Bu ay TGC'de iyi mesai yaptım |
Tunç Soyer, yerel seçim öncesi son dakika afiş telaşına girmiş, sayın başkanın hiç kurmayı yok mu yanında? |
Mehmet Ali Nuroğlu, Çemberimde Gül Oya'dan, Kudüs Fatihi'ne düştü ama biz bu gerçeklerden kopuk dizinin bile engellenmesini istemeyiz! |
Canım arkadaşım Semra Somersan'ın kedileri sahiplenildi |
Yazıya olumsuz başlamaktan nefret ederim ama bu hafta böyle bir şansım yok, ciddi ciddi hastalandım. Hastalık dediysem ölümcül değil tabii ama ruhsal ve bedensel olarak iyice allak bullak oldum. Bu kadarını bilin kâfi. Hatta bu hafta yazmamayı bile düşünüyordum ama bir süreliğine İngiltere'ye gidecek olan editörüm Gözde Yel bu soğukta Kaktüs'e gelince yazmadan edemedim. Haftaya Buse Söğütlü benimle beraber olacak. Bir önceki editörüm Melis Karaca'yı Amerika'ya, Gözde'yi de İngiltere'ye de gönderdiğime göre birkaç ay içinde Buse'yi de İzlanda'ya kaçırırım herhalde!
Hem hastalık hem buz gibi soğuklarla cebelleşen Gonzo Tuğrul, HomeRoom'da tek başına
İzmir'de Tunç Soyer mi, başkası mı?
Gonzo Haber Ajansı'ndan edindiğim bilgiye göre, memleketim İzmir Büyükşehir'de yerel seçim yarışı sandığınız gibi AKP, İyi Parti ve CHP arasında geçmiyor. Ben bu yazıyı yazıncaya kadar CHP aday adayları arasında geçiyordu.
Gazete Duvar'dan Nuray Pehlivan, 11 kişinin isminin geçtiğini yazmış, birkaçını sayalım: Tabii ki mevcut başkan Tunç Soyer... Kurultaydan önce değişimi desteklemeyen Soyer, CHP Genel Merkez ile mekik diplomasisi mesaisindeymiş, bu durumu biraz telafi etmeye çalışıyormuş. Bir de dört yıldır yaptıklarını son dakika billboardlarla duyurma telaşına girmiş.
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay ve eski Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila şansı olan isimlerdenmiş.
Diğer adı geçenler arasında İzmir'in tanıdığı iki kadın siyasetçi de var... Selçuk Belediye Başkanı Filiz Sengel ve Selin Sayek Böke.
Büyük bir kararsızlık olursa eski CHP milletvekili Alaattin Yüksel'in in aday olabileceği söyleniyor. Anlayacağınız İzmir'de kafalar epey karışık.
İBB'den istifa edip İzmir'e gittikten sonra "İmamoğlu'nun adayı" eleştirilerine maruz kalan Buğra Gökce'nin aday olmasına ise çok sıcak bakılmıyormuş.
Bu arada İmamoğlu demişken, bazı büyükşehir belediye başkanı aday adaylarının yanı sıra ilçe belediyelerinde de aday adaylarının bazıları ellerinde İmamoğlu ile çektirdikleri fotoğraflarla geziyormuş. Hayır hayır Özgür Özel değil, İmamoğlu.
Tunç Soyer, İzmir'i billboardlarla donatmış dört baştan!
Animal kingdom!
Baştan belirteyim ki hayatım boyunca Karşıyaka'da annemin bahçeli evimizde besledikleri dışında ne kedim ne köpeğim ne de kuşum oldu. Yani şimdi moda olduğu gibi koluma köpek takıp çekiştire çekiştire gezmişliğim yok. Fakat bu soğuk havalarda bu dünyayı bizlerle paylaşan canlılara şimdi kucak açmazsak yapmamız gerekeni yapmamış oluruz. Üstelik tek dertleri barınma da değil, hayatları da tehlikede. Gelin, memleketim İzmir ile başlayalım.
Bu konuda en şiddetli girişimi Mülkiye İzmir Hayvan Hakları Grubu yaptı. Gonzo Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre Dokuz Eylül Üniversitesi'nin 10 kilo üstü hayvanlara yönelik 2. laboratuvarını yapma hazırlığına karşı eylem yapıldı ve üniversitelerdeki canlı hayvan deneylerinin durdurulması talep edildi.
Açıklamada "Hayvanların sömürülmeleri, işkenceye maruz kalmaları, öldürülmeleri kabul edilemez" denildi
Şimdi gelelim bizim kedileriyle meşhur Cihangirimize... Daha yeni kaybettiğimiz Semra Somersan'ın kedileri sokakta kalacak diye korkarken Prof. Dr. Şahika Yüksel'in yardımlarıyla ikisine de yuva bulundu.
Semra Somersan'ın kedileri
Son olarak sıra geldi benim kedilere... Bir sene önce pencereme tebelleş olan bir kediyi, havalar soğuk diye kıyamayıp beslemeye başladım. O kedi, birkaç ay sonra yanında bir başka küçük kediyle geldi. O küçük dediğim kedi ise bir müddet sonra yanında dört yavruyla camımda görünmez mi! O da annesi gibi penceremin yolunu diğer yavrulara öğretmiş, şu an anne dahil beş kedim var, içlerinden biri arazi oldu.
Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, kedi mamaları o kadar pahalı ki! Mamalardan ÖTV alan vicdansızlar Allah'larından bulsun!
