Haber Global'in Masum Türker'i, Nokta'da çalıştığımızdan bu yana epey kilo almış |
Gazeteciler Cemiyeti'nde Altan Abi ile muhabbet etmek beni çok mutlu etti |
Eski komedyenlerle yaz geçmiyor! |
Ceylan Ertem ve Sezen Aksu, sokaktaki canlarımız adına "Bizi Uyutma" diyor
***
Aralarında tabii ki benim de bulunduğum, hiçbir şeyi beğenmeyen bir kesim tarafından, "Türkiye'de medya kalmadı, gazeteci kalmadı" diye avaz avaz bağırılırken, Devlet Bahçeli içimizi rahatlattı, meğer varmış! Herkesin gözünün içine baka baka bir basın toplantısında sorgulanması gereken 154 kişi saydı ve bunların tam 63'ü gazeteciydi, T24'ten Çiğdem Toker, Yalçın Doğan ve Asuman Aranca da vardı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin 36. Basın Özgürlüğü Ödül Töreni'nde de bu durum tabii ki gündeme geldi, nasıl gelmesin! Hedef gösterilen 63 gazeteciden biri de ödülü alan Timur Soykan'dı. Törene biraz geç katıldı, halbuki Halk TV'deki beş saat süren programı bir gece önceydi, gerçi insan o kadar konuşunca hemen kendine gelemiyor herhâlde... Neyse, 78'lik Gonzo Tuğrul olarak, 49'luk Timur Soykan'ı kıskanmayı bırakayım da devam edeyim... TGC'nin kurum dalındaki ödülünü de Deprem Bölgesindeki Gazeteciler aldı. Adıyaman'dan Şanlıurfa'ya Malatya'dan Diyarbakır'a onlarca meslektaşımız vardı.
78'lik Tuğrul ile 49'luk Timur, aynı podyumda
Bendeniz bildiğiniz gibi hem Seçici Kurul'daydım hem de çarşamba günü ödül töreninde Şanlıurfalı meslektaşıma ödülünü takdim ettim.
TGC Şanlıurfa Temsilcisi Veysel Polat'a ödülünü ben verdim
(Foto: Hüseyin Gündoğdu)
Bu arada törende benden ünlü olan bir tek kişi vardı. O da benim bile duayenim olan Altan Öymen. Allah nazardan saklasın, Altan Abi vallahi zımba gibiydi! Zaten zımba gibi olduğunu siz de kapak kolajındaki fotoğrafından görüyorsunuzdur.
Son olarak şunu söylemezsem içimde kalır; toplantı boyunca ne ödül alanlar ne ödül verenler ne de sunucular Arapça ya da Kürtçe tek bir kelime dahi kullanmadılar. Bir "Hoş geldiniz" ya da "Güle güle" bile duymadık. Her şey, saf Türkçe'ydi. Tabii ki törenin geneline dair "kadının adının olmadığını" söylememe gerek bile yok! Halbuki salonun yarısı kadın gazetecilerdi.
Hepsiyle çalıştım!
Bizim, "muhalif medyanın" ekranlarından baygınlık geçirdiğim zamanlarda, -özellikle bu hafta epey hastaydım- diğer kanallara zıplamaya başladım. Aslında epeydir var olan Haber Global ile ilk kez karşı karşıya geldim. "Allah'ım ben bu sağlıklı, tombul beyefendiyi ANAP'tan mı DSP'den mi Meclis'ten mi tanıyorum" diye düşünürken, ekranda yazan ismini gördüm. Kimmiş biliyor musunuz, Masum Türker! Gerçekten bir ara DSP'nin de başında olan, hatta bir dönem Nokta'yı çıkaran, kısa bir süre de olsa benim de birlikte çalıştığım Masum Türker... Amerikan Başkan adayı Kamala Harris'in dudakları konusunda çapkın çapkın konuştuğunu zannediyordu. Karşısında ise yine Nokta'dan tanıdığım, sınıfsal ve etnik kökenini hatırlamadığım Mahmut Övür vardı. Daha fazla canınızı sıkmadan bir isim daha ekleyip konuyu kapatayım; devlet tarafından zamanında hapse atılan ve hakkını savunmak için yapılan yürüyüşe benim de katıldığım Nedim Şener... O da inanılmaz formundaydı! Ben biraz geç fark ettim; saydıklarımdan biri şimdi Sabah'ta, diğeri ise Hürriyet'te yazıyor.
Mahmut Övür, 80 ortalarında Nokta'da yanımızda çalışmaya başlamıştı.
Mardin'in yetiştirdiği en modern olduğunu düşündüğüm Masum Türker, ANAP'lı da DSP'li de ve hatta bakan da oldu
Cosmo geri dönüş için gün sayıyor!
