Dün akşam saatlerinde bir video dolaşmaya başladı sosyal medyada. Erişkin, torun tosun sahibi bir adam, 7-8 yaşlarında bir çocuğun kafasına vuruyordu ve çocuğun kafasına tak tak diye vuran bu adam ülkemizin Cumhurbaşkanı. İlk gördüğüm anda kurgudur herhalde dedim. Görüntüler gerçek olamayacak kadar inanılmazdı. Günümüz dünyasında ses ve görüntü kaydı herkes tarafından, her an yapılabilen bir şey. Böyle bir kaydın yayılabilmesi için de sansürün anlık olarak müdahil olabilmesinin şu an için mümkün olmadığı sosyal medya var. Görüntüyü defalarca izledim. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak izledim, bir hekim olarak izledim, bir baba olarak izledim. Çocuğun kafasına vuran Cumhurbaşkanı’nın o andaki yüz ifadesine dikkat ettim, çocuğu azarlamasına baktım, neden böyle bir davranışta bulunduğunu anlamaya çalıştım. Gördüğümüz sahnenin anlaşılır, kabul edilebilir bir yanı yok.
Recep Tayyip Erdoğan’ın öfke kontrolü sorunu olduğuna daha önce de defalarca şahit olmuştuk. Bu öfke patlamalarının bir kısmının kayıtlarına hala ulaşmak mümkün, bir kısmı mahkeme kararı ile yasaklanmış. Başbakan olduğu dönemde kendisini protesto eden bir çiftçiyle diyaloğa girip “Lan bana Anayasa’yı öğretme, artistlik yapma, terbiyesizlik yapma” deyip, “Anamızı ağlattınız” yanıtını veren çiftçiye “Ananı da al git” demişti.
Soma da meydana gelen maden kazasından sonra bölgeye yaptığı ziyaret sırasında da tepkilerle karşılaşınca öfkesine hâkim olamayıp bir vatandaşa tokat attığı iddia edilmişti. Görüntüler net olmamakla birlikte Başbakan Erdoğan’ın elinin havaya kalktığı ve vatandaşa doğru indiği görülmekte. Özellikle o dönem MHP yöneticileri olayın üzerine gitmiş, MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan dayak yiyen vatandaşla bizzat konuştuğunu belirterek olayı doğrulamıştı.
Siyasi kariyeri boyunca Tayyip Bey’in öfke nöbetlerine çok şahit olduk. Şehit yakınlarına başsağlığı için telefon açtığında, içi yanan şehidin kız kardeşi kendisini eleştirdiğinde, kızarak “Ağabeyin de bu mesleği seçmeseydi” diye yanıt vermiş, Danıştay açılış töreninde Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’na “edepsizlik, terbiyesizlik yapıyorsun” diye bağırmıştı.
Muhalefet liderlerine, muhalif gazetecilere de çeşitli zamanlarda öfkelenerek sert çıkışlarda bulunmuş, hakaretler etmiş, hatta öfkesini kabul etmiş, “öfke de bir hitabet sanatıdır” diyerek bu şekilde hitap etmesinin normal olduğunu belirtmişti.
Ancak son olay bambaşka. Bana göre buraya kadar yazdıklarım da, bir başbakana, bir cumhurbaşkanına yakışmayacak davranışlar. Ancak bu kez karşısında ne şu veya bu nedenle kendisini protesto eden bir vatandaş, ne bir muhalefet mensubu, ne de eleştiride bulunan bir gazeteci var. Küçücük bir çocuk söz konusu. Bu yaşta bir çocuğun bırakın kafasına vurmayı, ailesi dışında birinin dokunması bile birçok ülkede kabul edilemez bir davranış olarak görülür. Eğer Cumhurbaşkanı’nın yaptığını sınıfta bir öğretmen yapsa ve video ile tespit edilmiş olsaydı, sosyal medya derhal üzerine gider ve o öğretmen hakkında soruşturma açılırdı.
Peki Cumhurbaşkanı çocuğun kafasına orta parmağının, anatomideki adıyla proksimal interfarengeal eklemiyle neden tak tak diye vuruyor. Vurması akıl almayacak bir davranışken, vurma nedeni daha da akıl almayacak bir durum. Belli ki bir açılış söz konusu ve çocukları da bir hoşluk olsun diye sahneye çıkarıp kurdelenin bir ucundan tutturmuşlar ve ellerine de kesmeleri için makas vermişler (Doğrusunu isterseniz o yaştaki çocukların eline kesici ve delici bir cisim verilmesini de doğru bulmuyorum. Herhangi bir nedenle çocuğa zarar verebilir. Böyle kazara olmuş yüzlerce yaralanmaya şahit oldum hekimlik hayatımda). Küçük çocuk da eğlenceye dâhil olmuş ve tuttuğu kurdeleyi zamanından önce kesmiş, etrafa bakınmakta. Birden kafasına tak tak diye bir darbe alıyor ve neye uğradığını şaşırarak arkasını dönüyor. Gördüğümüz manzara şu: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı 7-8 yaşındaki bir çocuğu, üstelik de, belli ki oraya kendi talimatıyla konuşlandırılmış olan çocuğu, kafasına vurduktan sonra azarlıyor. Sert bir ifade var Cumhurbaşkanı’nın suratında. Acaba ne diyor çocuğa? Kurdeleyi kendisinden önce kesip rol çaldığını düşündüğü için mi bunu yapıyor? İnsanın aklı almıyor, öyle değildir herhalde. Neden böyle davrandığını bilmeye imkân yok.
Ama görüntüler açık, kendisi de o yaşlarda torunlara sahip olan bir devlet adamı, ülkemizin cumhurbaşkanı, küçük bir çocuğun kafasına üç defa sert bir şekilde vuruyor. Bu kabul edilemez bir durum. Mevcut siyasi sistemde ülkenin iç, dış her meselesinde tek yetkili, karar verici konumdaki birinin 7-8 yaşlarındaki bir çocuğa sinirlenmesi ve bunu da kafasına vurarak ortaya koyması gerçekten kabul edilemez. Ülkenin hali ve geleceği açısından endişe verici bir durum. Demokrasisi, gelenekleri sağlam bir ülkede olsa, bu davranış o makamdaki siyasetçinin azledilmesiyle sonuçlanırdı. Biz de öyle olmayacağını biliyoruz. Ama Cumhurbaşkanı’nın bu davranışı basitçe geçiştirilecek bir durum da değil. Belki artık üstündeki yükü kaldıramıyor, ufacık bir olayda bile aşırı tepki veriyor. Hem kendi sağlığı, hem ülkenin bekası açısından riskli bir durum. Ben bir hekim olarak kendisine, acilen dinlenmesini, sakinleşmesini ve öfke yönetimi açısından da tıbbi destek almasını öneriyorum.