Fotoğraflarını yakalayamadım ama kedilerin doyduktan sonra bıraktıkları mamaları sabaha karşı gelen kuşlar yiyor
***
Munyar, Olcayto'dan devraldı
Türkiye Gazeteciler Sendikası da yavaş yavaş hareketleniyor ama şu anda galiba en büyük ve eski meslek örgütümüz olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde devir teslim töreni vardı. Turgay Olcayto, görevi eski 30 yıllık Hürriyetçi Vahap Munyar'a devretti. Devir teslim töreni, TGC'deydi ve kalabalıktı. Şimdi sizler benden birkaç isim istersiniz, ben de yazayım bari; İhsan Yılmaz, Nuray Karagöz, Pınar Aktaş, Uğur Güç, Atilla Dişbudak, Mustafa Bakacak, Turhan Günay, Ümit Aslanbay, Ayşegül Aydoğan Atakan, Ertuğ Karakullukçu, Mustafa Küçük, Ekrem Aktaş...
Yeni başkan Vahap Munyar, giden başkan Turgay Olcayto ve galiba gelecek başkan Sibel Güneş
Beğenmediğini yasaklayamazsın!
RTÜK'ün Kızıl Goncalar'a verdiği iki program durdurma cezası yürürlüğe konuldu ve ben geçen haftalarda diziyi eleştirdiğime bir kez daha bin pişman oldum!
75+ yaşımdayım; 12 Mart, 12 Eylül, Özal, Demirel, Erdoğan'ın ilk dönemi, hepsini gördüm ama gerçekten şimdiki AKP kadar yasakçısını ilk defa görüyorum! Eleştirin, yerden yere vurun, izlenmemesi çağrısı yapın ama yasak niye?
Bakın ben, her şeyiyle yalan yanlış olduğunu tarihten bildiğim Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi dizisini yasaklayın diyor muyum?
Sanırım birileri araba kiralamaktan doğru düzgün işini yapamıyor! Gördüğünüz gibi hâlâ efendi kalmaya çalışıyorum...
Kızıl Goncalar'ın özellikle kadın oyuncuları çok başarılı
Elimde şimdilik iki dizi kaldı
Geçen haftalardaki yazılarımdan hatırlarsınız, Ömer ve Kızılcık Şerbeti dahil pek çok diziyi çeşitli sebeplerden izlemeyi bırakmıştım.
Bu aralar izlediğim dizilerden birincisi, sonsuz erkek şiddetiyle muhatap olan kadınların başrolünde olduğu Ne Gemiler Yaktım. Deniz Baysal ve Devrim Özkan'ın maruz kaldıkları erkek şiddetine karşı ortalığı ne zaman yıkıp yakacaklarını hâlâ sabırsızlıkla bekliyorum.
Benzer biçimde Aile dizisini de epey sıkıcı bir duruma geldiği halde, bir bölümü arkadaşım da olan yakışıklı ve güzel oyuncuların hatırına seyrediyorum. Zaten final yapacak, biraz daha katlanabilirim.
Yargı ise iki hafta yılbaşı arasından sonra pazar günü yayınlanacak, izleyip gelecek hafta görüşlerimi bildiririm.
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
* Bazı fanlarım ve okurlarım Abduladir Selvi adlı beyefendi için neden bir şey yazmadığımı soruyor. İnanın suç benim değil, öyle bir gazeteciyi hiç mi hiç hatırlamıyorum! Zaten gördüğüm kadarıyla meslektaşım Fatih Altaylı onun hakkından geliyor.
* Editörüm Gözde Yel, bir süreliğine yazılarımı yazacak olan Buse Söğütlü'ye görevi devretti.
Devralan - devreden - devredilen
(Foto: Kaan Kurtuluş)
* Evet, Başka Sinema’nın 10. yıl kutlamasına gittim. Çok parlak değildi ama Sezen Akbaşoğulları, Vildan Atasever ve Nalan Kuruçim gibi oyuncularla ve meslektaşım Dürin Ababay’la biraz sohbet ettim. Başkan Marsel Kalvo’yu kızdırdıysam özür dilerim.
Pahalı ve havalı tişörtümle, gecede yine dikkat çekiyordum
Tarihimden yapraklar
Bu hafta iyice 35,5'luluğum tuttu. Aşağıda gördüğünüz fotoğraf, ben 1966 yılında üniversitedeyken İzmir Karşıyaka'daki evimizin sokağı olan 1849 Sokak'ta çekilmiş. Koca sokakta sadece bir tane apartman var, o da üç katlı. Şimdi ise hiç kalmamış.
Öndeki iki çocuk galiba kardeşlerim, gözlerim sarı noktadan iyi seçmiyor...
Linkler ve çağrılar
* TGC, 10 Ocak Gazeteciler Günü için "Gazetecinin haber yapma, yurttaşın haber alma hakkı engelleniyor" açıklamasını yaptı. Eğer haliniz kaldıysa, kutlu olsun...
Advertorial (!)
Hrant Dink’in öldürülmesinin 17. yılında; 'Hrant Dink’i, savunduğu değerleri ve mücadelesini yeniden hatırlamak için' Hrant Dink Vakfı, "Hakikat İçin Söyleşiler" düzenliyor. 18 Ocak'a kadar sürecek, ilgilisine duyurulur.
Müzik önerisi
Bu hafta müzik önerim, yine eskilerden. Bu kez, Bruce Springsteen söylüyor; "O şarkıyı benim için çalma" diyor: Don't play that song...