Hatırladığım kadarıyla Cosmopolitan dergisi 3-4 yıl önce Türkiye'de kapanmıştı fakat şimdi geri geliyor! Hem de Hearst Magazines'in ve The Voice Media Company'nin iş birliğiyle...
Geçen hafta Bodrum'da yaptıkları partiye davet ettiler ama gerçekten hasta olduğum için gidemedim. Buna karşılık, Gonzo Haber Ajansı'ndan fotoğraflar geldi. Patronlardan Ali Tufan Koç'u sanki Doğan Grubu'ndan tanıyorum, karşılaşınca soracağım. Dilek Oransal'ı ise ilk defa duydum.
Cosmo'nun Türkiye ayağının iki patronu ve ortalarında Aleyna Tilki; dergide kendisini sık görecekmişiz
Cosmo'nun benim neden bu kadar çok ilgimi çektiğini düşünüyorsanız, ona da hemen açıklık getireyim. Yayın yönetmenliğini eski öğrencim Işıl Cinmen'in yapacağı derginin diğer iki önemli ismi ise Radikal ve Edirne'den Nazan Özcan ile T24'ten ve Columbia'dan Melis Karaca, yani benim daha önce birlikte çalıştığım sevgili genç meslektaşlarım... Belli ki bu işi çok iyi kıvıracaklar. Eğer bir aksilik olmazsa, dergi eylül ayında ilk sayısıyla raflarda olacakmış, fiyatını öğrenince yazarım.
İki eski çalışma arkadaşım Nazan Özcan ve Melis Karaca
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
* Geçen hafta Taksim İlk Yardım'da dördüncü kez vakumlanarak iğne yemeden önce (bugün de beşincisini yiyeceğim) arkadaşlarımla bir araya geldim. Dört gündür evden çıkmıyordum. Cihangir 21'de tanıdık suratları görünce çok memnun oldum. Onlar da beni epey şımarttılar. İtiraf edeyim ki bir Irish Coffee bile içtim. Ama evime beş dakika olan yolu 20 dakikada zor yürüdüm.
Günler sonra sokağa çıktığımda birlikte eğlendiğim arkadaşlarım: Yazar Figen, 21'in şefi Mahsun, Gonzo Tuğrul, oyuncu ve yönetmen E. Reşat, menajer Erden, 154'lüklerden Ayşen ve de çiçek satan arkadaşımız...
* Geçen haftalarda artık ekranlarda olmaması gerektiğini düşündüğüm birkaç ismi yazmıştık. Biri de Turnike'nin sunucusu Mehmet Ali Erbil idi. Galiba herkes bizim gibi düşünüyor olacak ki bir düzine genç kadınla sunduğu program reyting sıralamasında yerlerde.
* Epeydir görmediğim Emin Çapa'yı Halk TV'de görünce hemen karşısına oturdum. İyiydi hoştu ama Emin Çapa gerçekten çok sinirliydi ve beni bile korkuttu. Neye mi sinirliydi, her şeye!
Tarihimden yapraklar
Bir zamanlar TRT
Daha önce de söylemişimdir ama tekrarlayayım; benim gazeteciliğim 1974 kışında TRT Haber Merkezi'nde başladı. Ben dış haberlerdeydim. Aynı anda haber merkezinde hepimizden eski Necla Zarakol, Ali Kırca, Atilla Özsever de vardı. Burada gördüğünüz fotoğraf, hafta içinde TRT Haber Merkezi'nden bir grubun toplantısından gelen bir fotoğraf... Ben yine hasta olduğum için gidemedim ama Gonzo Haber Ajansı boşuna mı var! Fotoğrafta gözlerim, dış haberlerin Reha Atasagun, Andaç Develi, Selma Berksoy ve Özel Bulmuş'unu aradı.
Füsun Baytok, Işık Özer, Coşkun Kartal, Berna Kulaç, Senay Bayburt, Nilay Karaelmas
Linkler ve çağrılar
* Mülkiye Sözlük'ün podcasti için benden de bir şeyler istemişlerdi. Yazdım, Çiğdem Gönen seslendirmiş. Bir zamanlar Mülkiye'ye ait olan yurdumuzu anlatıyorum.
* Bizim mahallenin üç muhtarı Adnan Bal, Halil Kalafat ve Fehime Esen, pazar günü düzenleyecekleri aşure kaynatma etkinliğine hepimizi bekliyorlar.
Advertorial (!)
Galiba geçen hafta memleketim İzmir'e biraz haksızlık ettik. Bu hafta ücretsiz, güzel bir konser var, kaçırmayın derim.
Müzik önerisi
Sevgili arkadaşım Sezen Aksu ve Ceylan Ertem, Beni Unutma şarkısının çok güzel bir versiyonunu yapmışlar. Sokakta yaşayan canlarımız için...
Tuğrul Eryılmaz kimdir?
Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü.
Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı.
İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı.
Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi.
1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti.
Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı.
Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi.
|