27 Eylül 2022

Emre Olur ne anlatmak istiyor?

Yazıyı Peker'in iktidarla ilgili iddialarından bağımsız olarak kaleme aldım. Amacım, ismi çok tartışılan Emre Olur'un profilini ortaya koymak. İktidar yanlısı ve Gökçek Ailesi'nin sahibi olduğu Beyaz TV geçmişi, Emniyet'in siber suçlarla mücadele birimiyle kurduğu bağlantı, aile geçmişinin bilinememesi, gelir ve harcama dengesindeki farklılıklar Olur hakkında soru işaretlerine neden oluyor

Sosyal medya paylaşımlarıyla iktidardaki AKP'yi zor durumda bırakan organize suç örgütü lideri hükümlüsü firari Sedat Peker'e yakınlığıyla bilinen Emre Olur, geçen hafta tutuklandı.

Arnavutluk'tan sınır dışı edildikten sonra İstanbul'da gözaltına alınıp sorgulanan Olur, emniyette 38 sayfalık ifade verdi.

İfadenin kamuoyuna yansımasıyla birlikte, Peker'in gerek videolu, gerekse yazılı iddialarının üzerinde çalışan bazı gazetecilerin "iktidarın hedefi" olduğu ortaya çıktı.

Polis sorguda, isimleri daha önce tespit edilen gazetecilerle olan bağlantılarını tek tek sordu Olur'a. Olur da yanıtladı.

Kimilerine göre Peker'in basın danışmanı, kimilerine göre ise Peker'in sosyal medya işlerini yürüttüğü ifade edilen Olur, ifadesinde kendisini "Peker'le zaman zaman görüşen ve buluşan bir seveni" olarak tanımladı.

Gazetecilerle olan bağlantılarının tartışılması aslına bakarsanız Olur'un ifadesindeki önemli ve ilginç bazı bilgilerin kamuoyuna yansımasının önüne geçti.

  • * *

Peker'in iktidara yönelik iddialarını ve Olur'un bir grup gazeteciyle olan diyaloglarını bir tarafa bırakıp Olur'un ifadesinden öne çıkan bölümlere bakmakta fayda var.

Öncelikle şunu belirteyim. İstanbul Emniyeti'nce hazırlanan ifade tutanağında Olur'un özgeçmişiyle ilgili bölüm olmaması dikkat çekici. Bu uygulama kasıtlı mı yapıldı bilmiyorum ancak, bir olayla bağlantılı olarak gözaltına alınan şüphelilerin ifade tutanağında mutlaka özgeçmiş bölümü vardır.

Bu bölüm, ifadesine başvurulan şüphelinin kendisi, ailesi, mesleği, eğitimi, ailevi durumu gibi özet özel bilgiler içerir.

Olur'un ifadesine bakıldığında bu bölümün olmaması, şüphelinin geçmişiyle ilgili kimi bilgilerin ortaya çıkmasının ve tartışılmasının engellenmesi düşüncesini ortaya koyabilir.

Zira ifadeye bakıldığında Olur'un emniyet teşkilatıyla bir yakınlığını gösteren emare var.

Olur, ifadesinin bir bölümünde Ankara'da Emniyet'in Siber Suçlarla Mücadele Birimi'nde bulunduğunu ve şube müdürüyle temasta olduğunu anlatıyor. Gazeteci Barış Pehlivan bu durumu katıldığı bir televizyon programında gündeme getirdi.

Olur'un özgeçmişinin olmaması, şüphelinin hangi gerekçe ile siber suçlarla mücadele biriminde bulunduğunun anlaşılmasını olanaksız kılıyor. Halbuki, polisin şüpheliye bu konuda soru sorması ve ortaya çıkan yeni durumu aydınlatması gerekirdi.

Bilişim uzmanı olduğunu ifade eden Olur, neden emniyetin siber suçlarla mücadele biriminde? Aynı ifadeden anlaşılıyor ki; siber suçlardaki şube müdürünün direktifi ile başka bir kişiye yönelik kumpas kurulmasına katkı sağlıyor.

