10 Aralık 2021

MİT'ten Tarım ve Orman Bakanlığı'nda FETÖ operasyonu: Üst düzey yönetici görevden alındı

Daha önce de hakkında FETÖ incelemesi yapan ancak "temiz" çıkan bu görevlinin son zamanlarda istihbarat dünyasındaki deyimle "kıpırdanmaya" başladığı anlaşıldı

Bekir Pakdemirli'nin yönetimindeki Tarım ve Orman Bakanlığı'nda sular bir türlü durulmuyor.

Yaz aylarında, Batı ve Güney Anadolu bölgeleri başta olmak üzere ülkenin genelinde yaşanan orman yangınlarına müdahale ve yangın müdahale uçaklarının ihalesi konularında tartışılan isimdi Bakan Bey.

Ardından yine bakanlıkta yapılan ihalelerle ilgili iddiaların yanında danışmanlarının durumu ve yedi ayrı makam odasına sahip olması siyasette tartışmaya açılan diğer konu başlıklarıydı.

Nihayetinde Cumhurbaşkanlığı bünyesinde görev yapan Devlet Denetleme Kurulu (DDK), AKP iktidarları döneminde ilk kez bir bakanlık hakkında inceleme başlattı.

İnceleme başlatılan bakanlık Tarım ve Orman Bakanlığı'ydı elbette.

Uruguay'dan ithal edilen büyük baş hayvanların ülkeye girişinde yaşanan gelişmeler üzerine DDK'nın başlattığı inceleme hakkında Büyüteç okurları geçen ekimde bilgi sahibi olmuşlardı.

İncelemenin halen devam ettiği ve iddialarla ilgili bilgisi olanların ifadelerinin alınmasına devam edildiği bilgisi mevcut.

Bakanlığı karıştıran araştırma

Bir süredir sakinliğin hâkim olduğu bakanlık, yeni bir gelişmeyle karşı karşıya kaldı.

Bakanlıkta önemli bir üst düzey yönetici, geçen hafta görevden alındı sessiz sedasız.

Görevden almanın gerekçesi, söz konusu üst düzey yönetici hakkındaki FETÖ iddialarıydı.

Şimdi sürecin detaylarını aktarmaya başlayım.

FETÖ'yle mücadele eden güvenlik kurumlarının başında gelen MİT Başkanlığı, kısa süre önce Tarım ve Orman Bakanlığı'nda alt düzeyde görev yapan bir personelin FETÖ'yle temasının bulunduğunu tespit etti.

Daha önce de hakkında FETÖ incelemesi yapan ancak "temiz" çıkan bu görevlinin son zamanlarda istihbarat dünyasındaki deyimle "kıpırdanmaya" başladığı anlaşıldı.

Bu kıpırdanmanın peşine düşen MİT, yaptığı takiplerde alt düzeyde ama önemli bir birimde görev alan söz konusu personelin yeni temaslarına ulaştı.

Eldeki veriler sonrasında söz konusu bakanlık personeli, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulandı. Sorgu sırasında personel, FETÖ'yle yeniden temas kurduğunu anlatmasının yanında bakanlıkta görev yaptığı birimin birinci derecedeki amirinin de FETÖ içinde yer aldığını iddia etti.

Bakanlık personelin verdiği ilk bilgiler MİT tarafından değerlendirilmeye alındı.

İki ayrı kaynaktan gelen aynı bilgi

Bu sırada başka bir gelişme daha oldu.

Bolu'da yakalanan FETÖ içinde yer alan bir "mahrem imam" ifadesinde Tarım ve Orman Bakanlığı'ndaki üst düzey görevlinin adını verdi.

Ayrıca söz konusu bakanlık bürokratının, görev ve sorumluluğunda olmamasına rağmen bakanlığın gerek merkez teşkilatı, gerekse taşra birimleriyle ilgili her türlü veriyi izlediği ve kontrol ettiği anlaşıldı.

Zaten MİT'çileri "huylandıran" gelişmelerden birisi de buydu.

Geçmişte FETÖ'cülerin görev yaptıkları devlet kademelerinde her türlü veriye ulaşıp depolamayı usul haline getirmelerinin anlaşılması, şimdilerde benzer süreçlerde güvenlik birimlerinin hassaslaşmasına neden oluyor.

