06 Temmuz 2013

AKP'nin ulusalcılıkla imtihanı

Gelin bir haftalığına gündemi bir kenara bırakalım ve ufak bir test yapalım. Tek soruluk bir test

Gelin bir haftalığına gündemi bir kenara bırakalım ve ufak bir test yapalım. Tek soruluk bir test… Aşağıda sıralayacağım alıntılar kime aittir? Yalnız sorular tuzaklıdır; hile yapıp yazının sonundaki cevap anahtarına bakmak yok!

1. “Taksim’de Sorosçu Bahar Harekatı... BDPKK öncülüğünde Taksim’de Gezi parkının yok edilmesini protesto eden kalabalık birden kendini uluslararası bir harekatın öznesi olarak buldu. Olay çok önceden hazırlanmış gözüküyor, ama kalabalıkların bundan haberi yoktu ... Türkiye’de ‘bahar’ rüzgarları estirenler var ... Erdoğan’ın suyunu ısıtmak isteyen farklı bir çete için çalışmaktalar. CHP ve BDP ‘Taksim Baharı’ için omuz omuzalar.”

2. “Bu işi tatbik ederken CHP’li milletvekilleri de işin içinde ... Soros’un uzantısı olan TESEV’in kurucusu olan ve 183. üyesi olan Kılıçdaroğlu’nun bu işin dışında kaldığına mı inanıyorsunuz?”

3. “Son dönemde demokrasi ile özdeşleşmiş olan halk hareketlerinin, sivil itaatsızlık hareketleri ile belli merkezlerden kontrol edildiğini ... biliyoruz ... ‘Duran adam’ eylemi buna örnek. Kontrollü yapıldığının ispatı ise İstanbul ve Ankara’da aynı anda başlamış oluşu ... Gezi parkı eylemi, başlangıcı, halet-i ruhiyesi ile sivil devrimi andırıyor ... Liberal ve CHP’li olarak tanınan yazarların ‘diren Gezi parkı’ simgesi altında yazdıklarını destekler türde yazıları akla CHP’deki genel başkanlık değişimi sürecini hatırlatıyor. Başa getirdikleri ise TESEV’ci Kemal.”

4. “Bir bakınız Türkiye’nin 48 kentindeki 90 eyleme. Amaç ne? Batı İslamlaştırılan bir Türkiye istemiyor. Ki bu Türkiye boş oturmayacak, aynı zamanda bütün Müslüman dünyasını birleştirecek. Batı’ya bu lazım değil.”

5. “Biliyorsunuz dünyanın birçok yerinde bu Soros’un açık toplum enstitüsünün uzantıları var. Türkiye’de de var ve malum bunların destekleri uluslararası bazı yapılar var. Özellikle sanal medya üzerinden Sırbistan’da başlayan bu dalga bir şekilde daha önce Arap ülkelerine ulaştırıldı sonra Türkiye’ye de getirildi. Ve apolitik olan gençlik sanal ve sosyal medya kullanılarak bir şekilde sokağa itildi.”

6. “İstanbul Taksim'de başlangıçta bir çevre faaliyeti olarak ortaya çıkan eylemler bugün siyasi alana kaymış durumda. Eylemin perde arkasındaki uluslararası güç merkezi ve lobiler giderek belirginleşiyor. Ortaya çıkan bulgular bu organizasyonun geçmişte Kadife ve Turuncu Devrim olarak adlandırılan ya da daha yakın zamanda Arap Baharı olarak isimlendirilen organizasyonlarla aynı alt yapıya dayandığını gösteriyor. Gezi eylemlerinde aktif rol alan Türkiye'deki büyük bazı holding, tanınmış büyük üniversiteler ve internet medyasının aynı zamanda Kadife ve Turuncu Devrimlerin arkasındaki isim olan George Soros'un fonladığı kurumlar olması dikkat çekiyor ... Gezi Parkı eylemcileri, İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana'da polise çiçek vererek sempati kazandı. Ancak, bu Soros'un taktiklerinin bir parçası. Daha önce  de Yugoslavya'da eylemciler polise ve askere çiçek vererek, devrimi gerçekleştirmişti.”