Başka kimlere böylesi kumpaslar kurulup kurulmadığı yönünde polisin herhangi bir sorgusu yok! Oysa bir suç soruşturmasında şüphelinin, kendisinin başkaca olaylara katıldığını ya da bilgisinin bulunduğunu itiraf etmesi halinde ortaya çıkan yeni gelişmelerle ilgili soruların da yöneltilmesi polisin çalışma prensibidir.

* * *

Olur, ifadesinde Ocak 2020'de o dönem kız arkadaşının üniversiteye kaydını yaptırmak için Kuzey Makedonya'nın Gostivar kentine gittiğini anlattı. Burada ilginç bir ipucu verdi.

Kız arkadaşının Uluslararası Vizyon Üniversitesi'ne kaydının Milliyetçi Hareket Partisi'nin referansı ile yapıldığını belirtti. Olur'un MHP'deki referansı kim? Neden referans olundu?

Buna karşın, polisin Olur'un referans bağlantısını da sorgulamadığı ifade metninden anlaşıyor.

Tam tersi, Olur muhalefetten bir siyasi destek aldığını açıklasaydı sonuç nasıl olurdu acaba?

* * *

Başka bir dikkat çeken konu: Olur'un gelir ve geçim kaynağı.

Olur, ifadesinde en son Ocak 2019'da sigortasız olarak Beyaz TV'de çalışırken maaş aldığını vurguladı. İki yıldır iş arayışında bulunduğunu, geçiminin kaynağını ailesinden gelen para olduğunu anlattı.

Bu arada Beyaz TV'nin, görevden el çektirilen eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'in sahibi olduğunu anımsatayım.

Olur, uzun süre Kuzey Makedonya'da Üsküp ve Gostivar'da stüdyo daire kiralayıp yaşadığını açıkladı, ifadesinde. Burada herhangi bir işte çalışmadığını anlatan Olur, sonrasında da vizesinin bitmesine kısa süre kala Abu Dabi'ye 14 günlük tatil planlaması yaptı. Birleşik Arap Emirlikleri'ne gitti, ucuz olduğunu görüp iki yeni cep telefonu aldı.

Ve Olur, bu harcamaları maaşsız ve iş arayışı olduğu dönemde yaptı. Gelir kaynağı, yine kendi ifadesine göre ailesinden gelen para ve ara sıra Sedat Peker'in verdiği 1000 Euro'luk cep harçlığı idi.

Aylık 8 bin lira geliri olduğunu açıklayan Olur'un özgeçmişi ifadede yer almadığı için geliri ile harcamaları arasındaki denge konusunda kesin bir yargıya varmak mümkün değil maalesef.

* * *

Bir de Olur'un Peker'le tanışma süreci var elbette. Sürecin geçmişi pek bilinmiyordu. Olur'un ifadesiyle Peker'le nasıl tanıştığı ve sonrasında yaşananları öğrenme imkânı oldu.

İfadesinde Olur, Peker'le tanışmasını anlatırken, suç örgütü liderinin Türkiye'nin çeşitli il ve ilçelerinde yaptığı mitinglerine katıldığını ve fotoğraf çektirdiği söyledi. Bu sırada kendisi ile beş dakika kadar hâl hatır sormayla tanışıklığının başladığını aktaran Olur, birkaç defa yüz yüze görüştüğünü belirtti.

Peker'in Üsküp'e geldiği dönemde kendisiyle görüştüğünü anlatan Olur, 2020'nin son aylarında Peker'in yanında çalıştığını kaydetti. Bu dönemde Peker'le birlikte Karadağ'da olduğunu söyleyen Olur, maaş değil ancak jest olarak Peker'in kendisine harçlık verdiğini açıkladı.

Daha sonra Kuzey Makedonya'ya döndükten sonra bir süre daha Peker'in yanında çalıştığını belirten Olur, Peker'in yanında kaldığı dönemde çay – kahve getir götür işlerini yaptığı söyledi.

