08 Temmuz 2022

HDP beni unuttu | TGC bensiz ne yapardı bilmem | Basın kartım nerede? | Ve tabii ki Santana...

Ameliyatım ertelendiği için bu hafta yine karşınızdayım ama önümüzdeki 2-3 hafta için garanti veremem, hep birlikte bekleyip göreceğiz...

Gültan ve Selo beni unutmazlardı - Altan Öymen TGC toplantısında fişek gibiydi -
Umarım basın kartımı vermek için ölmemi beklemiyorlardır - Haydi Santana, eski rockçılar kolay pes etmez! 

***

Önce iyi bir haber ve sonra da üzücü bir haber... Mesane ameliyatım bayramdan sonraya ertelendi ve tatilde iyice azıp kudurabileceğim için bu beni çok mutlu etti. Üzücü olan ise ertelenme nedeninin Taksim İlk Yardım Hastanesi'ndeki  (yeni adı Taksim Eğitim ve Araştırma) cihazın bozuk olmasıydı... Siyasi otorite, özlük hakları ve şiddete karşı direnişleri nedeniyle yeni mezunlardan profesörlere kadar bütün doktorlarla uğraşacağına, hastanelerdeki alet edevatla uğraşsa daha iyi eder.

Neyse, haberlere geçeyim... 

Beni unutmuşlar

Bu hafta sonu, iki tane '5. durum' vardı. Beni bir türlü ikna edemeyen ve gerçekten ruhsuz 'Altılı Masa', 5. toplantısını yaparken, oy verme ihtimalim olan HDP'nin de 5. Olağan Genel Kurulu vardı. Söz konusu partinin iç işleyişi tabii ki beni ilgilendirmez ama bazısına bayıldığım, bazısına bayılmadığım 43 kişilik Danışma Kurulu'nda adımın bulunmaması bütün arkadaşlarımın dikkatini çekmiş, beni uyardılar. Ali Bayramoğlu, Gençay Gürsoy, Hasan Cemal, Mehmet Altan ve benim bayağı sağımda olan 'İzmirli Mülkiye Angara' grubundan üç kişi gözüme çarpanlardan oldu... Onlardan bir eksiğim olduğunu düşünmüyorum. Belli ki magazinci olduğum için beni kale almamışlar. Hata!

Gonzo Haber Ajansı muhabiri "43 sayısının neden 45 ya da 40 olmadığı konusunda sorduğu soruya cevap alamadığını" bildirdi. Eminim, bu yazıyı okuyunca arkadaşlarım Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncer seçici kurulu uyaracaktır. 

Sırrı Süreyya Önder, Başak Demirtaş, Ahmet Türk, Zeynep Mızraklı (Foto: Gonzo Haber Ajansı)

HomeRoom sohbetleri

İçki satmadığı için Cihangir HomeRoom'da gündüz muhabbetleri hem verimli hem de pek entelektüel oluyor. Herkes her konuda maşallah pek bilgi sahibi. Ben de bir sürü şeyi okuyarak değil, oradaki muhabbetlere katılarak ya da kulak misafiri olarak öğreniyorum. Benim kadar olmasa bile kendisine göre solcu sayılan oyuncu arkadaşım Ali Seçkiner Alıcı, galiba Oktay Kaynarca'nın yeni dizisinde önemli rollerden birinde oynayacak. Dizinin adı; Ben Bu Cihana Sığmazam.  Adı Türkçe yazım kurullarına uygun olmadığı için baştan biraz önyargılı davrandım ama çok izlenen bir dizi olması bekleniyor. 

Muhabbetin üçüncü ayağı: Leman Kültür'ün patronu Tuncay Akgün'ü bu aralar sürekli Beyoğlu'ndaki mekânında olduğu için nadiren görebiliyoruz. İnanmayacaksınız ama hayatımda onun kadar az konuşan mizahçı görmedim. 


Sağımda ve solumda
pek yakışıklı oldukları söylenemeyecek yetenekli oyuncu Ali Seçkiner Alıcı ve mizah duayenlerinden Tuncay Akgün 

Kaktüs'ün kızları

Geçen hafta yayımladığım Kaktüs'ün yakışıklıları fotoğrafı çok ilgi gördü. Özellikle 65+ kadın arkadaşlarım beni arayıp çocukların telefonlarını almak için sıkıştırdılar. Tabii ki etik değerleri yüksek bir gazeteci olduğum için havalarını aldılar. Diğer yandan da upper middle class Cihangir Kaktüs'ün kızları merak edildi. Bu hafta da o merakları gideriyorum. 

