Çok sayıdaki fanlarım içinde pek değil ama az sayıdaki okurum, Mülkiye'den çok söz ettiğimi yazıyor. Hemen açıklayayım.18 yaşımda evimden ve İzmir'imden Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne firar etmeseydim, Manitu korusun, şimdi ya CHP'den milletvekili, ya holding sahibi ya da müzikal oyuncusu olmuştum. Fakat Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Mümtaz Soysal, Mete Tuncay, Korkut Boratav, Taner Timur, Tuncer Bulutay, Nermin Abadan Unat, Seha Meray, Alaaddin Şenel, Muammer Aksoy, Sadun Aren, Cem Eroğul... gibi şahane isimlerin öğrencisi olmak beni özgürleştirdi ve 70'imden sonra bile beni hayatın içinde tuttu. Bu girişi neden yaptım?
)
Taner Timur, Nermin Abadan, Korkut Boratav, Tuncer Bulutay
Beyaz yakalı Mülkiyeli ağırlıklı 68 ve 69'lu yazışma grupları var. Medyada (elde ne kaldıysa) sonradan türemiş olmayanlar bile okulun adını yanlış söylüyorlar diye şikâyet ediyorlar. "Ankara'daki Siyaset Bilimleri Fakültesi" diyorlar.
Mesut Yılmaz'ın cenaze töreni nedeniyle Habertürk de aynı yanlışı yaptı. Bir sürü konuda farklı düşündüğüm arkadaşlarıma (Cumhuriyet ve laiklik için Mustafa Kemal'e minnettarım ama Anıtkabir ritüelleri bana göre değil. Üstelik hâlâ Enternasyonal'i İzmir Marşı'na tercih ediyorum) bu kez katılıyorum.
Hepimizin mezun olduğu Mekteb-i Mülkiye-i Şahane 1859'da kuruldu ve -özellikle hedef alınarak KHK ile ihraç edilen öğretim üyesi sayısında rekor kırdırılan- onu pıtırak gibi türeyen vakıf ya da devlet üniversiteleriyle karıştırmak kimsenin haddi değil. Hep beraber söyleyelim. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi.
Bu arada bir Gonzo journalist olarak küçük bir itirazım var. Medyadaki kimi Mülkiyelileri yardıma çağıran sevgili bir büyükelçi "İlber Ortaylı'ya haber salalım" diyor. Ah bu Hürriyet'ten başka kuş tanımayan diplomatlar. Hürriyet artık Demirörenler'in, başında da bir imam-hatipli var. Ortaylı öyle her şeyi yazamayabilir. Zaten aşağıda okuyacağınız yeni bir programın hazırlığında. Bu kez işi zor, çünkü sorular çocuklardan geliyor. Yani siz yine beni dürtükleyin önce.
Ortaylı dijital platformda
65 plus'tan sonra Sezen Aksu ve Tarkan'ı bile sollayıp (pardon sağlayıp) en pop star olmaya çalışan İlber Ortaylı, dijital platforma da el attı. Yani yazılı basın, televizyon, kitaplar kesmedi. Tuhaf dergisinin ilk Youtube projesi olan "Bir Sorum Var" programına başlayacak 10 Kasım'da.
Ama bu kez işi zor çünkü soruları "hödükler" değil, ilk mektep çocuklar soracak. Peki bundan bana mı ne? Ben, yarı dostum, yarı muarızım Ortaylı'nın engin bilgisine Gonzo gazeteci olarak biraz yaratıcılık ve mizah katmak için "part time" istihdam edildim. Ortaylı sizleri şaşırtacak. Eee, benim torunum Asya varsa, onun da Deniz Ali'si var...
Tabii ki ben, projenin, galiba, esas sahibi Nurhak Kaya ve Viyana doğumlu İlber Ortaylı
Jeneriklerin Mozart'ı
Mülkiye şovenizminden Cihangir şovenliğine geçeyim. Sevgili fanlarım, ben sanılanın aksine hiç "ecnebi" dizi izlemem. Ama sağolsunlar bizim uyarlama diziler de ne deve ne kuş.
Neyse, geçen gün Kaktüs'te bunu konuşurken "Sadakatsız dizisine, jenerik müziği ve Cansu Dere hatırına takılıyorum" der demez, arkamda orta yakışıklı bir genç adam belirdi: Cem Öget. "Ciddi misin abi?" diye sordu. Meğersem, günahını almayayım ama, Adanalı bıçkın gibi olan Öget yapmış jeneriğini. Eh madem öyle, Cem Öget çok yakışıklı olmayabilir ama benimle aynı kareye girecek kadar bir düzeyli magazin değeri var.
Tuğrul the Gonzo ve müzisyen Cem Öget ( Foto: Ferhan Şensoy Öget)
Acılı İzmir'e sevgilerle
İzmirli hemşehrilerim depremde örnek bir dayanışma gösterdiler. Fakat çok ciddi bir eleştirileri var. Eskiden büyük şimdi yandaş olan haber kanallarının İzmir ve çevre belediyelerinin hemşeriler arası dayanışmasını es geçmesine dikkat çekiyorlar. Onlar gazeteci değil taraftar.
