30 Ağustos 2024
Bu hafta kapıldığım 'hiçbir yere çağrılmama fobisi' Vuslat Doğan Sabancı'nın "Hasret Giderelim..." yemeğine davet edilmememle başladı. Hasan Cemal'den Ertuğrul Özkök'e, Mehmet Y. Yılmaz'dan İsmail Saymaz'a... Neredeyse herkes davetliydi, Maçka St. Regis Otel'deki pahalı Spago'ya... Valla sevgili fanlarım ben de sizler gibi ilk kez duyuyorum ama meğer son dönemlerin en gözde yeriymiş! Sonra düşündüm taşındım, onlarca kişinin davet edildiği bu geceye yıllarca Doğan grubuna çağrılan ben niye çağrılmamıştım? Nedenini geceye katılan eskilerden biri kulağıma fısıldayıverdi:
"Sen merkez sol, merkez ve merkez sağın kabul edemeyeceği kadar aşırı soldasın, şimdi tahammül en fazla CHP'lilere. Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ya da Ekrem İmamoğlu fark etmiyor..."
Yemeğe katılan ya da davet edilen isimleri aşağıya bırakıyorum. Bakın bakalım, aşırı solcu muyum, değil miyim!
Maçka St. Regis Otel'e davet edilmememin şokunu daha atlatamadan ikinci darbeyi de yedim. Y.T.'nin Bodrum'a gitmesini fırsat bilen Cihangir eliti toplu halde yemek yemiş, tabii bir eksiğiyle! O eksik kim, bildiniz, ben... Murat Çelikkan'ın davetiyle hep birlikte Nuran Meyhanesi'ne gitmişler! Anladığım kadarıyla bensiz bir Doğu-Batı sentezi yaratmışlar. Hem kokoreç yemişler hem de karides mücveri... Rakının markasını sormadım...
İnanmayacaksınız ama çağrılmadığım yerler hep arka arkaya geldi. En son 'İş Bankası 100 Yaşında' davetine de aşırı solcu olduğum için çağrılmadım. Bunu nereden çıkardığımı sorarsanız kanıt fotoğraflarda... Bakın, Mülkiye'den sınıf arkadaşım, okuldayken sağcı sonra da solcu olan Murat Karayalçın oradaydı. Gonzo Haber Ajansı'nın çektiği fotoğrafa göre CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bol bol kulis yapmışlar.
Taa 1970'lerden, Ankara Mülkiyeliler Birliği'nden tanıdığım Mehmet Ali Erbil'in son numarası Turnike, Kanal D ekranlarında gösteriliyor. İnanın, ucube dememek için son numarası diyorum... Etrafında fır dönen 13 güzel kız yetmiyormuş gibi bir de benden yüz kat daha fazla iç parçalayıcı adamları ekrana sürüveriyor. Çok fazla laf etmeyeyim, ekrandan bir görüntüyü aşağıda veriyorum ve sözü de size bırakıyorum. Bir daha ondan hiç bahsetmeyeceğim, iyi ya da kötü...
Her türlü ana akım kanaldan umudumu kestiğim için yine büyük bir yanlış yapıp Sözcü ve Halk TV'ye döndüm. Allahım, hiç mi bir şey değişmez! Her iki kanalda da saat 21.00'de erkekler korosu vardı. Kendine gazeteci, siyaset bilimci, eski bakan diyen bir sürü insan âleme nizam veriyordu, korkunçtu. Hele bir kanalda bir vatan hainliği tartışması vardı ki inanılır gibi değildi. Cemal Enginyurt'un vatan hainliği üzerine konuşmalarını, diğerlerinin katkılarıyla beraber dinlemek istiyorsanız lütfen bu programı YouTube'dan bulup izleyin.
* Halk TV, Sözcü gibi resmî muhalif olmayan NOW TV'de kabak Gülbin Tosun'un başına patladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a dokundurarak sokak hayvanları lehine attığı bir tweet nedeniyle zorunlu izne çıkarılmış. Ben önce inanmadım ama Gülbin Tosun'un açıklamasını görünce üzülerek inandım. Sonra Mansur Yavaş'ın güya "Benimle ilgisi yok" diyen açıklaması beni daha da üzdü.
* Yaz münasebetiyle kurtulmuş olduğumuz Fatih Portakal yarış arabalarıyla pozlar vererek yeniden ekranlara dönüp hayatımızı renklendireceğini müjdeledi. Biliyorsunuz, Portakal, İsmail Saymaz'ın birkaç katı fazla maaş aldığı için Saymaz, Sözcü TV'den Halk TV'ye geçmişti.
* Bu arada söylemeden geçmeyelim, Milliyet'ten sonra Hürriyet ve Posta da Ankara ve Ege eklerini kapattı. Yine bir dizi gazeteci işsiz kaldı. Sanki imam-hatiplinin umrundaymış gibi ben de bunları yazıyorum!
* Memleketim İzmir'de "Gördüğümüz Düştür Barış" başlıklı, çok sevdiğim isimlerin katılacağı bir etkinlik yapılacak. Yarın, yani 31 Ağustos Cumartesi günü yapacak daha iyi bir işi olduğunu düşünenlere bile duyuralım ki bunu kaçırmayın.
Esas derdim bu kez Mick Jagger'dan daha çok Merry Clayton... Müthiş, bayılacaksınız! Ayrıca bu muhteşem düeti hatırlattığı için Ayşecan Aral’a teşekkür ederim.
Tuğrul Eryılmaz kimdir?Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü. Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı. İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı. Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi. 1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti. Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı. Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi. |
Kendimi tam anlamıyla sokaklara atabilmek için karlı günlerin geçmesini ve yüzde 30'luk kısmımın da iyileşmesini bekliyorum...
Haftaya görüşeceğimizi umuyorum...
Bu magazinde üç duble rakının yaptıklarını okuyacaksınız...
© Tüm hakları saklıdır.