanları ile muhtar seçimleri için değil?..

Bu sorulara o gerekçede yanıt yok. Yok, çünkü bu sorulara nasıl yanıt verecekler?..

O gerekçe onun için “palavradan” ibaret ve tam bir “kara mizah” skandalı.

17 günde 12 sayfa

“Palavranın” başka bir boyutu daha var. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek dün yerinde bir saptama yapıyor:

“YSK’nın 250 sayfalık kararının ilk 12 sayfası AKP’nin itirazları, 84 sayfası YSK’nın yazışmaları, 38 sayfa karşı oy kullananların gerekçesi.

Sayım döküm cetvellerini çıkartırsak, seçimi iptal eden 7 üye 17 gün sonra 12 sayfa gerekçe yazmış.”

17 günde 12 sayfa aslında büyük başarı!..

Kim bilir, nasıl zorlanmışlardır!..

“Hukuk fakültesi” arıyorum

Gerekçede mantık sıfır. Hukuk sıfır. İptal gerekçeleri sıfır. Eski YSK kararları sıfır. Sonuca etki edecek tek bir kanıt yok.

Gerekçede herkesin söylediği gibi, “oy çalma” ile ilgili tek satır yok.

Buna rağmen, yandaş medyanın bazı organları dün utanmadan “YSK Hırsızlığı Tescilledi” ya da “Sağlam Çalmışlar” diye manşetler atabiliyor.

Onları yalanlarıyla baş başa bırakırken, beni asıl ilgilendiren başka bir konu var.

Bu gerekçeye ilişkin “hukuk fakültelerini” bekliyorum, hani 84 hukuk fakültesi var ya ülkemizde...

Onların “ilaç için bir tekinden” bir itiraz bekliyorum, “böyle bir hukuk cinayeti olamaz” diye, var mı sesini yükselten, var mı böyle bir itirazı okuyan?..

Ayıptır be!...

İlerde hukuk fakültelerinde “hukuk skandallarına örnek” faslından okutulacak bir karar var önümüzde.

Ama, 84 fakülteyi ara ki, bulasın!..

Seçim güvenliği

Hepsi bir yana, çok vahim bir durum doğmuş bulunuyor.

Yargı berhava ediliyor. Seçim güvenliği berhava ediliyor. Devleti devlet yapan bağışıklık sistemi ortadan kalkmış bulunuyor.

İktidarlar demokratik ülkelerde seçimle geliyor, seçimle gidiyor. Pek çok hukukçunun dün dile getirdiği gibi, “seçim güvenliğini ortadan kaldıran bu YSK ile bundan sonra bir iktidar değişikliği nasıl gerçekleşecek?..”

İktidarlar seçimle değişmez ise, demokrasi nasıl işleyecek?..

Demokrasi açısından, hepimizin geleceği açısından, en dramatik, en hayati temel soru bu.

Yazarın Diğer Yazıları

Cumhuriyetçisi olmayan Cumhuriyet

AKP'nin imam hatiplerle, vakıf ve derneklerle, kendine bağlı sermaye ile oluşturduğu taban karşısında duranların ortak söylemi var. Hangi siyasi kanatta olurlarsa olsunlar... Ortak söylem Cumhuriyet!..

Piyasa Erdoğan'a, Erdoğan Murat Kurum'a güvenmiyor

Erdoğan ve bakanların İstanbul'da her oy avcılığı Kurum'u biraz daha değersiz kılıyor

Promosyon aldatmacası, İstanbul kâbusu

Başta Erdoğan, hükümetin tekmil bakanları İstanbul’da, hepsi birden Ekrem İmamoğlu’na karşı oy devşirme yarışında. 1946’dan bu yana hiçbir genel ve belediye seçiminde görülmeyen manzaralar!..