Ancak Olur'un BAE'ye giderek Peker'le buluşmasındaki konulara bakıldığında, sürecin ilginç bir şekle evrildiği görülüyor.

Aralarında geçen sohbetlerin konusu BAE'de Peker'e yönelik uygulanan dijital tecrit, Peker adına açılan sahte hesaplara yönelik yapılabilecek işlemlerdi.

Ayrıca Olur, ifadesinde kimi zaman Peker'in sosyal paylaşım mesajlarını WhatsApp üzerinden metin olarak gönderdiğini, sonrasında da kendi hesabından yayımladığını anlatırken şöyle dedi:

"Çünkü kendisinin dijital tecrit altında olduğunu paylaşım, beğeni yapamadığını, yaptığı takdirde deport edileceğini, kendisinin bu sözlerini benim sosyal medya hesabımdan yayınlanmamı rica etti. Ben de kabul ettim. Bu paylaşımlardan ötürü herhangi bir maddi menfaatim yoktur. Tamamıyla çocukluğumdan beri Sedat Peker'e olan hayranlığımdan ötürü, sayıp sevdiğimden ötürü kabul ettim."

* * *

Sedat Peker'in bilhassa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkındaki iddialarının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca araştırıldığını anımsatayım. Başsavcılık bünyesindeki Parlamenterler Bürosu, halen soruşturmaya devam ediyor. Soruşturmanın akıbeti henüz belli değil.

Yazıyı Peker'in iktidarla ilgili iddialarından bağımsız olarak kaleme aldım. Amacım, ismi çok tartışılan Emre Olur'un profilini ortaya koymak.

İktidar yanlısı ve Gökçek Ailesi'nin sahibi olduğu Beyaz TV geçmişi, Emniyet'in siber suçlarla mücadele birimiyle kurduğu bağlantı, aile geçmişinin bilinememesi, gelir ve harcama dengesindeki farklılıklar Olur hakkında soru işaretlerine neden oluyor.

Bu arada Olur'un anlatımlarından Peker'in bulunduğu yerde rahat olmadığı anlaşılıyor. Peker'le yakın zamanda en son görüşen kişilerden Olur'un aktardığı bilgiler, önümüzdeki sürecin Peker'in istediği gibi yürümeyeceğinin sinyallerini veriyor.

Hele ki Olur gibi bilişim işlerinden oldukça iyi anlayan tanıdığını yitiren Peker'in yakın gelecekte mesajlarını vermekte zorlanacağını söylemek yanlış olmaz. Peker'in yeni bir Olur bulması zaman alacağı gibi kamuoyunu bilgilendirmesi de güçleşecek.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus Gazetesi'nde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet Gazetesi'nde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı.

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu.

Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu.

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan “Komonist Masası'nda Nazım Hikmet” adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı.

2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Ayhan Bora Kaplan, polis muhbiri oldu mu?

17 - 25 Aralık 2013'te Gülen cemaatinin emniyetten tasfiyeye başlanması sonrasındaki personel değişimi sırasında yeni göreve gelen ekipler, Ankara'yı kasıp kavuran Aramaz'ı bir türlü yakalayamazken, muhbir olmak amacıyla şubeye gelen genç, Aranmaz'la ilgili önemli bir bilgiyi polise aktardı...

180. yaşına adım atan Türk Polis Teşkilatı...

350 bin kişilik teşkilatın başındaki yöneticinin Şeref Defteri'ne yazdığını düşündüğümüz bağlılık mesajlarına karşın teşkilatın içinde bulunduğu tablonun örtüşmediğini, deyim yerindeyse "sokaktaki insan" biliyor artık

CHP'li belediyeleri bekleyen tehlike ve Bodrum örneği

Elimde, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca Bodrum Belediyesi ile ilgili hazırlanmış iki karar mevcut. Her iki karara esas olan araştırma raporlarının konusu, belediyenin imar konusundaki çalışmalarına yönelik kimi usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları