01 Ocak 2021

Yılın ilk yazısı: Emniyet’ten bir iyi, bir kötü haber…

Bu süreçteki diğer güzel gelişme ise; görev için seçilenlerin listesinin herhangi bir cemaat ve tarikat bağlantısı olmayan isimlerden oluşması

Büyüteç'te, çoğunlukla suç dünyası çerçevesinde yaşananların konu edilmesi, "pembe dizi" kıvamında yazıların okurla buluşmasını fazlasıyla zorlaştırıyor.

Yeni yılın ilk günü Büyüteç'i okumak isteyenler için "çiçekli – böcekli" bir yazı için bilgisayarın başına geçmiştim.

Okurları yormayacak, yeni yılın ilk gününün dinginliğini bozmayacak bir yazı kaleme almaya niyetlenmiştim.

Ama nafile.

Bu niyetime rağmen yazıya başlayınca kelimeler, cümleler, düşünceler yine asıl formata evriliverdi, maalesef.

Belki bu satırların yazarının becerisinin yetersizliğinden olsa gerek böyle bir durum yaşanıyor. Açıkçası bilemiyorum.

Şimdilik; yıl içindekilere göre hem okuru, hem de muhataplarını daha az yoracak, göreceli olarak daha az rahatsız edecek bir yazı yazmayı amaçladım.

Bir teşekkürü hak ettim sanıyorum!

Yılın ilk yazısının konusu, emniyet teşkilatını yakından ilgilendiren iki ayrı süreç hakkında.

Bu süreçlerden birisi olumlu, diğeri olumsuz.

Önce olumludan başlamak daha iyi olacak gibi.

Emniyet Genel Müdürlüğü; bir süre önce halen emniyet teşkilatında 2. sınıf emniyet müdürleri arasından Teftik Kurulu Başkanlığı'nda müfettiş kadrosuyla görevlendirme yapmak amacıyla başvuru açtı.

Emniyet müfettişi olabilmek için gereken şartlara sahip olan ve ülkenin farklı köşelerinde görev yapan polis müdürlerinden birçoğu bu göreve geçebilmek amacıyla başvuru yaptı.

Başvuruların ön değerlendirmesi sonucunda yapılan elemeyle birlikte adaylar 25-27 Kasım tarihlerinde Teftiş Kurulu Başkanı Fenni Gürsel'in başkanlığındaki üç kişilik komisyon önünde sözlü sınava girdi.

Yapılan sınavın sonucu geçen hafta sonunda açıklandı ve adaylar arasından belirlenen 100'e yakın polis müdürü emniyet müfettişi olarak görevlendirildi.

Buraya kadar her şey olağan. Sıra dışı olan durum bu aşamadan sonra başlıyor.

Listenin açıklanmasıyla birlikte emniyet müfettişi olmaya hak kazananlar arasından 18 kadın emniyet müdürü de yer aldı. Teşkilattaki görevlendirmelerde çoğunlukla yüzde 5 dolayında kontenjan tanınan kadınlar bu kez yüzde 18 oranını yakaladı. Bu güzel bir gelişme olarak kayıtlara girdi.

Bu süreçteki diğer güzel gelişme ise; görev için seçilenlerin listesinin herhangi bir cemaat ve tarikat bağlantısı olmayan isimlerden oluşması.

Şimdiye kadar Emniyet Genel Müdürlüğü'nce yapılan tüm önemli görevlendirmelerde cemaat ve tarikat bağlantısı olan personel diğerlerine göre maça 1-0 önde başlıyordu.

Ancak listeyi inceleyip, isimler hakkında yaptığım araştırmalar sonucunda müfettişlik için seçilenlerin hiçbir cemaat veya dini grupla bağının olmadığı sonucuna ulaştım.

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün eskiye göre farklılık bulunan yeni hareket tarzında küçük de olsa payımın bulunduğunu düşünüyorum.

Zira İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "tarikat ve cemaatlerde bağı olan hiçbir bürokratın atama kararnamesine imza atmadığını" açıklamasına karşın son dönemde öne çıkan başta Menzil tarikatı olmak üzere kimi dini gruplarla bağı olan mülki idare ve emniyet teşkilatı personelinin bulunduğu değişik zamandaki yazılarla kamuoyuna duyurmuştum.

Hele ki son dönemde kaleme aldığım yazılar sonrasında yine Menzil tarikatıyla bağı olan bazı polis müdürleri, cemaat yönetiminden geldiği belirtilen talimat sonrasında idareye verdikleri dilekçelerle emniyet müfettişi sınavına girmekten vazgeçtiler.

Hâl böyle olunca şans hem kadın emniyet müdürlerine, hem de tarikat ve cemaatlerde bağı olmayan teşkilat personeline güldü.

Sonuçta, gerek tarikat bağlısı emniyet personelin geri adım atmasında, gerekse teşkilat yönetiminin en azından bu görevlendirme için değiştirdiği hareket tarzında şimdiye kadar bu konudaki yazılarımın etkisinin bulunduğu düşünüyorum. 

Şunu notu da ekleyim. Belki bu görevlendirmede dini gruplarla bağı olanlar saf dışında kaldı. Ancak şimdi emniyet yönetimini daha büyük iki sınav bekliyor.

İlki, birinci sınıfa terfi edecek polis müdürlerinin listesi. Ki, bu listede yine benzer bağlantısı olanların bulunduğu ve terfide mevzuat gereği tek söz sahibi olan İçişleri Bakanı Soylu'nun sürekli liste üzerinde değişiklikler yaptığı ifade ediliyor.

Hatta bu listede adı geçenlerin kayıtlarının MİT'e gönderildiği ve ayrıntılı araştırma talebinde bulunulduğu ifade ediliyor.

Bu nedenle 2020 yılı birinci sınıfa yükselecek emniyet müdürlerinin terfileri henüz gerçekleşemedi. Yılbaşı gecesi çıkmaması halinde terfiler 2021'e kalacak.

Diğer sınav ise, yine yakında çıkarılması için hazırlık yapılan il emniyet müdürleri, polis okulu müdürleri ve daire başkanları arasında yapılacak atamalar. Halen bazı dini gruplardan referansı olan kimi isimler aktif olarak görevdeler. Hatta bu isimler arasında kendilerini sağdaki siyasi görüşler içinde yer aldıklarını ifade edenler bile var. Hem de oldukça aktif makamlardalar.

2021'deki iki ayrı listede yapılacak tercihler, önümüzdeki süreçte bürokrasideki görevlendirmelerin okunmasına yardımcı olacak.

Yargı kararlarının uygulanması

Emniyet teşkilatını yakından ilgilendiren ve olumsuzluk yaşanan konu başlığı ise yargı kararlarının uygulanması.

Hatırlanacağı gibi, İstanbul Emniyeti'ndeki değişiklikle beraber özellikle müdür ve amirlere yönelik batıdan doğuya, doğudan batıya ve batıdan batıya tayinler yapıldı.

Tayinlerin yürürlüğü girmesiyle birlikte bazı emniyet müdür ve amirleri idare mahkemelerine tayinlerinin durması için idari davalar açtılar.

Dava açanlardan bazıları hakkında idare mahkemeleri yürütmeyi durdurma kararı vererek tayin işlemlerinin durdurulması kararları verdi.

Bu kararlardan bir bölümü Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ulaşması ve kararların kuruma ulaşmasından 30 gün içinde uygulanması yönündeki yasa hükmüne rağmen uygulanmadığı belirtiliyor.

Kararlar, İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında gidip geliyor. Çünkü kararların uygulanmasında gereken son imza İçişleri Bakanı Soylu'ya ait. Soylu imza koymadığı sürece idare mahkemelerinin kararlarının uygulanması söz konusu değil.

Bu kararların zamanında yürürlüğe girmesinde yaşanacak gecikmeler sonrasında tayinlere imza atanlar hakkında "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla adli dava açılabileceğini hatırlatayım.

* * *

2020'yi zor şartlar altında bitirip, umut veya umutlar beslediğimiz yeni bir yıla bugün itibarıyla adım attık.

2021'in, geride kalan yılı aratmaması dileğiyle…

Yazarın Diğer Yazıları

Emniyet’teki tayinlerin perde arkası: İstanbul’a yeni müdür atandı, Adıyaman’a müdür dayanmıyor!

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bir hafta arayla iki ayrı il emniyet müdürleri kararnamesini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayından çıkarttı. Sekiz kente yapılan atamaların en önemlisi güç dengelerinin ortasındaki İstanbul’du, kuşkusuz. Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı ve Emniyet İstihbarat Başkanlığı gibi iki görevi beraber yürütmeye çalışan Selami Yıldız, nihayet çok istediği İstanbul Emniyet Müdürü koltuğuna oturdu. Atamaların perde arkasında neler yaşandı?

İçişleri Bakanlığı, Sisli Vadi faciasında ikisi vali, 9 kamu görevlisi hakkında “soruşturma izni” verdi

Denetimi gerçekleştiren personel, “yapı tatil zaptı” hazırlayıp arazi üzerindeki yapıları mühürledi. Mühürleme işlemiyle birlikte 28 Mart 2022’de toplanan İl Encümeni, söz konusu kaçak işleme yönelik imar para cezası uygulanmasına karar verdi. Nihayetinde, kaçak olduğu tespit edilen ve yıkılması gereken tesis, sosyal medyadan yaptığı duyurularla faaliyete geçirildi!

Kara Harp Okulu’nda İzmir Marşı süreci ve Beşiktaş’ta “turuncu devrim”in önlenemeyen tükenişi

MSÜ yönetimi görüntü kaydında İzmir Marşı’nın yasaklanmadığı göstermeyi amaçlasa da okulun bir önceki komutanı Gültekin Yaralı’nın imzasını taşıyan talimat / emir Büyüteç’in yayımlandığı güne kadar “talimat panosu”nda asılıydı. “Okunacak marşlar ve yürüyüş kararları” başlıklı listede; Harp Okulu Marşı, Vatan Marşı ve piyade, istihkâm, topçu sınıf marşları olmasına karşın “İzmir Marşı” yok!

"
"