Teselli olacaksa, Trump, "Salıncak eyalet Arizona'yı Biden aldı" diyen Fox Haber'i Murdoch'a şikâyet etmiş. Valla dün Independent gazetesinde okudum. Eeee, böyle çalışır kapitalist demokrasi.
Bir de İzmirli genç müzisyenler saat 22.00 sınırlamasının sessizce protesto ediyorlar. Korona'nın en çok vurduğu kesimlerden biri de genç müzisyenler. Aşağıdaki müzik önerimiz tabii en çok onlar için.
İzmir Müzisyenler Derneği Alsancak'ta “Sanatın saati olmaz” diyor
Tarihimden yapraklar
En sağ başta sinemamızın kurucu isimlerinden Atıf Yılmaz deyip susacağım. Neredeyse hepsini tanıyacaksınız zaten
Yıl 1976. Devlet daha nefes alınmasına karışmıyor. "Türkiye'nin en büyük sorunu işsizlik" diyen Türkan Şoray'a "Emperyalist, İsrailci, HDP/PKK..." diye saldıran AKP vekili zihniyeti daha ufukta görünmemiş (ya da biz fark etmedik). Türkan Şoray yüz sene sonra da hatırlanacak, ya siz bayım?
Set işçisinden yönetmenine sinemacılar Türk Filmcileri Derneği'ni kurmak için 1976'da şimdi yerinde yeller esen Saray Sineması'nda (Beyoğlu) bir araya gelmişlerdi. Türkan Şoray, Fatma Girik, Müjde Ar, Filiz Akın Türkiye'dir. Gönüllerin sultanıdırlar. Sakın ha...
Bendeniz TRT'de muhabirim ve bu haberi Ses Dergisi'nde görünce ne kadar keyif aldığımı hatırlıyorum.
K.G.G.
Bu linkler ihmâl edilmesin
* Free Web Turkey’den “Sansüre karşı farkındalık ve hukuki mücadele” eğitimi
* ‘FETÖ’nün Solcuları’ kitabına tepkiler, özel tiyatrolara DT destekleriyle ilgili görüşler, 19 Ekim-2 Kasım sansür gündemi
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
* Evet. Neredeyse bütün Cihangir sokakları gibi, oturduğum Kumrulu Yokuşu da otoparka dönüştü. Bir yangın ya da deprem olsa Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne gidecek yol bulunamayacak.
Kimse bu işlere bakan; belediye mi, polis mi, kaymakamlık mı İzmir'in yaşadığı felaketi unutmayıp önlemini alsınlar. Buraya penceremden çekilmiş bir fotoğraf bırakıyorum. Elimde geceyi de gündüzü de gösteren onlarca kanıt var. Kabataş'a inen Akyol Caddesi daha da korkunç. Bu bir utangaç da olsa ihbardır.
Cihangir'de bazı sokaklara ne ambulans girebilir, ne itfaiye
* Cihangir Home Room'da iki gündür Trump-Biden konuşuluyor. Dün aramızda biri Amerikalı olmak üzere, postayla Biden'a oy vermiş üç kişi bile vardı. "Key States", "Swing States" kovalamaktan canımız çıktı.
Şimdi ben size müdavimlerden birkaç isim sayayım, siz kimler oy kullandı seçin.Tuğrul Eryılmaz, oyuncu Serhat Midyat, podcaster Eray Özer, çizer-çekerler M. Kutlukhan Perker, Tuncay Akgün, Manuel Çıtak, ismini kullanmamı yasaklayan YT, neşriyatçı Gürsel Göncü...
Advertorial
Aylık Şalom Dergi Yayın Yönetmeni Suzan Nana Tarablus, İstanbul'un ünlü Galata'sı ve Kamondo Han çevresinde yaptığı sözlü tarih söyleşilerini kitaplaştırmış. İstanbul'da sayıları iyice azalmış olan Türkiyeli Yahudilerin kültürüne ilgi duyanlar için okunması gereken bir kitap. Tabii kentin belleğine de önemli bir katkı. Fotoğraflı da. Tabii ki bir adı var: "Bir Sabah Galata'da Uyandım"
Tarih Dergisi
Eski Cumhuriyetçi, NTV'ci Gürsel Göncü'nün yönettiği Tarih dergisinin Kasım sayısı , ağırlıklı olarak, Atatürk'e ayrılmış.Trablus'tan son zeybeğine kadar fotoğraflarla zenginleştirilmiş. Ayrıca Orta Çağ'dan günümüze maskeye ve hatta Mehmet Rauf'un erotizmine okunası yazılar var. 20 TL.
Müzik önerisi
İzmir'de 10-16 saatleri dışında kamu ulaşım araçlarını kullanmaları yasak. Bursa'da 10-16 saatleri dışında sokağa çıkmaları yasak, İstanbul'da 20'den sonra markete gitmeleri yasak...
65+'lardan söz ediyorum tabii. Bu şarkı onlar için Van Morrison'dan "Bizi içeri hapsedemezsiniz." Tabii ki hükûmetlere ve güvenlik güçlerine çatıyor. Hem de bayağı ağır çatıyor...
