Suriyeliler başta olmak üzere Afganlar ve Pakistanlılar'ın çoğunluğunu oluşturduğu yabancılar konusu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın açıklamalarıyla yeni boyut kazandı.
Yaşananlar, kamu güvenliği ve milli beka aşamasından siyasi nezaketsizliğe evrildi.
Özellikle sosyal medyaya düşen yabancıların görüntülerinin yarattığı gerginliğin siyasi boyutunu hesaplamaya başlayan iktidar, bu kez istikamet değişikliğine gitti.
Muhalefetin açıklamalarından sonra, bugüne kadar "Ensar" diyerek bilhassa Suriyeli sığınmacılara destek veren Cumhurbaşkanı Erdoğan da düşüncelerinde zorunlu değişime gitti.
Artık Erdoğan bile Suriyelilerin ülkelerine dönmesinden söz ediyor son günlerde.
Hâl böyle olunca İçişleri Bakanlığı, kamuoyunu bilgi yağdırmaya başladı.
Yabancılar ve göçten sorumlu Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, bir gazeteye yaptığı açıklamada genel rakamları açıkladı.
Çataklı'nın açıkladığı resmi rakamlara göre, Türkiye'de şu an toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancı yaşıyor. Fakat bunların tamamı sığınmacı değil. Öğrenciler, güneydeki kentlerde yerleşik yabancı nüfus da bu sayının içinde.
Sığınmacıların içindeki geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı ise 3 milyon 762 bin 686.
Ayrıca son beş yılda Türkiye'den ayrılan düzensiz göçmen sayısı yaklaşık 1.5 milyon.
Çataklı'nın aynı açıklamasında Türkiye'ye yönelik düzensiz göç dalgasında Afganlar birinci sırada. 2022'de 113 farklı uyruktan 21 bin 87 kişi sınır dışı edildi. Sınır dışı edilenler arasında 9 bin 654 ile Afganlar ilk sırada. Sınır dışı edilen Pakistanlı sayısı ise 4 bin 206.
Adalet Bakanlığı verileri ne diyor?
Mevcut sayılara İçişleri Bakanlığı gözlüğüyle bakıldığında her şey yolundaymış gibi gözüküyor!
Ama madalyonun diğer yüzü var.
Kamu güvenliğinin tehdit altında olup olmadığını anlamak için ülke genelinde yapılan adli işlem sayılarına göz atalım hep birlikte.
Yalnız rakamsal değerlendirmeye geçmeden önce bir noktayı belirtmem gerekiyor. Değerlendireceğim rakamlar 2020 yılına ait. Çünkü Adalet Bakanlığı bir önceki yılın verilerini, mevcut yılın ikinci yarısında açıklıyor. 2021 yılı verileri henüz hazırlık aşamasında. Bu nedenle 2020 yılı verileri üzerinden yapacağım değerlendirmeler bir fikir oluşmasına yardımcı olacak.
Önce ülke genelindeki Cumhuriyet Başsavcılıklarınca haklarında "şüpheli" olarak işlem yapılanların durumu bakalım.
2013'de yabancı uyruklu erkek şüpheli sayısı: 42.027, yabancı uyruklu kadın şüpheli sayısı: 10.933
2014'de yabancı uyruklu erkek şüpheli sayısı: 59.754, yabancı uyruklu kadın şüpheli sayısı: 13.435
2015'de yabancı uyruklu erkek şüpheli sayısı: 76.225, yabancı uyruklu kadın şüpheli sayısı: 16.418
2016'da yabancı uyruklu erkek şüpheli sayısı: 87.743, yabancı uyruklu kadın şüpheli sayısı: 20.265
2017'de yabancı uyruklu erkek şüpheli sayısı: 123.154, yabancı uyruklu kadın şüpheli sayısı: 26.635
2018'de yabancı uyruklu erkek şüpheli sayısı: 176.513, yabancı uyruklu kadın şüpheli sayısı: 36.640
2019'da yabancı uyruklu erkek şüpheli sayısı: 228.509, yabancı uyruklu kadın şüpheli sayısı: 46.851
2020'de yabancı uyruklu erkek şüpheli sayısı: 229.369, yabancı uyruklu kadın şüpheli sayısı: 53.713.
Bu rakamlar bize gösteriyor ki; Suriyeli sığınmacıların ülkeye gelmesinin yoğunlaşmaya başladığı döneme kadar geçen 7 yılda Türkiye'de suça karıştıkları iddiasıyla haklarında adli soruşturma başlatılan erkek yabancı sayısı 5 kattan fazla artış gösterdi.
