28 Ocak 2025

Kulüplerde etkili bir denetim olmadan başarı gelmez!

Kulüplerimiz denetim kurullarını şeklen değil, öz olarak çalıştırmalılar. İç denetimin özdenetim olduğu unutulmamalıdır. İç denetim kulüpler açısından bir özeleştiri gibidir. Rekabette geride kalmamak için bu kurulların amacına ve işlevlerine, ruhuna uygun çalıştırılması kulüp yönetimlerinin tarihsel sorumluluğudur

Futbol kulüplerinde sportif başarının garantisini ekonomik, finansal, yönetsel ve sportif başarılı yönetim oluşturur. Bunlardan birinde yaşanılabilecek bir aksama sürdürülebilir başarıya ulaşmayı engeller, kulübün sportif başarısını tesadüfe bırakır.

Bugünkü futbol yapılanmasında başarılı olabilmenin yolu rekabet gücünü artırmaktan geçer. Bu sayede rekabet üstünlüğüne ulaşan kulüp ekonomik olarak düzenli ve artan bir gelire, sürdürülebilir büyümeye, sağlıklı ve dengeli bir mali yapıya ve yeşil sahalarda yüksek bir sportif performansa ulaşır. Bu süreçte kulüp kaynakları etkin ve verimli kullanıldığı için kulüp sportif performansını artırarak parasal gelirini de maksimize eder. Başarılı örgütsel ve yönetsel yapıyla gelen sportif başarı zamanla kulübün takım değerini, piyasa değerini yükseltir; marka değerini artırır ve kulübü elit kulüpler arasına taşır.

İşte tüm bunların gerçekleşebilmesi için kulübün kendi bünyesinde kurumsal yönetimi egemen örgüt modeli haline getirmesi gerekir. Kurumsal yönetim ve yönetişimin taviz vermeksizin uygulanması ise bazı yasal ve yönetsel yükümlülükleri zorunlu kılar. Bu bağlamda kurumsal yönetimi benimseyen kulüp şeffaflaşmak, paydaşlarına karşı sorumluluk altına girmek, denetlenebilir ve hesap verebilir bir yapıya dönüşmek zorunda kalır. Bu sayede kulübün geleceğini planlayan ve buna göre stratejiler uygulayan kurumsal yönetim, günümüz futbol yapılanmasına uygun bir kulüp modeliyle kişilere bağımlı olmaktan kurtulur; kısır döngülerden uzaklaşıp sportif performansını ve kulüp değerini maksimize eder. Öz itibariyle kulüp her alanda başarısını kalıcılaştırıp kurumsallaştırır.

Bu kapsamda biz kurumsal yönetimin temel yapı taşlarından birisi iç denetimdir.

Kulüplerde İç denetimden ne anlamalıyız? Önce buna bir bakalım.

Kulüplerde denetim ve iç denetimin amacı, misyonu

Kulüplerde “İç Denetim” kulüp yönetiminin etkinliğini artırmak, finansal raporlamayı güvence altına almak ve yasal düzenlemelere uyumu sağlamak amacıyla yapılan bağımsız bir değerlendirme sürecidir. Bu süreçte iç denetim, kulübün faaliyetlerini geliştirirken, ona değer katmak amacını güden; kulübün risk yönetim, kontrol ve yönetişim süreçlerinin etkinliğini değerlendirip geliştirmek ve kulübün finansal sürdürülebilirliğine katkı sağlamak gibi bir misyona da sahiptir. İç denetim gerçekleştirilirken, bağımsız ve objektif bir denetimin sistemli ve disiplinli bir şekilde hayata geçirilmesi gerekir.

İç denetimde ve denetim kurullarında görevli bir kulüp iç denetçisi:

- Kulübün yönetim ve denetim yapılarını değerlendirmek,

- Kulüp kaynaklarının etkili ve verimli kullanılmasını incelemek,

- Finansal, ekonomik olarak verilerin doğruluğunu denetlemek,

- Kulüp harcamalarının yasal uygunluk denetimini yapmak,

- Mali yönetim ve kontrol süreçlerinin sistemsel denetimini yapmak,

- Kulüp harcamalarının, yönetim kurulu kararlarının kulüp amaç ve genel yararını incelemek; bunların stratejik plana, performans programına uygunluğunu denetlemek,

- Soruşturma açılması gereken durumu kulüp yönetim kuruluna bildirmek,

- Kulüp performans göstergelerinin uygulanabilirliğini değerlendirmek,

- Denetim sonucunda iyileştirmeye yönelik önerilerde bulunmak ve bunları takip etmek görev ve sorumluluğundadır.