Solda Evgeniya Jenya Ermolaeva, sağda Bahar Başkan ve tabii ki ortada pahalı tişörtümle ben
Foto: Musa Öztep-Kaktüs

Tarihimden yapraklar 

Milattan Sonra

Şimdi "Bu fotoğrafın burada ne işi var" demeyin. Gördüğünüz kişi, dünya güzeli torunum Asya... Ondan önce 'Milattan Önce'yi yaşıyordum, onunla birlikte 'Milattan Sonra'ma geçtim...

Bir süredir dede-torun, Mario's'taki Kardelen Abla'sının baktığı gözü açılmamış kedi yavrularını besliyoruz. Birinin gözü dün açıldı, ötekiler sırasını bekliyor. Torunumun bu kadar şefkat dolu olduğunu görmek, beni gençliğime döndürüyor.

Daha adı bile olmayan kedi yavrusu ve torunum Asya Özdemir

Linkler ve çağrılar

* 11 basın meslek örgütü, "Basın İlan Kurumu'nun ahlâk bekçiliğini reddediyoruz" dedi.  

* Toplumsal cinsiyet ve kimlik tartışmalarını mercek altına alan sosyal adalet yayını ANGST,  ürettiği  sorunların köküne inen içerikleri her salı günü yayınlıyor. Tüketim sosyolojisi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği,  iklim krizi, insan hakları ve hayvan haklarını farklı deneyimler ve hikâyeler üzerinden inceleyen bu içeriklere bir göz atlın derim. 

* 'Benim Çocuğum' gösterimine engel, Ahmed Arif büstünün tahribi, Mabel Matiz’in 'Karakol' klibine yasak... 27 Haziran-4 Temmuz 2022 sansür gündemi Susma Platformu’nda.

***

TGC iş başında

Bu hafta, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yüzünden epey mesai yapmak zorunda kaldım. Önce, Cağaloğlu'nda 2022 Basın Özgürlüğü Ödülleri'ni dağıtmak için toplandık. 

Tatilde olan talihliler Zeynep Oral ve Kenan Kocatürk, toplantıya zoom ile katılırken, biz diğer talihsizler "rûberû"* bir araya geldik. 

Jüri başkanlığına ise "İttifâk-ı ârâ"** Altan Öymen seçildi. Kelime hazneme kattığı "yeni" kavramlar için Öymen'e teşekkürler.

TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, öğrencim Prof. Dr. Nurçay Türkoğlu, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş,
Başkan Altan Öymen, TGC Başkanı Tuncay Olcayto ve tabii ki ben

İki gün sonra herkesin zoom ile katıldığı toplantıda ise basın meslek ilkeleri üzerine konuşuldu. Bu konuda kısa ve anlaşılır bir metin yazmak üzere Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu ve gazeteciler Ümit Aslanbay (meğer Bozcaada'da evi varmış) ve Faruk Bildirici görev aldılar. Siz şimdi diğer katılanları da merak edersiniz; FOX TV'den Doğan Şentürk, TGC'den Turgay Olcayto ve Sibel Güneş, eski elemanım gazeteci Belma Akçura...  Unuttuğum varsa yaşıma versinler.

Basın kartım nerede?

Yaklaşık üç yıldır sürekli basın kartım ne iptal ediliyor ne de yenileniyor. En son 27 Nisan'da Ankara'dan gelen mesajda İstanbul ofisine uğramam istenmişti, uğramıştım. Aslında sonucu tahmin ediyordum ama bu hafta gidip kartımın akıbetini sordum. Buyurun size cevap: "Biz onayladık, Ankara'ya gönderdik, onlardan haber bekleniyor." 

Yani basın kartım masın kartım hâlâ yok! Hakikaten ne diyeceğimi bilemiyorum ama bir çift lafım var:

Ey İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İbrahim Kalın'dan daha ifadesiz ve ona ek olarak donuk kuzeyli bakışlarınız aklıma çok şey getiriyor ama inanın sizin bana çektirdiğinizi 70+ bir gazeteci olarak ben size iade etmeyi kendime yakıştıramıyorum.  


