11 Nisan 2023

10 Nisan'ı işte böyle unuttururlar, siz hâlâ...

Ülkeyi yönetenlerin ağzından 10 Nisan'la ilgili dün tek laf duyan var mı?.. Laikliğe vurgu yapan tek bir cümle?..

Altı parti bir araya geliyor.

Yaşa, var ol, aslansınız, kaplansınız... Alkışlar size!..

Sosyal demokratı, muhafazakârı, hatta dinsel kökeni ağır basan parti de dahil, altı parti demokrasiye dönüş için yol haritası belirliyor.

Yaşa, var ol, halk işte sizden bunu bekliyor. Alkış, alkış, alkış!..

Birbirine benzemez altı parti yirmi yıllık AKP enkazını kaldırmak amacıyla özveride bulunuyor.

Yaşa, var ol, biz  hepimiz sizden bu iktidarı değiştirmenizi bekliyoruz. Alkışlar hepinize!..

Demokratik sistemi yeniden kurmak amacıyla altı siyasi parti 2500 maddelik plan hazırlıyor.

Yaşa, var ol, özlediğimiz demokrasiye dönmek için sabırsızlanıyoruz. Alkışlar, davullar, zurnalar!..

Altı partinin bir araya geldiği "Altılı Masa" 12 Şubat 2022'de kuruluyor.

O günden beri, arada bazı tatsız olaylar yaşanmış olsa bile, halkın umudu olmayı sürdürüyor. AKP - MHP ortaklığına son verecek önde gelen bir seçenek. Bundan dolayı, halkın yüzde 60'a yakını Altılı Masa'yı bir yılı aşkın süredir destekliyor, alkışlıyor, büyük bir umutla iktidara gelmesini bekliyor.

Ancak...

Bu neyin gürültüsü?

Ne zaman ki, önceki gün milletvekili aday listeleri açıklanıyor...

Uuuuf!... Oooo!... Vaaay!..

Özellikle CHP listelerine hem CHP örgütünden, hem halkın bazı kesimlerinden, hem de bu iktidara muhalif bazı gazetecilerden yükselen tepkilerle yer - gök inliyor.

"Ben bu listeye oy vermem.

Bu ne biçim liste kardeşim?..

Şu şu şu adamlar da nereden çıktı?..

Böyle sosyal demokrat parti mi olur?.."

Bir yılı aşkın süredir Altılı Masa'ya toz kondurmayan, her sefer alkışlayan, hatta Meral Akşener bir ara masadan kalktığında, ona dünyayı dar edecek ölçüde eleştirenler, şimdi avaz avaz!..

Bu neyin gürültüsü?..

"Altılı Masa" diyoruz aylardır. Altı ayrı parti diyoruz aylardır. Birbirine benzemezler bir araya geldi diyoruz aylardır. Alkışlıyoruz aylardır, destekliyoruz aylardır.

İşte şimdi, karşınızda o birbirine benzemez partilerin ortak listesi.

Altılı Masa'nın ete, kemiğe bürünmüş, milletvekili adaylıklarına dönüşmüş hâli!..

Hem bir yandan altı ayrı parti bir araya geldi diye heyecanlanıp, iktidar değişikliği ummak, hem de o değişikliğe gidebilecek yolda, bas bas bağırmak!..

Tutarsızlık olmaz mı bu?..

Bu aday listeleri CHP'nin listesi değil, Millet İttifakı'nın listesi.

Tekrarlamakta yarar var.

Miiiillet İt - ti - fa - kı - nın listesi!..

Kadınlar ve gençler

Bununla birlikte...

O listelerde eksik var mı?.. Var.

Bana göre, örneğin...

Kadın aday çok ama, çok az.

Genç, Z kuşağından aday hiç yok.

Bir yandan kadınlar ve gençlerle bu iktidarı değiştireceğini ilan etmek, diğer yandan aday listelerinde onları dikkate almamak...

Bence asıl eksiklik burada.

Özlem Zengin - Hüda Par

Şimdi iktidar tarafına bakalım, orada çok daha çelişkili bir liste var.

AKP İstanbul 3. Bölge adayları...

