02 Şubat 2016

Sur da özerk olacak mı?

Ne yapayım, "madem örnek Toledo" dedim, Başbakan'a sormak geldi içimden: "Sur da özerk olacak mı?"

Tank ve top atışlarıyla neredeyse yerle bir olan Sur, yeniden inşa edilip İspanya'nın Toledo'su gibi olacakmış. Başbakan öyle söylemiş. Yüzyılladır tek çivi çakılmayan, Ortaçağ'dan bugüne  bozulmadan, ellenmeden gelen Toledo, üstelik özerk bir bölge. Başbakan'a sorasım geldi, "Sur da özerk olacak mı?"

İtalya'nın Siena'sı, İspanya'nın Segovia'sı ve Toledo'su…

Bende iz bırakan üç Ortaçağ kenti. Uzun yıllar ötesinden bugüne hatıra olarak kalmış ve hala yaşanan büyülü, insanı başka dünyalara götüren inci taneleri…

Hele Toledo, UNESCO'nun neredeyse gözbebeği. Tajo ırmağı kentin etrafında nazlı nazlı dolaşıyor. Bizimkiler görmesin. Eminim bu suya kaç HES sığar hesaplarına başlarlar. Katedraller, sinagoglar, camiler bir arada bu küçük Ortaçağ kentinde. Romalılar, Vizigotlar, Emeviler, Fransızlar gelip geçmiş. En son İspanyollar. İşgaller, iç savaşlar Toledo'nun büyülü havasını bozamamış.

Tuğla ve ahşap ağırlıklı yapılar, daracık sokaklar ve karşınızdan gelen son model otomobillerle şaşırtan bir kent. 980 yılında inşa edilen Bab-Ül Merdum Cami'si, 13. yüzyıl mimarisi Santa Maria a Blanca Sinagogu, 15-16 yüzyıllar arası yapılan görkemli Toledo Katedrali hayranlık uyandıran yapılardan.

Araplardan bu yana sürdürülen deri işçiliği, kılıç ve benzeri kesici aletlerin yapıldığı atölyeler. Hele altın kakmacılığının hala sürdürüldüğü mekanlar…

Amacım tabii ki büyük bir keyifle ve hayranlıkla gezdiğim Toledo'yu anlatmak değil.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suudi Arabistan’a giderken gazetecilere  “Diyarbakır Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo  gibi mimari dokusuyla herkesin görmek istediği bir yer haline gelecek” diyor.

Ne yalan söyleyeyim haberi okuyunca tebessüm etmeden duramadım.

Sözü edilen kent, yüzlerce yıldan bugüne yaşatılarak gelmiş. Yani altını üstüne getirip, yerle bir edip yeniden yapılmamış. Üstelik bazı güzellikleri yeniden yaratamazsınız. Yalnız binalarla olmuyor bir de oradaki hayatların hatıraları var…

UNESCO kanatları altına almış bu kenti, gözü gibi koruyor. Tabii en önemlisi kentlerini büyük bir azimle koruyan yöre insanları..

İşin ilginç tarafı, Toledo, İspanya'nın öz yönetimle yönetilen bölgesinde…

Biraz ayrıntı verecek olursak, Castilla-La Mancha, “bölgesel özerklik” hakkına sahip 17 bölgeden biri. 16 Ağustos 1982'de özerk bölge ilan edilmiş. Tam Türkçesi “Castilla-La Mancha Toplulukları Konseyi” olan bölgenin özerk parlamentosu yani ‘öz yönetimi’ var ve bugün Castilla-La Mancha Özerk Bölgesi’nin başkanlığını Sosyalist İşçi Partisi’nden Gdegorio Jesus Gernandez Vaquero yapıyor. Toledo, 7 Aralık 1983’te yapılan oylama sonucu bölgenin başkenti  seçiliyor. Kentin 6 Nisan 1934’ten bu yana kendine ait bir milli marşı bile var.

Bir şey daha:İspanya İç Savaşı’nda Cumhuriyetçilerin saflarında yer alan Toledolular, 1936 yılının temmuz-eylül ayları arasında da faşist Franco birliklerine karşı direnişleriyle de nam salmışlar.

Cervantes'in kahramanını da unutmadım. Don Kişot'un da memleketi Toledo.

Başbakan'ın Sur'la ilgili söylediklerini okuduktan sonra daldım, gittim. Üşenmedim arşivimden fotoğraflarını çıkarıp yeniden baktım.

Sayın Başbakan da bu ayrıntıların tümünü tabii ki biliyordur. Toledo nasıl her yıl binlerce turist ağırlıyorsa, Sur'un da öyle olacağını anlatmaya çalıştı sanırım.

Her şey bir yana benim aklım özyönetim meselesinde kaldı. Türkiye'nin de gündemini sallayıp duruyor, biliyorsunuz.

Ne yapayım, "madem örnek Toledo" dedim, Başbakan'a sormak geldi içimden:

"Sur da özerk olacak mı?"

 

Yazarın Diğer Yazıları

"Sözlerim varsa, var demeksin"

Eğer dokunamıyorsak, içine akamıyorsak, anlaşılmadığımızı sanıyorsak, anlayamıyorsak, iletişim kurmayı başaramıyorsak sözcüklerimizi yeniden gözden geçirmeye, daha derinlere inmeye ihtiyacımız var demektir

Şifreli aşklar...

Kafelerde iki sevgili oturuyor. Siz öyle görüyorsunuz. Aslında onlar çok kalabalık. İki sevgili de ellerindeki "sevgiliye" gömülmüş. Yani masada gezinen yığınla insan, yığınla söz var. İki sevgilinin sözleri arada kim vurduya gidiyor. Gözler zaten birbirini görmüyor

Yarım kaldık, sakat kaldık...

Hayallerimin orasını burasını didikleyip öykülere çeviriyordum. Güzel bir film izlemeye hazırlanıyordum. Ta ki, Birhan Keskin'le burun buruna gelinceye kadar

"
"