23 Aralık 2020

FETÖ'cü kaymakamlar dosyasını T24 aralıyor: Kaymakamlar ve vali yardımcıları bir kendilerine, bir de hizmete kurban kesiyorlardı

Ortaya koymak istediğim; İçişleri Bakanlığı'nın FETÖ'yle mücadele çerçevesinde kendi bünyesindeki mülki idare amirlerinin durumuna nedense kayıtsız kalmasıdır

Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ndeki yüksek öğrenimi sırasında Gülen cemaatiyle tanışan ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak Milli Eğitim Bakanlığı kadrosuyla göreve başladığı Mardin'de FETÖ'nün "mülki idare mahrem imamı" olarak faaliyet yürüten Halil kod adlı Ali Y.'nin, Düzce'de verdiği ifadesiyle ilgili gelişmelere bugün de devam ediyorum.

Düzce'de 15 Temmuz sonrasında gözaltına alınan Ali Y.'nin mahrem imam olmadan önceki yıllarıyla ilgili ilk bilgileri dünkü Büyüteç'te paylaşmıştım.

Bugün Ali Y.'nin mahrem imam olarak yürüttüğü örgütsel faaliyetlerin detaylarını aktarmak istiyorum.

Cezaevinde tutuklu bulunduğu dönemde yargı makamlarına başvurup "itirafçı" olan öğretmen Ali Y.'nin izi, Tokat'ta yürütülen FETÖ'nün mülki idare yapılanması soruşturmasında ortaya çıkarıldı.

Dönemin Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Erdoğan Bayraktar'ın çok gizli yürüttüğü soruşturmada, FETÖ'nün uzun yıllar içinde mülki idare içinde nasıl yapılandığının ipuçlarına ulaşıldı.

Bu süreci, geçtiğimiz eylülde FETÖ'yle bağlantılı oldukları iddiasıyla kaymakamların görevden el çektirilmesinin perde arkasını anlatan yazıyla Büyüteç'te aktarmıştım.

Düzce'de itirafçı olan FETÖ'nün mahrem imamlarından Ali Y., emniyette verdiği ifadede, Mardin'de kaldığı süre boyunca bağlantılı olduğu mülki idare amirlerinin isimlerini tek tek sıraladı.

Mahrem imam Ali Y.'nin anlatımlarına göre, FETÖ'yle bağlantılı olan Mardin'de görevli mülki idare amirlerinin isimleri şöyleydi:

Vali yardımcıları: H.A., S.P., B.Ç. ve T.K.E.

Artuklu Kaymakamlığı: S.K.

Dargeçit Kaymakamlığı: A.Ü., İ.G. ve M.Y.Y.

Derik Kaymakamlığı: H.A., A.D., M.F.S. ve İ.S.

Mazıdağı Kaymakamlığı: F.Ç. ve H.B.

Nusaybin Kaymakamlığı: M.G. ve A.C.

Ömerli Kaymakamlığı: E.K.

FETÖ'nün Diyarbakır bölge analizi

Tokat'ta başlayan ana soruşturmada FETÖ'nün mülki idare sistemini kontrol ve yönetme çerçevesinde Türkiye'yi "üst bölgelere" ayırdığı belirlendi.

İfadesinden bilgiler aktardığım FETÖ'nün Mardin mülki idare sorumlusu öğretmen Ali Y., yönetim kapsamında Diyarbakır Üst Bölgesi'ne bağlı faaliyet yürüttü.

Sorumluluk alanında neredeyse tüm mülki idare amirlerini kontrol eden Ali Y., çalışmalarını şöyle anlatıyor:

"2012 yılında mülkiye yapılanmasından sorumlu olduktan sonra on beş günde bir, üst bölge olarak Diyarbakır'a gidiyordum.

Yapılan toplantılarda, Fethullah Gülen'e ait videolar Bam teli (Herkül.org) takip edilirdi. Kaymakamlarla yapılan sohbetler fazla uzun tutulmaz. Bam Teli her sohbet sırasında takip edilirdi. Bunun dışında ilçelerde ve merkezde meydana gelen olağan şeyler, gündem konuları konuşulurdu. Valilerle ya da cemaatten olmayan kaymakam ve vali yardımcıları ile irtibat nasıl kurulmalı şeklinde konuşmalar yapılırdı.

Cemaatten olmayan kaymakam ve vali yardımcıları ile de insani diyaloglar kurulması sağlanarak cemaatten olmadıkları imajı verilmesi tavsiye ediliyordu. Özellikle yapılan toplantılarda önemli günlerle ilgili ne yapılabilir şeklinde tavsiyeler veriliyordu."

Mahrem imam Ali Y., FETÖ'nün Diyarbakır Üst Bölgesi'nde görev alanları ise şöyle açıkladı:

"* Malatya – Elazığ – Tunceli alt bölgesinde mülkiye yapılanmasından sorumlu kişi Ö.F.K.'tir. Malatya'da din kültürü öğretmeni olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev yapar. Müstear adı (kod adı) Faruk'tur.

* Siirt – Batman alt bölgesinden sorumlu kişi A.A.'dır. Batman'da din kültürü öğretmeni olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev yapmaktadır. Müstear adı Sami'dir.

* Şırnak alt bölgesinden sorumlu olan kişi, N.D.'dir. Cizre'de din kültürü öğretmenidir. Müstear adı Orhan'dır."

Himmet ve bağışlar

Mardin'de FETÖ'nün mülkiye mahrem yapılanmasından sorumlu olan Haili kod adlı Ali Y., FETÖ'ye mensup vali yardımcıları ve kaymakamların örgüte himmet verdiklerini de anlattı.