Spor Kulüpleri Yasası'na göre iç denetim ve denetim kurulları

22/4/2022’de yürürlüğe giren 7405 sayılı, Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Yasası kapsamında Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), kulüp iç denetimi konusunda çeşitli yönlendirmeler ve düzenlemeler yapmaktadır. Bu bağlamda ilgili yasanın 33/3 maddesi gereğince denetim kurulları ‘’Her mali yılda en az dört defa denetim yapılarak tespit edilen hususlarda gerekli işlemlerin tesis edilmesi için yönetim kuruluna bildirim yapılır. Yönetim kurulu tespit edilen hususların gereğini yerine getirmekle yükümlüdür. Ayrıca her mali genel kurul için yıllık esasa göre hazırlayacağı denetim raporunu, genel kurulun onayına sunar’’ hükmü bulunmaktadır. Bu yasa maddesi gereğince iç denetim komitesi öz olarak aşağıdaki konularda faaliyetini devam ettirmek ve etkinliğini sağlamak zorundadır.

İlgili yasa ve madde gereğince kulüpler, iç denetim işlevini yerine getirecek bir denetim komitesi kurmak ve kulübün finansal durumu ve faaliyetlerini düzenli olarak gözden geçirmekle yükümlüdürler.

Kulüp denetim organları kapsamında İç Denetim Kurulu kulüplerin finansal işlemlerinin ve yönetim süreçlerinin şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamak zorundadır. Bunu yaparken de denetim komitesi olarak, denetim sonuçlarını kulüp yönetimine ve genel kurula rapor etmek ve kulübün finansal ve operasyonel riskleri belirleyip bunlara karşı önlem almak zorundadır.

Süper Lig kulüplerinde iç denetim çalışmaları genellik arz etmekle birlikte, her kulüpte bu kurulların varlığı ve etkinliği farklılık göstermektedir.

Kulüplerin mali durumu ve yönetim anlayışı, iç denetim uygulamalarını etkileyen önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor.

Kalıcı başarılar özdenetimi artırmakla mümkün olur

Kulüplerde kalıcı başarılar ve sürdürülebilir bir büyüme, ancak kurumsal yönetim ile olanaklıdır. Kulüplerin etkili bir şekilde yönetilmesi, onları rekabette ileriye taşır; zorlu ekonomik ve finansal koşullarda sürdürülebilir büyümeye olanak sağlar. Bunun için de kulüplerde kurumsal yönetim modeli yaşamsaldır. Kurumsal yönetimin en etkili araçlarından birisi ise bağımsız iç denetimdir.  İç denetim kulübün özdenetimidir.

Etkin kurumsal yönetim ile kulüp paydaşlara ve yatırımcılara güven sağlarken, aynı zamanda kulübün ekonomik, finansal, sportif ve kurumsal performansının da maksimizasyonuna hizmet eder.

Diğer taraftan, günümüz futbol yapılanmasında UEFA, kulüplerin uzun vadeli başarıları ve mali istikrarları sağlanmalarına yönelik önemli talimatlar yayınlamıştır. Kulüplerin finansal sürdürülebilirliklerini artırmaları ve iç denetim süreçlerini güçlendirmeleri kulüplere bir zorunluluk haline getirilmiştir. Bu kapsamda kulüpler iç ve dış denetim süreçlerine tabi tutulmakta ve bu süreçleri yerine getirmeyen kulüpler UEFA organizasyonlarına katılamamaktadır.

Avrupalı elit kulüplerde iç denetim kurumsal performansın en önemli destekleyicisidir.

Denetim kurulları kulüplerde ne kadar etkili?

Kulüplerde denetleme kurulları en az üç asil ve üç yedek üyeden oluşuyor ve bu kurullar genel kurul tarafından seçiliyor ve kulüplerin tüzüklerinde belirtilen sürelerle görev yapıyor.

Bu kurullar kulübün tüzükte belirtilen amaçları doğrultusunda faaliyet gösterip göstermediğini, hesap ve kayıtların mevzuata ve tüzüğe uygun tutulup tutulmadığını belirli aralıklarla denetleyerek yönetim kurulu ve genel kurula sunuyor.

Ancak mevcut uygulamada bu kurulların, gerçek bir denetim işlevini yerine getiremediğini gözlemliyoruz. Var olan iç denetim ve denetim kurulları, kulüplerde bugün sadece şekli ve kısmi denetimler yapabiliyor. Bu kurullarda görevli denetçiler gönüllülük temelinde ve özveriye dayalı bir görev üstleniyorlar. Tam zamanlı çalışmayan, fahri olarak bu kurullarda görev yapan denetçiler her ne kadar genel kurula karşı sorumlu olsalar da yönetim kurulu ile çıkar çatışmalarında görevin gereklerini yerine getirmekte zorlanıyorlar. Bunda temel etken ise, kulüp yönetimlerinin bu kurulların bağımsız ve objektif bir şekilde çalışabilmelerine uygun ortamı sağlamamalarıdır. Kulüp yönetimlerinin iç denetim ve denetim kurullarını kendi yönetim politikaları doğrultusunda yönlendirmeleri, bu kurulların özerkliğini zedeliyor. Bu durum doğal olarak, denetim kurullarının gerçek anlamda denetim gerçekleştirmelerine izin vermiyor.

Denetim kurulları görevlerini objektif ve bağımsız bir şekilde yerine getirebilseler, bugün birçok kulüpte karşılaştığımız skandallarla, batak mali yapılarla, astronomik zararlarla ve düşük kurumsal performansla karşılaşmazdık.  Kulüp yönetim kurulları kontrol, risk yönetimi ve denetim gibi konulara yeteri kadar zaman ayırmadığı gibi bu tür kurulların da etkin görev yapmalarına dolaylı yollardan engel oluyorlar. Bu da ne yazık ki, kulüpleri çok önemli risklerle karşı karşıya bırakıyor, önemli zararların oluşmasına yol açıyor.

Son söz

Bugün futbol kulüplerimizin genel olarak örgütsel, yönetsel ve denetsel yapılanmalarında önemli sorunlar bulunuyor. Dernek yapısındaki kulüplerde ibra kurumunun doğru çalışmaması, hesap verilebilirliği çalıştırmıyor. Şeffaflığın olmaması, çoğu olumsuzluğun su yüzene çıkmasına engel oluyor. Kulüp yönetimleri tüketici taraftar ve diğer paydaşlara karşı kendilerini çok sorumluluk altında hissetmiyor. Kulüpler bağımsız ve objektif bir biçimde denetlenmiyor. Denetlenenlerde ise denetim raporlarının işlevi ve yaptırımı yetersiz kalıyor.

Bu olumsuzlukların temelinde ise denetime karşı genel kültürel olumsuz bir iklim ve çıkarcı bakış açısı yatıyor. Denetlenmeyen yapılar, olası risk ve zararlara karşı gerekli önlemleri almadıkları için oluşacak zararlar nedeniyle önünde sonunda çöker. Bugün kulüplerimizin mali yapıları da maalesef çöküyor. Bu durumun sürdürülemez olması, Türk futbolunun uzun vadede rekabet gücünün düşmesine ve sportif kuraklığın daha da artmasına neden oluyor.

Kulüplerimiz denetim kurullarını şeklen değil, öz olarak çalıştırmalılar. İç denetimin özdenetim olduğu unutulmamalıdır. İç denetim kulüpler açısından bir özeleştiri gibidir. Rekabette geride kalmamak için bu kurulların amacına ve işlevlerine, ruhuna uygun çalıştırılması kulüp yönetimlerinin tarihsel sorumluluğudur.

Tuğrul Akşar kimdir?

Tuğrul Akşar 1962 yılında Niğde'de doğdu. 1988'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu. Aynı fakültenin İşletme Anabilim dalında yüksek lisansını tamamladı. 

1989'dan itibaren bankacılık sektöründe yönetici olarak çalıştı.

2000 yılından itibaren "futbolun görünmeyen yüzü" olarak bilinen futbol ekonomisi, finansı, yönetimi ve felsefesi üzerine çalışmalar yaptı, makaleler yazdı, kitaplar yayımladı, üniversitelerde dersler verdi, yurt genelinde konferans ve seminerlere katıldı, radyo ve televizyon programlarına konuk oldu. Futbolun genel ekonomik, finansal ve yönetsel sorunları ve çözüm önerilerini içeren video içeriklerini paylaşmayı sürdürüyor.

Konusunda referans olan ilk kitabı "Endüstriyel Futbol" 2005 yılında yayımlandı. 2006'da Doç. Dr. Kutlu Merih ile birlikte "Futbol Ekonomisi", 2008'de "Futbol Yönetimi" adlı kitapları çıktı. 2010'da "Futbolun Ekonomi Politiği", 2013'te "Krizdeki Futbol", 2020'de de altıncı kitabı "Endüstriyel Futbolun En Üst Aşaması: Finansal Futbol" yayımlandı. 

Doç. Dr. Kutlu Merih ile birlikte 2005 yılında Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi'ni kurdu.

2005 yılında Meclis Araştırma Komisyonu tarafından düzenlenen Sporda Düzensizliğin ve Şiddetin Araştırılması Raporu'nun 25 sayfalık kısmı "Endüstriyel Futbol" adlı kitabından alınan Akşar, 2011yılında davet üzerine TBMM Araştırma Komisyonu üyelerine "Türk Futbol Kulüplerinin Finansal Yeniden Yapılanması ve Yönetişimsel Sorunlarına Çözüm Önerileri" konusunda bir brifing ve rapor verdi.

Nisan 2011'de Teşvik ve Şikeyi Önleme Yasası'nın çıkmasına katkı sağladı, kulüplerin finansal yeniden yapılandırılmasına ilişkin raporunda sunduğu çok sayıda öneriye yasada yer verildi.

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği'nin (TKYD) oluşturduğu Kurumsal Yönetim ve Futbol Endüstrisi Çalışma Grubu'nda da yer alan Akşar, 2010'da yayımlanan "Kurumsal Yönetim İlkeleri Işığında Türk Futbol Kulüpleri Yönetim Rehberi"nin iki bölümünü kaleme aldı.

"Futbol Ekonomisi" ve "Futbol Yönetimi" kitapları bazı üniversitelerde seçmeli derslerde ana kaynak olarak okutulan Akşar, Türk futbolunun sorunlarına çözüm olabilecek araştırmaları yayımlama, araştırmacılara referans sağlama, futbolun entelektüel boyutuna katkıda bulunma amacıyla www. futbolekonomi.com sitesini hayata geçirdi.

Bir süre Radikal ve Cumhuriyet Spor eklerinde ve Tamsaha'da yazdı, halen Dünya gazetesinin haftalık "Ekospor" köşesinde ve Mayıs 2015'ten itibaren T24'te yazıyor.

Evli ve iki çocuk babası.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Olmayan parayı harcama limiti

THL uygulaması, rekabetçi dengenin orta ve uzun vadede daha da bozulması ve haksız-dengesiz rekabetin artması anlamına geliyor. Bu ise Türk futbolunun kalitesini ve rekabetçi dengesini olumsuz etkileyen temel olumsuzlukların başında gelmektedir

Para sayesinde futbol durmayan oyuna dönüştü, sakatlıklar arttı!

Paranın hatırına oyun durmadan devam ediyor. Ya yeni yarışmalar organize ediliyor ya da mevcut organizasyonlarda maç sayıları fazlalaştırılıyor, programa sürekli yeni maçlar ekleniyor. Oyuncuların "aşırı yükü" ile ilişkili çok sayıda risk faktörü oluşmaya başladı

Yasadışı bahis kulüplere zarar veriyor!

Yasadışı bahse karşı mücadeleye yapısal yaklaşıldığında ve sektöre rekabet olanağı sağlandığında, vergi oranlarının düşürülmesi yasadışı bahsi azaltabilir ve vergi gelirlerini artırabilir

"
"