23 Eylül 2022

Bakanlık uçağı ile "sınır dışı" edilen mafya lideri: Jovica Vukotic!

2018'de ülkeden sınır dışı edildikten dört yıl sonra yine Türkiye'de bu kez kendisine yönelik infaz eylemiyle adı gündeme gelen Vukotic'in, Türkiye ve İstanbul'a yeniden dönmesi dikkat çekici. Neden tekrar İstanbul'a geldi Vukotic?

Sırbistan başta olmak üzere Balkanlar'da etkili "Skaljari" çetesinin lideri Jovica Vukotic (40) iki hafta önce İstanbul'daki suikastla öldürüldü.

Akşam saatlerinde kendi aracıyla Şişli'de seyir halindeyken araca motosikletle yanaşan eylemcilerin silahından çıkan kurşunlardan dördünün isabet ettiği Vukotic, olay yerinde yaşamını yitirdi.

Aslına bakarsanız; Vukotic'in adı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun gündeme getirmesine kadar pek bilinmiyordu.

Suç örgütü liderliğinden hükümlü firari Sedat Peker'in kendisi hakkındaki ağır ifade ve iddiaları sonrasında geçen yıl mayısta televizyonda açık oturuma çıkan Soylu, Vukotic'in adını kamuoyuna duyurdu.

Kendi döneminde ulusal suç örgütlerinin yanında yabancı uyrukluların oluşturduğu mafya gruplarına yönelik operasyonların da yapıldığını anlatan Soylu, Vukotic'in Türkiye'de yakalanarak Sırbistan'a sınır dışı yöntemiyle gönderildiğini açıkladı.

Kokain ticaretinde etkili örgüt: Skaljari

Vukotic'in liderliğini yaptığı "Skaljari", Karadağ'da su kenarında yerleşim biriminin adı. Hemen yanı başındaki Kotor kenti de Karadağ'ın turistik bölgelerinden.

Skaljari'nin liderliğinde Jovica, kardeşi Igor ile birlikteydi. Suç örgütünün en önemli faaliyet alanı kokain kaçakçılığıydı. Skaljari, ortakları ile beraber İtalya, Belçika, Hollanda ve İspanya'nın dışında kuzey ülkesi İsveç'e kadar uzanıp kokain sevkiyatı ve ticaretini yürütüyordu.

2003'te dönemin Sırbistan Başbakanı Zoran Cinciç'in yaşamını yitirdiği Belgrad'daki silahlı saldırıyı gerçekleştiren tetikçi Luko Bojoviç ile yakınlığı ile biliniyordu, Jovica.

İspanya'nın Valencia limanına gelen 300 kilogram dolayındaki kokainin kaybolması, Skaljari başta bölgesel suç örgütlerinin çatışmasına sebep oldu.

Vukotic hakkında soruşturma yapan yerel adli makamlar, Skaljari'nin üyelerinin Karadağ ve bölgede faaliyet yürüten ve liderleri Luka Bojovic, Filip Korac, Saşa Boreta, Jovo Durovic ve Milan Vujovic olan suç örgütleriyle yakın iş birliği yaptığını tespit etti.

İddialara göre, Vukotic'in liderliğini yaptığı Skaljari, patlayıcı madde, araç ve deniz taşıtı tedariki için özel organize gruplara sahipti.

Georgi Andonov adına sahte pasaport

Ülkesinin "kırmızı bülten"le aradığı Vukotic, 10 Eylül 2018'de Antalya'da yakalandı.

Aslında Vukotic'in yakalanması o dönemde İstanbul'da bir operasyon düzenlendi.

Polis, Sırp mafya liderini toplantıda yakalamayı planladı. Operasyon yapıldı ancak Vukotic, bulunduğu binanın arka kapısından kaçarak izini kaybettirdi.

Fakat Sırp Hükümeti'nin ısrarlı taleplerini değerlendiren Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki KOM Dairesi, Vukotic'i Rus manken sevgilisini takip ederek Antalya'da izini buldu ve yakaladı.

İpsala'dan ülkeye girdiği anlaşılan ve üzerinden Georgi Andonov adına düzenlenmiş sahte Kuzey Makedonya pasaportu ele geçirilen Vukotic, parmak izi sağlaması yapıldıktan sonra gözaltına alındı.

Soylu'nun kullandığı uçakla sınır dışı

Olaylar zincirinin yaşandığı dönemdeki notlarıma geriye dönüp baktığımda ilginç bir gelişmenin yaşandığını belirtmeliyim.

Vukotic'in yakalandığının resmi makamlar üzerinden Sırbistan'a bildirilmesi üzerine dönemin Sırbistan İçişleri Bakan Yardımcısı, beraberinde üst düzey güvenlik yetkilileriyle beraber Ankara'ya geldi.