Yabancı uyruklu kadınların suça karışma oranı ise yine 5 kata yakın oranda arttı.
Tabii suça karışan yabancıların tamamını Suriyeli olarak tanımlamak doğru olmaz. Ancak, Bakan Yardımcısı Çataklı'nın aktardığı gibi sığınmacıların büyük bölümünün Suriyeli olması, suça karışan yabancı uyrukluların büyük bölümünün Suriyeli olma olasılığını artırıyor kuşkusuz.
Olaylardan etkilenen yabancılar
Bu kez yine ülke genelindeki Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yürütülen adli soruşturmalarda "mağdur" olan yabancı uyruklularla ilgili verilere bakalım:
2013'de yabancı uyruklu erkek mağdur sayısı: 58.462, yabancı uyruklu kadın mağdur sayısı: 33.467
2014'de yabancı uyruklu erkek mağdur sayısı: 85.541, yabancı uyruklu kadın mağdur sayısı: 40.360
2015'de yabancı uyruklu erkek mağdur sayısı: 139.208, yabancı uyruklu kadın mağdur sayısı: 55.807
2016'da yabancı uyruklu erkek mağdur sayısı: 149.937, yabancı uyruklu kadın mağdur sayısı: 67.684
2017'de yabancı uyruklu erkek mağdur sayısı: 181.309, yabancı uyruklu kadın mağdur sayısı: 83.599
2018'de yabancı uyruklu erkek mağdur sayısı: 230.228, yabancı uyruklu kadın mağdur sayısı: 118.605
2019'da yabancı uyruklu erkek mağdur sayısı: 293.846, yabancı uyruklu kadın mağdur sayısı: 147.223
2020'de yabancı uyruklu erkek mağdur sayısı: 273.388, yabancı uyruklu kadın mağdur sayısı: 135.953
Söz konusu veri grubuna baktığımızda, gerek yerel halktan yabancı uyruklulara yönelik, gerekse yabancı uyrukluların kendi aralarında yaşanan olaylarda önemli artışlar görülüyor.
Yabancı uyruklu erkek mağdur sayısı yedi yılda 4.5 kattan, kadın mağdur sayısı ise 4 kattan fazla arttı.
Açılanlar davalarda artış
Bu rakamlarla bağlantılı olarak Adalet Bakanlığı'nın ülke genelindeki ceza mahkemelerinde 2020 yılı itibarıyla açılan ceza davalarında "sanık" olan yabancı uyruklu erkek ve kadın sayıları ise şu şekilde oldu:
Yabancı uyruklu sanık erkekler açısından ele aldığımızda; bir önceki yıldan yani 2019'dan 2020'ye devreden ceza davası dosyalarında 102 bin 261 yabancı uyruklu erkek sanık varken, 2020'de 45 bin 292 yeni erkek sanık hakkında dava açıldı. Sayılar, bir yıl da önceki yıllardan kalan dosyaların neredeyse yarısı kadar yabancı uyruklu erkek, "yeni sanık" olarak mahkemelerle çıktı.
Yabancı uyruklu kadınlarda da durum pek farklı değil.
2019'dan 2020'ye sarkan yabancı uyruklu kadın sanık sayısı 18 bin 108 iken, 2020'de bu rakama 7 bin 760 yabancı uyruklu "yeni kadın sanık" eklendi. Kadınlardaki artış yaklaşık yüzde 40 düzeyinde oldu.
* * *
Adalet Bakanlığı'nın verileri, ülkemizde yaşayan yabancıların karıştıkları suçlar açısından önemli.
Ülkemizde yıllık ortalama 13 milyon şüpheli hakkında adli soruşturma başlatılıyor. Aynı zamanda 10 milyon dolayında da mağdur konumunda olanlar var.
Yabancı uyruklu erkekler ve kadınlarla ilgili rakamsal veriler genel toplamda her ne kadar önemli oranda gözükmese de yıllar içindeki şüpheli ve mağdurlardaki artış oranları oldukça yüksek.
Bu artış oranı kamu güvenliğinin sağlanmasında ya da bozulmasında ne kadar etkili onu da konunun uzmanları tartışmalı.
Adalet Bakanlığı'nın 2021 yılına ait verileri açıklandığında günümüz tablosunu daha net görme imkânımız olacak.