04 Şubat 2016

Rabia ideolojik propaganda değil miydi?

Deniz Naki'ye verilen 12 maçlık ceza, en hafif ve naif tabiriyle terbiyesizliktir

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Amed Sportif futbolcusu Deniz Naki’ye, Türkiye Kupası’nda Bursaspor’u eleyip çeyrek finale kaldıkları karşılaşma sonrasında facebook sayfasına yazdıkları nedeniyle 12 maç ceza verdi.  TFF’nin ceza gerekçesi ise, “sportmenliğe aykırı açıklama” ve “ideolojik propaganda.”

Türkiye’de şekillendirilmeyen kurum kalmamışken, milyonlarca doların döndüğü futbolun, bundan nasibini almaması imkânsızdı. Bu yüzden başkanlığı döneminde ‘yalan’ beyan ve UEFA’ya ‘sahte evrak’ verip, başkanlığı döneminde görevde kaldığı süre içinde Beşiktaş’ı 480 milyon dolar borca sokan Yıldırım Demirören gibi şahıs Türkiye Futbol Federasyonu’nun başına geçirildi.

Gepetto Usta’nın Pinokyosu Yıldırım Demirören federasyonunun son icraati Amedsporlu Deniz Naki’ye verilen ceza oldu.

Tribünlerinde “Ya Allah bismillah Allahu ekber” diye bağırıp, Osmanlıspor ismiyle kulüp bulunan ülkede, Deniz Naki’ye verilen 12 maçlık ceza, en hafif ve naif tabiriyle terbiyesizliktir. 

Ne demiştir Deniz Naki? İşte ceza aldığı sözler; “Bize karşı yürütülen bu kirli oyundan alnımızın akıyla çıktık! Böylesi zor bir dönemde halkımıza ufak da olsa umut ışığı olabilmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Amedspor olarak boynumuzu eğmedik ve eğmeyeceğiz de. Biz özgürlüğe olan inancımız ile çıktık sahaya ve kazandık. Çünkü biz özgürlüğe ve umuda fidanlarımızı ektik! Bizi yanlız bırakmayan bütün siyasetçilerimize, sanatçılarımıza, aydınlarımıza ve halkımıza teşekkürü borç biliyoruz ve bu galibiyeti topraklarımızda 50 günden fazladır süren zulümde hayatlarını kaybedenlere ve yaralılarımıza adıyoruz, armağan ediyoruz. Her biji Azadi!”

Bursaspor’u elediği günden bu yana Amedspor cezalandırılıyor. Kulübe verilen ceza yetmemiş olacak ki, bu kez Deniz’e ceza verildi. Üstelik daha önce örneğine rastlamadığımız şekilde 12 maçla cezalandırıldı. Şike yapanların, dopingle yakalananların böylesi ceza almadığı ortamda, kişisel sayfasına yazdıklarından ötürü bir futbolcuyu 12 maçla cezalandırmak, o çocuğun Türkiye’deki futbol hayatını bitirmekten başka bir şey değil. 

Deniz Naki’ye verilen cezada amaç üzüm yemek değil, bağcı dövmek, bu su götürmez bir gerçek. Zira bugüne dek gol sevinci olarak Rabia işareti yapanlara neden ideolojik propagandadan ceza uygulanmadı, insan ister istemez sorguluyor.  Rabiaların havada uçuştuğu 2014-15 sezonunda kimse neden ceza almadı? Bu işaret bir siyasi propaganda aracı değil midir? Tahrir Meydanı bize yakın; Sur, Nusaybin, Cizre çok mu uzak?

Futbol, siyaset, akademi, edebiyat, sinema fark etmiyor. İçinden geçtiğimiz süreçte, siyasi iktidarın söyledikleri dışında, bir şeyi dillendirdiğinizde cezalandırılıyorsunuz. Bu bazen gazeteciler oluyor, bazen akademisyenler, bazen siyasiler. Deniz Naki örneğinde olduğu gibi bazen de sporda.

Oysa Deniz Naki, Gezi sürecinde Rıza Kayaalp gibi, “Yazıklar olsun, Ermenilere bıraktınız meydanı” diye tweet atsa, ceza almak yerine ödüllendirilebilirdi. 

Deniz Naki üzülmesin çünkü barış isteyenlerin yargılandığı, işlerinden atıldığı, kitaplarının yasaklanıp, yazarların, gazetecilerin cezaevine atıldığı süreçte, “Oluk oluk kan akıtacağız” diyenlerin elini kolunu sallaya sallaya dolaştığı bir ülkede, evrakta sahtecilik yapıp, yalan beyanda bulunanların verdiği 12 maçlık cezayı, şeref apoleti olarak taşısın.

Yazarın Diğer Yazıları

Kimse kendini Trabzon üstünden aklamaya çalışmasın

Şiddetin rengi nereden gelirse ona göre mi pozisyon alacağız yoksa bazı şiddetler kabul edilebilir, bazıları değil mi?

Ananaslar, VAR kayıtları, küfürler ve Saran'ın yayın ihalesinde "tuttur"ması

Son birkaç gün yaşananlar savcıların soruşturma başlatması için yeterli şüpheler barındırıyor

Uğur Bey, arzu ederseniz Kadıköy'de falakaya da yatırın

Kadıköylülerin, Fenerbahçeli başkana değil, bu ilçenin sorunlarıyla ilgilenecek, onları çözecek bir başkana ihtiyaçları var