Ankara ziyaretinin amacı, hem Türkiye'ye teşekkür etmek, hem de Vukotic'i bizzat alıp Sırbistan'a götürmekti.

Sırp yetkililerin Vukotic'le birlikte ülkelerine dönmeleri için İçişleri Bakanlığı'nın uçağı tahsis edildi.

Soylu'nu talimatıyla, Vukotic ve Sırp devlet yetkilileri, İçişleri Bakanlığı'nın uçağıyla ülkesine sınır dışı edildi.

Bir ilginç bilgi daha paylaşayım. Sırp yetkililer kimliklerinin Vukotic tarafından öğrenilmemesi için kar maskesi takarak yolculuk yaptı. Tıpkı hükümlü terörist Abdullah Öcalan'ın 1999'da Kenya'dan Türkiye'ye getirilmesinde olduğu gibi.

Büyüteç'i yazmadan önce İçişleri Bakanlığı'ndan görüştüğüm bir kaynağıma "İçişleri Bakanlığı'nın uçağı ile mafya liderinin sınır dışı edilmesini" sordum. Aldığım yanıt; "Sırbistan o dönemde ülkelerine kaçan FETÖ'cüler konusunda Türkiye'ye çok yardım etmişti. Bakan Bey de, o yardımlar karşılığında Sırplar'a böyle bir jest yaptı" oldu.

Kavac, Vukotic'i İstanbul'da buldu

Büyüteç'i hazırlarken Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Vukotic'in katillerinin yakalandığını duyurdu.

EGM, cinayet sonrasında başlatılan çalışma sonrasında saldırıyı Kavac adlı suç örgütünün yöneticisi Radoje Zivkovic'in "Türkiye'deki bağlantıları aracılığıyla gerçekleştirildiğinin belirlendiğini" açıkladı.

Tespitler sonrasında 16 Eylül 2022'de operasyon yapıldığını aktaran EGM; Radoje Zivkovic ve Zdravko Perunovic'in aralarında bulunduğu 12 şüphelinin gözaltına alındığını, ayrıca 11 sahte kimlik, 6 sahte pasaport ve olayda kullanılan 2 silahın elde edildiğini duyurdu.

Edindiğim bilgilere göre; Kavac adlı suç örgütü, Skaljari ile rekabet halindeydi bir süredir. Hatta Vukotic'in, Kavac'ın liderleri Slobodan Kascelan ve Radoje Zivkovic'i tasfiye etmek amacıyla bir suç örgütü kurduğu biliniyor.

Vukotic, iki rakibinin ortadan kaldırılması amacıyla Kanadalı bir yazılım firmasının üretimi olan "şifreli Sky ECC" adlı cep telefonu uygulaması aracılığıyla adamlarını talimatlandırıp emir verdi.

Karşılık olarak süreç içinde Kavac örgütü, Vukotic'i öldürmek için birkaç kez girişimde bulundu ancak başarılı olamadı.

Fakat, Şişli'deki cinayetle ilgili gözaltına alınanlara bakıldığında Kavac, son girişiminde Vukotic'i öldürmeyi Türkiye'de başardı.

Ortaya çıkan tablo ve sorular

Vukotic, sahte Kuzey Makedon pasaportu kullandığı gerekçesiyle Sırbistan'da 15 ay hapis yattı. Ardından hakkında Karadağ'da yürütülen başka bir soruşturma çerçevesinde 2020'de bu ülkeye iade edildi.

Ağırlaştırılmış hapis cezası çerçevesindeki yargılama devam ederken Vukotic, Karadağ'dan kaçtı. Bunun üzerine Karadağ adli makamları bir kez daha Vukotic'le ilgili Interpol'ün kırmızı bültenini yayımladı. Vukotic, ikinci kez tüm dünyada aranmaya başlandı.

Bu arada, Igor ve Jovica Vukotic'in babası Veselin Vesko Vukavic, 2019'da Skaljari'nin rakiplerince Kotor'da öldürüldü.

Yabancı uyruklu bir mafya lideri İstanbul'un göbeğinde infaz edildi.

Burada konuşulması gereken mühim bir durum var:

2018'de ülkeden sınır dışı edildikten dört yıl sonra yine Türkiye'de bu kez kendisine yönelik infaz eylemiyle adı gündeme gelen Vukotic'in, Türkiye ve İstanbul'a yeniden dönmesi dikkat çekici.

Neden tekrar İstanbul'a geldi Vukotic?

Kokain kaçakçılığında uluslararası bağlantıları göz önünde bulundurmak lazım her zaman.

Üst bölümde yazdığım üzere Vukotic'in liderliğini yaptığı Skaljari'nin esas faaliyet alanı kokain kaçakçılığı.