7. “Gezi eylemlerinin arkasındaki Soros’u, Otpor’u bilmek için, Dünya’daki para piyasalarını bilmek lazım. Soros İngiliz Kraliyet ailesinin varlıklarını yönetir. İngiltere son 10 yıl içinde tonlarca altın sattı 200 dolardan, Kim aldı Soros … Türkiye son 10 yılda %3 büyüdü. Almanya % 1 diğer tüm Avrupa ülkeleri küçüldü. O Yüzden hedefte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan var, ölmesi için sürekli çalışma yapılıyor.”

8. “Turuncu devrim planları uygulanmak isteniyor … ABD daha önce Alman vakıflarını örnek alan bir yapılanma için düğmeye bastı. 1983 yılında ABD Ulusal Demokrasi Fonu Yasası çıkartıldı. Bu yasayla ABD dört alanda özel vakıflar kuruldu. Bu vakıflar üzerinden uluslararası planlar hayata geçirilmekte. Bunların başında da tüm dünyanın bildiği isim Soros var. Bu yapı yasalarla ülkeleri işgal etmek için kurulmuş bir yapıdır … Slovakya, Hırvatistan, Sırbistan, Ukrayna ve Gürcistan’da olanların benzeri Türkiye’de hayata geçirilmek istenmektedir. ABD sivil ajanlarıyla hükümet kurmakta, işgal operasyonları gerçekleştirmek istemektedir.”

9. “Fotoğrafa dikkatli bakın .. Sırbistan, Gürcistan, Ukrayna gibi ülkelerde Amerikan desteğiyle Amerikancı rejimler oluşturmayı hedefleyen Sırp kökenli karşı devrim örgütü Otpor’un amblemi. Peki amblem kimin üstünde? Mısır’daki 6 Nisan Gençlik Hareketi’nin üyelerinin üstünde. Otpor Sırbistan’da doğdu ama hızla yayıldı … Mısır’daki olaylarda Amerika’dan açık destek alıp Amerikancı rejimler oluşturmak isteyen Otpor’un da rol aldığı bu fotoğrafla açıkça ortaya çıkıyor.”

10. “Şablona bakın! Yasemin Sedir, Gül, Lale! Gürcistan, Sırbistan, Ukrayna, Polonya, derken şimdi de Tunus ve Mısır. Hepsi aynı adımları izledi. Şablon hiç değişmedi.. Tunus’daki ayaklanmaya verilen ad bile, Soroscu bir darbenin izi. Yasemin, Sedir, Gül, Lale vs vs ‘devrimleri’! … Turuncu şablon, her ülkede kaos yapilandirma operasyonuyla gelişti”

11. “10 adımda Gezi darbe planı! Sırbistan, Ukrayna, Gürcistan, Kırgızistan, İran, Venezuela ve Arap Baharı'ndaki halk hareketlerinde oynadıkları rolle dikkatleri üzerine çeken sivil toplum örgütleri ve izledikleri metotlar, Taksim Gezi Parkı'ndaki olayların ardından yeniden gündeme geldi. Uluslararası para spekülatörü George Soros'un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü tarafından fonlanan bu sivil toplum örgütleri "Kadife Devrim" hareketleri ve "Arap Baharı" adı verilen sürecin aktörleri olarak öne çıktı … Siyaset bilimci Gene Sharp’ın önerdiği gibi Gezi Parkı'nda bazı reklam ve sinema yıldızlarının kitlelere öncülük etmesinin çarpıcı olduğunu vurgulayan (Prof. Dr. Burhanettin) Can, eylemler henüz istenen olgunluğa ulaşmadığı için sekiz, dokuz ve onuncu noktaların gerçekleşmediğini söyledi … Prof. Dr. Burhanettin Can ayrıca, diğer ülkelerde gerçekleşen "Kadife Devrimler"de "Turuncu" ya da "Yeşil" gibi sembollerin öne çıktığının hatırlatılması üzerine, polisin biber gazı sıktığı kırmızı giysili kadından hareketle Gezi Parkı eylemlerinde de "Kırmızı" rengin öne çıktığına dikkati çekti.”

