Hafif ulusalcı Mine Söğüt, yıllardır değiştirmediği saç modeliyle - Arkadaşım Nur Sürer, beş saat sonra ‘evil’ Feride’ye dönüşmeden önce - CHP’li Halk TV’nin gözdeleri Murat Sabuncu ve Levent Gültekin hafiften haklılar mı? -
Ekranın ve Yargı dizisinin avukatlarından Pınar Deniz’in ağlamayan bir pozu
***
Pandemi galiba hızını kaybederken artık herkes, müzik önerimizde dinleyeceğiniz gibi partilere gidip sokağa çıkmaya başladılar. Ben bile haftada iki üç partiliyorum çünkü artık biliyoruz ki partiler Türkiye'ye eskisi kadar zarar vermeyecek gibi. Yeter ki siyasi partiler işin içine karışmasın.
Pürtelaş, Cihangir ve Kılıç Ali Paşa muhtarlarının öncülüğünde, Cihangir Parkı'nda 30 uzun masa, 400 kişilik çok keyifli ve dayanışmacı bir iftar yemeği vardı. Parası çok olan çok, az olan az vermiş, olmayan hiç vermemişti. Her gelir kategorisi ya da işsiz Cihangirlilerin bu buluşması, Türkiye'nin her mahallesinde gerçekleşse.
Çorba, et, börek ve pilavdan oluşan menüde Medine olmasa da hurma, manda olmasa da yoğurt ve ayran da tüketildi. Hava da mis gibiydi. Fakat en güzeli insan çeşitliliğiydi. Yaşasın herkesi eşitleyen dayanışmacı Ramazanlar.
Zengini, az zengini, yoksulu az yoksulu, yaşlısı genci, servis yapan oyuncusu, gazetecisi herkes Cihangir Parkı'ndaydı.
(Foto: Oliver Mayer Rüth)
Mine Söğüt, Yakup 2'de
İki yanında Cihangirli muhtarlarla, "Başkalarının Tanrısı" kitabının yazarı Mine Söğüt ve boşa çıkan suikast girişimim
Bu hafta katıldığım en son parti, Mine Söğüt'ün "Başkalarının Tanrısı" adlı son kitabının tanıtımıydı. Çok eğlenceliydi, fakat gözler Türkan Şoray, Kadir İnanır, Sezen Aksu gibi ünlüleri aradı ancak benimle yetinmek zorunda kaldılar.
Karedeki fotoğraf tayfasının hiçbirini tanımayacağınız için isimlerini yazmıyorum.
Neyse bir ara, yeterince ünlü Füsun ve Faruk Eczacıbaşı; orta ünlü yazarlar Sema Kaygusuz, Seray Şahiner; oyuncu Nilüfer Açıkalın, tamamen ünsüz Hürriyet ve Milliyet tayfası gazeteciler, Epsilon Yayınevi'nin yazarları ve tabii ki Redd grubu geldiler de durum biraz düzeldi. Çizerlik ve ressamlığın ardından heykelleriyle de ses getiren Bahadır Baruter'i konuklar arasında saymadım, Mine Söğüt'ün eşi olarak tabii ki ev sahibiydi.
Sınıfsal farklılığımıza rağmen Füsun ve Faruk Eczacıbaşı'nın benimle fotoğraf çektirme tekliflerini kabul ettim
Yakup 2'nin şarapları ve atıştırmalıkları lezzetliydi ama keşke ızgara muska böreği daha çok olsaydı. Paraları Can Yayınları mı Mine Söğüt mü ödedi bilmiyorum.
Önceki haftaki -hâlâ yokluğuna inanmak zor- Aydın Engin anmasından sonra bu haftaki Mine Söğüt davetine mekân olan Yakup 2 ve patronu Yıldıray Arslan, bu buluşmalarda bana en torpilli viskiyi ikram etmeyerek yaptıkları vahim hatayı bir kerelik bağışlıyorum, iki organizasyon için de takdirimi kazandı.
Gecenin en güzel beşinci ve altıncı kadınları Sema Kaygusuz, Berna Abik ve Gonzo Tuğrul
Cihangir'in Sırça Köşk'ü
Önüne gelen bizim mahallede yolları kapayıp film çekiyor fakat içlerinde en öz Cihangirli olanı "Camdaki Kız". Dizinin baş kadın canavarı Nur Sürer de zavallı arkadaşım Şerif Erol'u öteki dünyaya havale ettikten sonra Boğaz'dan Cihangir'e taşındı.
Hafta içinde dizideki anne Devrim Yakut, baba Tamer Levent ve kızları Selma Ergeç'le Kaktüs'te karşılaşınca benimle fotoğraf çektirirlerse Feride takma adını kullanan Nur Sürer'le başa çıkma taktikleri vereceğim vaadinde bulundum. Kabul ettiler. Efendim, ben Nur Sürer'i "Bereketli Topraklar Üzerinde"den, yani toyluğundan beri bilirim. Kendisinden daha solcu olduğum için benden çekinir.
Levent, Yakut ve Ergeç'e verdiğim taktikleri ise "spoiler"a gireceği için veremem. Budayıcıoğlu beni dava eder.
Anne Devrim Yakut, kız Selma Ergeç, GonzoTuğrul ve baba Tamer Levent. Feride'den korkmayan ölsün.
(Foto: Berna Semercioğlu)
Tarihimden yapraklar
Magazinciyim ve gurur duyuyorum
Yıllarca TRT Haber Merkezi, Nokta, YeniGündem, Sokak, Cumhuriyet, Radikal2 mesaisinden sonra T24'te magazin yazmam bazı eski fanlarımı üzmüştü. Evet ben de üzüldüm ama magazini neden bu kadar geç keşfettim diye üzüldüm.
Önümüzdeki hafta da orta beğendiğim bianet'te, kolaylaştırıcı arkadaşım akademisyen Sevilay Çelenk'le magazin atölyem var. Katılmayan kaybeder.
Linkler ve çağrılar
* Hafıza Merkezi’nin Hafıza ve Gençlik projesi sona erdi. Projenin ayrıntıları için tıklayın.
* Akademisyenlerin hak mücadeleleri ve akademik ifade özgürlüğü, haftanın gündemi ve daha fazlası Susma Platformu'nda.
* Korkut Boratav’ın da olacağı bir konferans kolay kolay ele geçmez.
***
Vahşi kapitalizm
Baştan söyleyeyim, canım yurdumda eğitim, sağlık, yargıda olup bitenler beni artık şaşırtmıyor ama yazacağım bu yaygın söylenti beni ürküttü. Hatta tam inanmadım.
Fakat Gonzo gazeteci olarak bunu, rivayete konu olanlar duysun diye, yazmak zorunda hissettim kendimi. Yok efendim ne imiş; OG3 Medya, Star TV ile anlaşmış, kanal sadece onların yapımlarını gösterecekmiş. Daha bunun şaşkınlığını atamadan, Cihangir'de HomeRoom'undan Kaktüs'üne ikinci bir söylenti dolaşmaya başladı. MED Yapım ve Fox da benzer bir anlaşma görüşmeleri yapıyorlarmış. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz mı diyeyim, duy da inanma mı diyeyim bilemedim.
Hukuksuz olmaz tabii
Türkiye'nin ekranları savcılar, hakimler, avukatlar, polislerle dolup taşıyor. Yanılmıyorsam çığırı açan Yargı, sonra Evlilik Hakkında Her Şey, Mahkûm, Hakim... Neden diye düşünürken basit gerçeğe ulaştım. Yok yok, halkımız adalete hasret gibi büyük laflar etmeyeceğim.
Sıraselviler'deki Beykent Üniversitesi öğrencileri konuşurken kulak misafiri oldum: Türkiye de 83 hukuk fakültesi varmış. Mezunları ve öğrencileriyle düşünürsek her yaştan hatırı sayılır önemde bir hedef kitle.
Dr. Jeykll mı, Mr. Hyde mı?
Ünlü bir novelladır "Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'ın Tuhaf Vakası". İyilikle hinlik arasında kişilik değiştiren bir adam. Kısaca "Jekyll ve Hyde" diye de bilinir ama iş, "Dr. Jeykll and Sister Hyde"a kadar uzanır.
Geçen gün Cihangirli bir entel bu örneği verip "Zengin misin yoksul musun, karar ver" dedi. Kafam karıştı. Şu anda Atina'da film çeken arkadaşım Tülay Günal'ın aynı gün çektiği fotoğrafımı koyuyorum. Karar sizin. Jeykll mıyım, Hyde mıyım?
Gonzo Tuğrul Asmalımescit kaldırımlarında - Tuğrul Eryılmaz, Serhat Midyat'ın iki milyonluk Mercedes'ine talip olurken (Fotolar: Tülay Günal)
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
* Son günlerin en heyecanlı kavgası CHP tandanslı (yoksa muhalif mi deseydim) Halk TV ve Tele1 arasında. Hâlâ Cumhuriyet'te yazmayı sürdüren Emre Kongar ve Tele1'in patronu Merdan Yanardağ, Halk TV'de Murat Sabuncu'yla program yapan Levent Gültekin'e veryansın ettiler.
Bir siyasetçinin söylediği, her niyete yenilebilecek bir sözünün CHP'lileri birbirine düşürmesine çok şaşırdım. Benim fikrimi sorarsanız, tabii ki tarafsızım. Sosyal demokratların hikmetinden sual olunmaz.
Advertorial (!)
Film gibi roman
Arkadaşım Oya Baydar'ın romanları hep son derece akıcı olur. T24'teki ağır abla yazılarına benzemez. Aşk, heyecan, geçmiş, gelecek arka arkaya boy gösterir. Bu kitap, özellikle yazarlık ya da yazmakla ilgili bütün okurlarıma şiddetle önerilir.
Mine Söğüt'ün kitabı gibi, Oya Baydar'ın kitabı "Yazarlarevi Cinayeti" de Can Yayınları'ndan.
Müzik önerisi
Hep İngilizce şarkı öneriyorsun diye şikâyet ediyordunuz, bu kez editörüm Melis Karaca, frankofonlar için bir şarkı önerdi: Clara Luciani- Respire encore.
"Tekrar nefes al" derken pandeminin bahsi geçmiyor ama hareketsiz geçen iki yılın sonunda yeniden kalabalıklara karışabilmeyi, dans etmeyi anlatıyor.