Zira, sahte pasaportla girdikten sonra hakkındaki Interpol'ün kırmızı bülteniyle aranırken yakalanan, ülkesinde cezasını çeken, ardından bir kez daha sahte pasaportla Türkiye'ye gelerek İstanbul yaşamında ısrarcı davranmasının mutlaka bir anlamı olmalı!

Şişli'de öldürülen Vukotic'in Ataköy bölgesinde yaşadığı belirtiliyor. Ayrıca suikastın şekline bakıldığında pek de amatör işi görünmüyor. Vukotic'in bir süredir Kavac'ın takibinde olması muhtemel.

Ortaya çıkan tablo şöyle:

Türkiye'nin daha sınır dışı ettiği "tanınmış" bir mafya lideri, son iki yıl içinde yine sahte pasaportla ülkeye geliyor. Yeniden İstanbul'a yerleşiyor. Yanında sevgilisi ve kızı ile yaşamaya başlıyor. Üstelik gizli saklı da yaşamıyor. Muhtemel ki, işlerini buradan yürütüyor!

Bu arada rakip suç örgütünün lideri – ele geçirilen suç delilleri arasında yer alan – sahte pasaportla İstanbul'a geliyor. Silah temin ediyor. Hedefindeki Vukotic'e yönelik keşif yapıyor. Nihayetinde ailesiyle Şişli'deki bir alışveriş merkezinden çıkıp aracıyla seyir halindeki hedefine kurşun yağdırıp öldürüyor. İki eylemci olay yerinden kaçıyor. Eylemciler, ancak bir hafta sonra yakalanıyor.

"Uçan kuştan haberdar olduğunu" her zaman söyleyen İçişleri Bakanı Soylu ve bağlı güvenlik birimlerinin bu tablodan neden haberi olmuyor?

Bu kadar gelişme yaşanırken devletin istihbarat birimleri ne alemde?

Emniyet'in organize suç örgütleriyle ve uyuşturucu ticaretiyle mücadele eden birimleri ne yapıyorlar?

Suçla önleyici mücadele hangi aşamada?

Adeta Teksas'a dönen İstanbul'da kamu düzeni ve güvenliği nasıl sağlanacak? İçişleri Bakanlığı'nın bir planı var mı? Yoksa suçluların veya suç örgütlerinin birbirini tasfiyesi uygulaması mı tercih ediliyor?

Emniyet Genel Müdürü, Ankara'da oturup olanları izlemek yerine bir zahmet İstanbul'a gidip vaziyet alsa... Yaşananlara çözüm bulmaya çalışsa nasıl olur?

Türkiye, suç ve suçlu cennetine dönüşürken bu konuda payı olanların hiç vicdanları sızlamıyor mu?

Cinayetin şüphelilerinin, saldırıda kullandıkları silahlarla yakalanmaları sorularının yanıtlarının verilmesine yetmez.

Yurttaşın can güvenliğinin sağlanması öncelikli devlet hizmetidir. Koruma orduları eşliğinde zırhlı araçlarla dolaşarak koltuğunda oturup sessiz kalmakla bu sorunlar çözülmüyor, maalesef.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus Gazetesi'nde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet Gazetesi'nde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı.

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu.

Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu.

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan “Komonist Masası'nda Nazım Hikmet” adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı.

2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Dorukhan Büyükışık cinayetinde polislere yargı yolu

Soruşturmayı yürüten müfettişler, adları geçen 24 personelden dokuzu hakkında meslekten ihraç, maaş kesim cezaları ile kınama cezaları talep etti. Dönemin Narlıdere İlçe Emniyet Müdürü İsmail Köksal ve Komiser Yardımcısı Hüseyin Vurucu’ya “meslekten çıkarma cezası” verilmesi teklif edildi. Ancak polis müdürü Köksal’ın cezası, olayın işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren mevzuat nedeniyle zaman aşımına uğradı!

7,5 yıl sonra yapılan keşif ve sıfırlanan telefonlar

"Resmi keşif raporuna göre; Onur muhtemelen bilinci yerinde değilken, birden fazla kişi tarafından balkondan bırakılmış, hafif sol tarafına doğru yere çarpması sonucu balkon altına doğru yönelmiş. Sanıkların beyanları, Onur’un aktif atlama yaptığı şeklinde olmasına karşın, resmi rapor diğer düşme analizleri gibi Onur’un kontrolsüz / serbest ve ilk hızsız düştüğünü tasdik etti"

Adaletin merhem ol(a)madığı yine bir evlat acısı dosyası mı?

Baba Levent Özkan’ın ihmal iddiaları var; olaydan hemen sonra, soruşturmanın ilk günlerinde dosyaya konulması gereken, oğlu Onur Özkan’ın hastaneye götürülmesini sağlamak amacıyla irtibat kurulan 112 Acil Hattı’nın telefon görüşme kayıtlarına 8 ay sonra ulaşabildiklerini söyledi

"
"