"FETÖ'ye mensup vali yardımcısı ve kaymakamlar maaşının yüzde 10'nu himmet adı altında verirlerdi. Paralar, maaşın sonuna denk gelen toplantıda bana elden teslim ederlerdi. Yüzde 10'nu veremeyecek olanların mazeret bildirerek daha az ancak düzenli olarak vermesi isteniyordu. Ben de toplanan paraları denk gelen haftada Diyarbakır'daki toplantıda elden teslim ediyordum.

Kurban bağışı olarak karşımızdaki insanlar kaymakam ve vali yardımcısı olduğu için ve başka şahıslardan kurban talebinde bulunamayacağı için kendi kestiği kurban dışında bir de hizmet için kurban kesmesini tavsiye ediyorduk. Genelde herkes buna uyuyordu."

17-25 Aralık sonrasında yaşananlar

Mahrem imam olarak FETÖ'nün yöneticilerinden olan Ali Y., 17-25 Aralık'tan sonra örgüt içinde yaşananları ise şöyle özetledi:

"17-25 Aralık 2013 sonrasında tedbirler artırıldı. Önceden daha kalabalık olan yani kaymakam ve vali yardımcılarına yönelik 6-7 kişiden oluşan sohbet grupları 3-4 kişiye indirildi. İki kişilik, hatta tek kişilik gruplar bile oluşturuldu. Eskiden farklı devreler (mülki idare amirlerinin bitirdikleri kurs dönemleri Y.N.) aynı sohbet grubunda bulunabilirken bundan sonra devre devre sohbet yapılmaya başlandı.

17-25 Aralık sonrasında Bylock kullanılana kadar Cover Me, Tic Toc uygulaması kullanıldı. Bylock kurulduktan sonra bu programı kullandık. Önceden kaymakamlık lojmanlarına kendi aracımla giderken süreçten sonra kiralık araçları kullandım. Özellikle kaymakam ve vali yardımcılarına FETÖ ile iltisaklı olunmadığı izlenimi vermek konusunda tavsiyelerde bulunuldu. FETÖ'ye ait kurumların kesinlikle kullanılmaması belirtiliyordu. Sadece Doğu ve Güneydoğu illerinde görev yapan kaymakamlara eğitim durumunun kötü olmasında dolayı FETÖ ile iltisaklı kurumlara çocuklarını gönderme izni verildi."

Mardin'den sonra Şırnak da bağlandı

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak Mardin'de görev yaparken aynı zamanda FETÖ'nün mahrem imamı faaliyeti yürüten Ali Y., cemaat tarafından Şırnak'taki mahrem imamın görevinin sona ermesiyle beraber Mardin'in yanında Şırnak'ta da mahrem imamlık yaptı.

Sorgusunda Ali Y., Şırnak'ta bağlantılı olduğu mülki idare amirlerinin isimlerini şöyle açıkladı:

Vali yardımcıları: D.Z. ve S.Ş.

Beytüşşebab Kaymakamlığı: M.F.D. ve K.G.

Cizre Kaymakamlığı: Ş.K. ve M.Ş.H.

Güçlükonak Kaymakamlığı: H.B. ve Ş.K.

İdil Kaymakamlığı: M.M.İ ve A.K.

Silopi Kaymakamlığı: S.D.

Uludere Kaymakamlığı: İ.H.Ş.

* * *

İki gündür yazdığım mahrem imam ifadesinde adı geçen mülki idare amirlerinden bazılarına aradan iki yıldan fazla zaman geçtikten sonra ancak geçen eylülde görevden almalar yapılarak idari süreç başlatıldı.

Ortaya koymak istediğim; İçişleri Bakanlığı'nın FETÖ'yle mücadele çerçevesinde kendi bünyesindeki mülki idare amirlerinin durumuna nedense kayıtsız kalmasıdır.

İçişleri Bakanlığı, bünyesindeki polis ve jandarmada FETÖ'yle bağlantılı büyük tasfiyeler yapılmasına karşın mülki idare sisteminde yer alan bürokratlara yönelik biraz siyaset, biraz da kamuoyu baskısıyla işlem yapılabiliyor.

Bu konuya yarın da devam edeceğim. 

TIKLAYIN | FETÖ'cü kaymakamlar dosyasını T24 aralıyor: Din öğretmeni mahrem imam, FETÖ'nün mülki idare yapılanmasını açıklıyor

 

Yazarın Diğer Yazıları

TUSAŞ saldırısında kader anı: Cevap alınamayan cep telefonu araması, taksicinin kaderini nasıl değiştirdi?  

Mersin Polisevi’ne ve İçişleri Bakanlığı'na geçen yıl eylülde gerçekleştirilen saldırıların TUSAŞ eylemiyle benzeşmesi de ayrıca dikkat çekici. Ülkenin en önemli tesislerinden birisinin sadece özel güvenlik sistemi ile korunması zafiyetin bizzat kendisi

Yenidoğan çetesinde adı geçen hastane, SGK borcundan kurtulmak için konkordato ilan etmiş!

SGK, Özel Şafak Hastaneler Grubu’na 490 milyon liraya yakın ceza kesti. Süreç devam ederken hastane yönetimi, şirket yönetiminin ceza borcunu ödemek için devletle görüştü ancak kendilerinden istenilen yaklaşık 20 milyon lira aracılık bedeli nedeniyle görüşmekten vazgeçti

Yargı camiasındaki iddia: Yargıtay yönetimi, 11 üyeye “emekli olun” tavsiyesinde bulundu

Emeklilik önerilen üyelerin ortak yönleri, haklarındaki akçeli iş iddiaları. Teklifin arkasındaki sebep ise, söz konusu üyelere yönelik sürecin haklarında soruşturma açılmasına dönüşmemesini sağlamak. Yargıtay yönetimi, böylece kurumun yıpranmasının önüne geçmek istiyor

"
"