Birbiriyle bağlantısı olmayan iki farklı kanaldan gelen bilgilerin analizi sonrasında MİT Başkanlığı, açık kimliği ve görev yeri bilinen üst düzey yetkili hakkında özel bir dosya yaparak Tarım ve Orman Bakanlığı'na gönderdi.

Bakan, Fidan'la görüştü

Dosyanın ulaşmasıyla birlikte bakanlık karıştı.

Nasıl bir yol izleneceği konusunda tartışmalar yürütülürken, kaynaklarımdan gelen bilgiye göre Bakan Pakdemirli gelişme hakkında MİT Başkanı Hakan Fidan ile bizzat görüştü.

Fidan'ın yaptığı birebir bilgilendirmeden sonra FETÖ bağlantısı tespit edilen üst düzey yetkilinin görevden el çektirilmesi kaçınılmaz hale geldi.

Ve sonuçta Bakan Pakdemirli, adı geçen bürokratını geçen hafta görevden almak zorunda kaldı.

Bu arada söz konusu bürokratın ismi ve görev yeri hakkındaki bilgiye sahibim. Ancak devam edecek bir süreç olabileceğini göz önünde bulundurarak kendi açımdan şimdilik saklı tutmayı uygun buluyorum.

Bu gelişmeler henüz ilk aşamaydı. Önümüzdeki günlerde büyük olasılıkla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı adli soruşturma başlatacak.

Büyük olasılıkla diyorum, zira bazen savcılık kulağının üzerine yatabiliyor. Örnekleri var.

Sorular ve yanıtları

Gelişmenin ardından bazı soruların gündeme getirilmesi elzem oluyor kuşkusuz.

  1. Adı geçen bürokratın mevcut göreve getirilmesinde kim / kimler referans oldu?
  2. Adı geçen bürokratın, amiri olduğu birimin görev ve sorumluluğunda olmayan bakanlık verilerine ulaşabilmesi bakanlık üst yönetiminin neden dikkatini çekmedi?
  3. Dikkat çektiyse neden müdahale edilmedi?
  4. 17 – 25 Aralık'ın üzerinden 8 yıl, 15 Temmuz'un üzerinden 5.5 yıl geçmesine karşın FETÖ'yle bağı olan bürokratların halen görevde kalabilmesinin sorumlusu kim / kimlerdir?
  5. Adı geçen üst düzey bürokratın yanı sıra, kendisine bağlı görev yapan alt düzeydeki bakanlık personelinin de FETÖ'yle temasının tespit edilmesiyle beraber, Tarım ve Orman Bakanlığı başta diğer sivil kamu kurumlarındaki tasfiye / temizlenme hangi aşamada?

Soruların sayısını artırmak mümkün. Fakat bu beş soru şimdilik yeterli. Yanıtları fazlasıyla önemli.

Bakalım ilgililerden ses çıkacak mı?

Yazarın Diğer Yazıları

Ufuk Uras: Bahçeli "Bizim 50 vekilimiz var, çoğunluk AK Parti’de, onların adım atması gerekiyor" dedi

"Bahçeli, 'İlk adım olarak DEM grubunda el sıktım' dedi. Türkiye açısından tarihsel önemi var, atılan adımlar olumludur. Devlet akılsız olacağına, devlet aklı olsun. Bu olay bir turnusol kağıdı””

Dorukhan Büyükışık cinayetinde polislere yargı yolu

Soruşturmayı yürüten müfettişler, adları geçen 24 personelden dokuzu hakkında meslekten ihraç, maaş kesim cezaları ile kınama cezaları talep etti. Dönemin Narlıdere İlçe Emniyet Müdürü İsmail Köksal ve Komiser Yardımcısı Hüseyin Vurucu’ya “meslekten çıkarma cezası” verilmesi teklif edildi. Ancak polis müdürü Köksal’ın cezası, olayın işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren mevzuat nedeniyle zaman aşımına uğradı!

7,5 yıl sonra yapılan keşif ve sıfırlanan telefonlar

"Resmi keşif raporuna göre; Onur muhtemelen bilinci yerinde değilken, birden fazla kişi tarafından balkondan bırakılmış, hafif sol tarafına doğru yere çarpması sonucu balkon altına doğru yönelmiş. Sanıkların beyanları, Onur’un aktif atlama yaptığı şeklinde olmasına karşın, resmi rapor diğer düşme analizleri gibi Onur’un kontrolsüz / serbest ve ilk hızsız düştüğünü tasdik etti"

"
"