Bitirdiyseniz cevaplara geçelim mi?

1. Banu Avar, kendi sitesindeki tanıtıma göre “işsiz gazeteci, TV program yapımcısı”. Ulusalcı kanadın bilinen isimlerinden (yazı ilk-kursun.com sitesinden)

2. Melih Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı.

3. Neval Kavcar, Ortadoğu Gazetesi yazarı (kaynak ülkücükadro.com sitesi).

4. Vladimir Jirinovski, Rusya’daki aşırı sağcı Liberal Demokrat Partisi Başkanı.

5. Hüseyin Çelik, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü.

6. Şu an yeni transferleriyle gündemde olan Türkiye Gazetesi, 8 Haziran 2013 tarihli “İşte Derin Darbenin Kodları” başlıklı özel haber.

7. Yiğit Bulut, eski Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni, A Haber’de yayımlanan Deşifre programı (kaynak 5 Temmuz tarihli Star Gazetesi haberi).

8. İsa Gök, CHP Mersin Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi, Yeniçağ gazetesinde yayımlanan 20 Nisan 2010 tarihli haber (evet, üç sene önce).

9. Teoman Alili, twitter’da kendi tanımına göre “ulusalcı, vatan tarafında gazeteci, Makedonyalı Türk”. İlk Kurşun sitesinde 1 Şubat 2011 tarihinde yayımlanan “Otpor Çocukları Mısır’da” başlıklı haber (evet, iki sene önce).

10. Yine Banu Avar, bu kez 26 Ocak 2011 tarihli “Soros Darbelerini Halk Devrimi Sanmak!” başlıklı yazı (açıkistihbarat.com sitesinden)

11. İktidara yakın Timeturk sitesinde 22 Haziran’da yayımlanan “10 adımda Gezi darbe planı!” başlıklı haber.

Evet, kaç doğrunuz var? Ben 2’de kaldım (Banu Avar alıntıları). Kafam da iyice karıştı. Bu Gezi, ulusalcı/darbeci kalkışma değil miydi? AKP iktidarını devirmeyi, hatta Yiğit Bulut’a göre Başbakan Erdoğan’ı öldürmeyi hedeflemiyor muydu? Neden ulusalcı Banu Avar, ülkücü Neval Kavcar bizi dış mihraklara karşı uyarıyor? Neden AKP iktidarı ve “yandaş” medya aynı dış mihraklardan bahsediyor? Ben anlamadım açıkçası. Bir yardımcı olsanız?

Yazarın Diğer Yazıları

Erdoğan nefreti ve Soma; Gülay Göktürk’e bir cevap

Tokatladığı vatandaşa/göstericiye “İsrail dölü neden kaçıyorsun” diye hitap eden, yani açıkça ırkçı bir terim kullanan bir Başbakanla karşılaştınız mı

Türkiye kendi kaderini tayin etti: Ayrışma!

Ünlü Fransız tarihçi Ernest Renan 1882 yılında yaptığı bir konuşmada milleti bir ruh olarak tanımlar. Bu ruhun varlığını sürdürebilmesi her gün tekrarlanan bir halkoylamasına (plebisit) bağlıdır. Yani millet inşa süreci, milletin kendi kaderini tayin etmesiyle bitmez

Gülen cemaati de yenilgiye uğruyor...

AKP Türkiye genelinde yüzde 40-45 bandında kalacak gibi. Bu sonuç, birçok yorumcunun söylediği gibi, seçmenin yolsuzlukları, vs. onayladığı anlamına gelmese de seçmenin AKP etrafında kenetlendiğini, seçim döneminde yaygınlaşan amiyane tabirle tabanın Erdoğan’ı “yedirmediğini” gösteriyor.