O bölgede ikinci sırada AKP Gurup Başkan Vekili Özlem Zengin var.

Aynı bölgenin dördüncü sırasında, Özlem Zengin'den hemen iki sıra sonra HÜDA PAR başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu aday.

HÜDA PAR kadınları neredeyse yok sayıyor, kadına şiddeti önleyen yasanın kaldırılmasını istiyor, Özlem Zengin de "o yasa bizim kırmızı çizgimizdir, dokundurmayız" diyerek, sesini yükseltiyor.

Ne oluyor?..

O çıkışı üzerine, kendi deyimiyle, Özlem Zengin "linç" ediliyor.

Ama, şimdi...

İkisi aynı listede, buna rağmen, o mahallede çıt çıkmıyor!..

Yurttaş olmak

Yirmi bir yıllık AKP iktidarı her alanda Türkiye'ye çok ağır maliyetler getiriyor.

Yoksulluk...

Yolsuzluk iddiaları...

Adaletsizlik...

Çevre talanı...

Rant...

Anlatmakla bitmez.

Bu arada Cumhuriyet'in temel değerleri yıpratılıyor, biz biz yapan yüz yıllık değerler. Bunların başında da laiklik geliyor.

Laiklik,

Uluslaşmanın, çağdaşlaşmanın harcı olarak,

Ümmetçilikten ulusçuluğa,

Kulluktan yurttaşlığa,

Bağnazlıktan akıl ve bilime yöneliş olarak laiklik.

Laiklik olmadan, temel hak ve özgürlükler olmuyor.

Laiklik günü

Dün 10 Nisan.

9 Nisan 1928'de kabul edilen yasayla 1924 Anayasası'nın 2. maddesinde yer alan...

"Türkiye Devleti'nin dini İslam'dır" ifadesi kaldırılıyor.

Ve Türkiye Cumhuriyeti laik nitelik kazanıyor.

O tarihi karar 10 Nisan 1928 günkü Resmi Gazete'de yayınlanarak, yürürlük kazanıyor.

10 Nisan yıllar ve yıllar yılı Laiklik Günü olarak kutlanıyor.

Dün 10 Nisan...

Ülkeyi yönetenlerin ağzından 10 Nisan'la ilgili dün tek laf duyan var mı?..

Laikliğe vurgu yapan tek bir cümle?..

Zamanı değil

Bu çerçevede...

Bir yandan Cumhuriyet'in temel değerlerine özlem duymak...

Bugünkü iktidarın devleti devlet yapan o temel değerlere sırtını dönmüş olmasından kaygı duymak...

Diğer yandan, milletvekili aday listeleri üzerinden Altılı Masa'ya bindirerek, "ben bu listeye oy vermem" lüksüne kapılmak...

İkisi bir arada olmuyor.

Gelecek yıl 10 Nisan gününü coşkuyla kutlamak isteyenlere duyurulur.

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Yazarın Diğer Yazıları

Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..

Duruşmalar devam ederken tahliye talepleri sürekli geri çevriliyor, ya mahkeme heyeti değişiyor ya Gezi davasına bakan yargıçlardan biri AKP milletvekili aday adayı çıkıyor ya da... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi “hak ihlali vardır, derhal tahliye edilmelidir” kararı vermesine rağmen, hem de iki kez, o karar Anayasa’ya aykırı olarak uygulanmıyor

Biz tanımıyoruz, onlar “daha sağlam demokrasi için” güçlendiriyor

Şu sıralarda Alman siyasetinde en çok şu söz duyuluyor: “Otoriter eğilimler önce anayasayı değiştirmeyi ve Anayasa Mahkemesi’ni zayıflatmayı hedef alıyor. Ardından devlet kurumları güçsüz kılınıyor"

Bahçeli DEM'e çiçek attı ama...

AKP ve MHP tarafından “terörist, bölücü” diye itilip kakılan DEM heyecanlanıyor, o heyecanla “Selahattin Demirtaş serbest kalsın, kayyım uygulaması sona ersin, tutuklu arkadaşlarımıza af çıksın” gibi liste hazırlayanlar bile var

"
"