07 Temmuz 2023

Van'daki göçmen kaçakçılığı operasyonunun dikkat çeken ayrıntısı

Sadece Van'da 280 kaçak göçmen organizatörü varsa sınırlar nasıl kontrol altında? Sadece Van'daki bir soruşturmada 280 organizatör yakalandıysa, geçmişte bölgede bu konuda ne kadar etkin çalışmalar yürütüldü?

Geride bıraktığımız seçim döneminin en önemli konularındandı, yasa dışı göçmenler ve kaçak göçmenlerle mücadele konusu.

Muhalefetin iktidara yönelik en ağır eleştirilerinden birisi bu konuydu. İktidarın kaçak göçle mücadeleye yaklaşımdan doğan eleştirilerin açtığı siyasi gedikten bir parti bile doğdu.

Siyasetçi Ümit Özdağ'ın liderliğindeki Zafer Partisi, bu süreçten en kârlı çıkan siyasi oluşumdu.

Bugün geldiğimiz noktada; iktidarın, toplumda artan mülteci ve göçmen tepkilerinin nefrete dönüşmemesi için bazı yüzeysel önlemler almaya başladığını görüyoruz.

* * *

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, önceki gün kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yasa dışı göçle mücadele konusunda dikkat çeken bilgiye yer verdi.

Bakan Yerlikaya'nın, sosyal medya mesajındaki bilgiler Jandarma Genel Komutanlığı'nın kaçak göçle mücadeledeki çalışmalarının sonucuydu.

Verilen bilgiye göre, Komutanlık bünyesindeki Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele, Asayiş ve KOM Daire Başkanlıkları'nın koordinesinde, "Van - İran sınır hattında eş zamanlı olarak göçmen kaçakçılığını organize biçimde gerçekleştiren" suç örgütlerine yönelik yürütülen soruşturmada operasyon düzenlendi.

Operasyon bölgesinde "göçmen kaçakçılığı organizatörü" konumundaki 280 şüphelinin yakalandığını duyuran Bakan Yerlikaya, mahkeme çıkarılan 168 göçmen kaçakçılığı organizatörünün tutuklandığını, kalanları ise adli kontrol kararıyla serbest kaldığını açıkladı.

Yerlikaya, mesajında Jandarma teşkilatını başarılarından dolayı kutladı.

* * *

Bu mesaj, madalyonun bir yüzü. Bir de diğer yüzü var kuşkusuz.

Madalyonun diğer yüzünde ise birbiriyle bağlantılı bazı sorular var.

Ama önce küçük bir bilgilendirme yapayım.

Göçmen kaçakçılığı organizatörleri, isimlerinden de anlaşılacağı üzere suç örgütlerinde bu işleri koordine eden, karar verici kişiler. Talimatları verenler. Kendilerine bağlı suç örgütlerinde emirleriyle / talimatlarıyla hareket eden örgüt personeli var. Para işlerini yönetiyorlar.

Soruların ilki şu: Sadece Van'da 280 kaçak göçmen organizatörü varsa sınırlar nasıl kontrol altında?

Şimdi soruşturmada, 5-10 – 50 – 100 değil, tam 280 organizatör gözaltına alındığına göre, göçmen kaçakçılığı Van'da almış başını gitmiş durumda demek ki. Organizatör bu kadarsa, örgütlerle bağlantılı alt kadro personel sayısı kim bilir kaç? Bu tabloya baktığımızda epeyce insan Van'da bu işten ekmek yer hale gelmiş anlaşılan. Sektör olmuş adeta.

Van – İran sınırında durum buysa, işin Hakkari'si var, Ağrı'sı var, Iğdır'ı var.

Sayıyı bizzat Bakan Yerlikaya açıkladığına göre, "herhangi bir yanlışlık yoktur" diye düşünüyorum. Ayrıca sadece organizatör sayısı bu kadarsa tablonun gerçek boyutunun da nasıl olduğunu öngörmek hiç de zor değil.

* * *

Bakan Yerlikaya'nın bu mesajı, önceki dönemdeki tabloyu göstermesi bakımında da önemli elbette.

Hafıza tazelemesi yapalım; dönemin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, kaçak göçmenlerin sınırdan yasadışı geçişlerini sosyal medyada paylaşmaları sonrasında oluşan tepkileri önlemek amacıyla yaptığı bir açıklamada "Şu anda rahatlıkla söyleyebiliriz, sınırlarımız Cumhuriyet tarihimizin en kontrollü dönemini yaşıyor. Bundan dolayı emeği geçenleri kutluyorum" demişti.