İletişim Başkanlığı'nın İstanbul ofisini bulmak bir dert, içeri girdiğinizde fotoğraf çekmeye cesaret edebilmek başka bir dert, buyurun size ofisin merdivenleri...

Farklı bir festival

Hakikat Adalet Hafıza Merkezi işbirliğinde hazırlanan Hrant Dink Vakfı Bir Arada Yaşam Festivali iki gün sürdü. 

Hem eğitici hem de eğlendiriciydi. Hatta bana kalırsa eğlence kısmı daha çok olabilirdi... Neyse, herkes benim kadar eğlence meraklısı olmak zorunda değil, panellere katılanların çoğu hayatlarından memnun görünüyorlardı. 

Aklımda kalanları hızla sayayım, Nilipek, Can Kazaz, Bajar, İstanbul Soundpainting Orkestra ve Cümbüş Cemaat... 


Kar yağışından sonra televizyonda çıkan haberleri taklit ederek diyorum ki; "Festivalin tadını en çok çocuklar çıkardılar." 

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

- Evet yanılmışım, Hasan Cemal'in villası Bodrum'da değil Marmaris'teymiş. Oradan sıkılmış, bu yüzden en iyi arkadaşları, tamamen ünsüz ve orta zengin, Sinan Fişek ve Tevfik Bilgin ile sohbet etmek için birkaç haftalığına ev kiralayıp Gümüşlük'e gitmiş. Düzeltir özür dilerim...

- Middle ve Upper Cihangir'de neredeyse benden başka herkes Covid oldu. Düşünün elinde dezenfektanla gezen, neredeyse yediğimiz şeyleri, oturduğumuz yerleri bile sürekli dezenfekte eden gazeteci Gürsel Göncü ve sevgili oyuncu eşi Tülay Günal bunun son örnekleri... Umarım tez vakitte iyileşirler. Bu arada Deniz Türkali, ikinci kez yakalandığı Covid'i atlattı ve çarşamba günü karantinası bitti. 

- İstediğiniz kadar kızın, Sedat Peker'in gündeme getirdiği siyaset, medya ve mafya ilişkileri konusunda hiçbir şey yazmayacağım. Tamam, günâhı olmayan ilk taşı atsın da demeyeceğim ama biz uyanıncaya kadarı atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti.

Advertorial (!)

Kanal kanal dolaşan mektep arkadaşım İlber Ortaylı'nın Zaman Kaybolmaz adlı nehir söyleşisi kitabının yeni yayınevinden yeni baskısı, benimkinden (68'li ve Gazeteci) tam üç sene sonra çıktı. 

Ortaylı benden uyanık olduğu için eminim ki bir dizi durumu es geçmeye çalışmıştır fakat usta gazeteci ve mahalle arkadaşım Nilgün Uysal, buna izin vermemiş. Bir göz gezdirin derim... Bir de Ortaylı, o orta Avrupalı ve orta zevkli kapak fotoğrafını kendisi mi seçmiş, merak ettim. 

Müzik önerisi

Yaşıtım Carlos Santana geçen hafta dinlediğim abimiz John McLaughlin kadar genç çıkmadı. Bu hafta açık hava konseri sırasında fenalık geçirerek sahneye yığıldı. Geçmiş olsun dileklerimizi yolluyoruz Türkiye'den...


* Rûberû: Yüz yüze.
** İttifâk-ı ârâ: Oy birliği ile.

Tuğrul Eryılmaz kimdir?

Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü.

Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı.

İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı.

Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi.

1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti.

Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı.

Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi.

Yazarın Diğer Yazıları

İHD'ye destek, Cihangir ve eski dizi oyuncuları...

Her iki saatte bir 78 yaşındaki görmüş geçirmiş beni bile üzüntüyle şaşkınlığa düşüren Türkiye'de umarım bu magazinimiz az da olsa kafanızı rahatlatır...

Motorlarla başlayıp şaraplarla devam eden ve Beach Boys ile biten bir magazin

Her fikre açık T24'ün Düzeyli Magazin servisinden her sese 'açık' Açık Radyo'ya sevgi ve selamlarla...

Tam bir Gonzo gazeteci köşesi

Bu yazıda düğün de var, hastane de... Ama 10 Ekim Ankara Katliamı'nı üzüntü ve öfkeyle anmayı da unutmuyoruz...

"
"