Keza önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da "Sessiz istila bir edepsizliktir. Bir yalandır ve bunu ortaya koyup bunu sosyal medya üzerinden toplumu tahrik eden ve direk hükümeti hedef alan saldırı ile karşı karşıyayız. Bot hesaplar ile kamuoyu oluşturmaya çalışılıyor" açıklamasını yapmıştı.

Bu açıklamalar ışığında ikinci soru: Sadece Van'daki bir soruşturmada 280 organizatör yakalandıysa, geçmişte bölgede bu konuda ne kadar etkin çalışmalar yürütüldü?

İran sınırına yapılan "duvar" inşaatının oluşturacağı önlemler ne kadar yeterli? Üstelik sınırların korunması Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın sorumluluğundayken...

Van - İran sınırı

Emniyet'te neler oluyor?

Bakan Yerlikaya'nın göreve gelmesinin ardından ilk görevden alma işlemi Personel Başkanlığı'nda gerçekleşti hafta başında.

Yerlikaya, görevi devraldığı Soylu'nun ekibine ilk neşteri, Personel Başkanı Ogün Vural'ı alıp yerine Polis Başmüfettişi Ahmet Acar'ı atayarak vurdu.

Bayram tatili dönüşünde hızlanması beklenen emniyetteki atamalar çerçevesinde, şimdilerde farklı kanallardan Bakan Yerlikaya'ya listeler ulaşmaya başladı. Listelerde, görev verilmesi tavsiye edilen personelin isimleri yer alıyor elbette.

Yerlikaya'ya gönderilen listelerin tek ortak hedefi, Soylu'nun emniyette kurduğu ekibinin tasfiyesinin sağlanması.

Merkez teşkilatının yanı sıra, büyük kentlerin emniyet müdürlerinin de görevden alınması beklenirken; yapılacak değişimin gecikmesi, görevden alma koşullarının da her geçen gün zorlaşmasına neden oluyor kuşkusuz.

Bu arada, Emniyet Genel Müdürü görevindeyken "düşük profilli" yönetim uygulamasını yürütmesine karşın bakan yardımcılığına atanarak bir bakıma ödüllendirilen Mehmet Aktaş'ın, Soylu'nun ekibinde görev alan bazı merkez teşkilatındaki üst düzey polis müdürleri için "göreve devam etmeleri" konusunda tavsiyede bulunduğu kaynaklarca ifade ediliyor.

Soylu'nun son dakika atamaları mercek altında

Öte yandan, yeni kabinenin açıklanmasının ardından İçişleri Bakanlığı'ndan alınan Soylu'nun, Yerlikaya'ya görevi devretmeden bir gece önce yakın çalışma ekibindeki bazı isimleri, bakanlık kadrolarında farklı makamlara atadığı ortaya çıktı.

Soylu'nun atadığı isimlerin, Yerlikaya tarafından değerlendirmeye alındığı söylemek yanlış olmaz.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus Gazetesi'nde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. 

Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 

2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dorukhan Büyükışık cinayetinde polislere yargı yolu

Soruşturmayı yürüten müfettişler, adları geçen 24 personelden dokuzu hakkında meslekten ihraç, maaş kesim cezaları ile kınama cezaları talep etti. Dönemin Narlıdere İlçe Emniyet Müdürü İsmail Köksal ve Komiser Yardımcısı Hüseyin Vurucu’ya “meslekten çıkarma cezası” verilmesi teklif edildi. Ancak polis müdürü Köksal’ın cezası, olayın işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren mevzuat nedeniyle zaman aşımına uğradı!

7,5 yıl sonra yapılan keşif ve sıfırlanan telefonlar

"Resmi keşif raporuna göre; Onur muhtemelen bilinci yerinde değilken, birden fazla kişi tarafından balkondan bırakılmış, hafif sol tarafına doğru yere çarpması sonucu balkon altına doğru yönelmiş. Sanıkların beyanları, Onur’un aktif atlama yaptığı şeklinde olmasına karşın, resmi rapor diğer düşme analizleri gibi Onur’un kontrolsüz / serbest ve ilk hızsız düştüğünü tasdik etti"

Adaletin merhem ol(a)madığı yine bir evlat acısı dosyası mı?

Baba Levent Özkan’ın ihmal iddiaları var; olaydan hemen sonra, soruşturmanın ilk günlerinde dosyaya konulması gereken, oğlu Onur Özkan’ın hastaneye götürülmesini sağlamak amacıyla irtibat kurulan 112 Acil Hattı’nın telefon görüşme kayıtlarına 8 ay sonra ulaşabildiklerini söyledi

"
"