27 Haziran 2021

Marmara'ya ağıt

Sıra, salya nedeniyle yaşamını yitiren milyonlarca deniz canlısı ile ilgili duygularımı ifade etmeye geldi

Marmara Denizi'ni kaplayan salya için bilimsel açıdan söylenmesi gerekenleri, daha önceki yazılarımla yeterince dile getirdiğimi düşünüyorum.

Şimdi sıra, salya nedeniyle yaşamını yitiren milyonlarca deniz canlısı ile ilgili duygularımı ifade etmeye geldi.

Aslında bizim geleneğimizde, bu boyuttaki bir facia için karalar bağlanır ve yaslar tutulurdu. Ağıtlar yakılırdı. Yer yerinden oynardı. Meğerse şimdi uzay çağındaymışız, Mars'a giderken Marmara'nın lafı mı olurmuş. Böyle duygusallıklara kimsenin vakti yokmuş. O halde ben birkaç şarkı ile üzüntümü dile getireyim.

Şarkı demişken, müzisyenlerimizin sorunlarını da hatırlayalım. Onlar pandemi döneminde işsiz kalarak geçim sıkıntısı çektiler.  Birçoğu müzik aletlerini satarak yaşamak zorunda kaldı. 21 Haziran'da Dünya Müzik Günü'nü de buruk bir şekilde kutladı.

Sanatçılara şükranlarımızı sunarak sizi Marmara'ya tercüman olacak birkaç şarkıya kulak vermeye davet ediyorum.

Marmara'ya Ağıt

Önce Marmara adına sözü efsane sanatçı merhum Müzeyyen Senar ile Nilüfer'e verelim; "Dalgalandım da duruldum." Bence bu şaheserin ortaya çıkışında Nilüfer'in de çok büyük emeği var.

Güzelim Marmara Denizi'nin yüzeyini salya kaplarken, su altındaki yeşil yosunlar ve deniz canlıları bile sarardı. Onları boğan bu sarılığa  işaret etmek için Melihat Gülses'in muhteşem sesinden "Kederden mi neden bilmem sararmış reng-i ruhsârın" şarkısını dinleyelim.

Geçenlerde sahilde sayısız ölü yengeç bulundu. Onların çığlığı bize ulaşmıyor. Belki, yetenekli genç sanatçı Ecem Erkek "Nereden bileceksiniz" diyerek onlara tercüman olabilir.

Son söz: Her yer karanlık!

Son sözü, benzersiz sanatçı merhum Hamiyet Yüceses "Makber" ile söylesin.

Yazarın Diğer Yazıları

İsraflasyon: İsraf kaynaklı enflasyon

Enflasyonla mücadelede, bilinçli tüketim ve tasarruf yapmak konusunda hepimize düşen görevler olduğunu düşünüyorum. Gençlerimizi, canlarımızı, doğayı, gıda maddelerini ve özellikle de zamanı israf etmekten kaçınmalıyız

Osmanlı'da liyakat ve sadakat: Bir arşiv çalışması

"Bab-ı Ali'de görev alan bürokratların büyük bir kısmının ciddi anlamda mal varlıkları olduğu, ölümlerinin ardından ortaya çıkan belgelerde (terekelerde) görülmüştür. Hatta benzer çalışmalara konu olan paşaların rüşvete bulaşmamış olması, normal ya da gerekli bir durum değil bir gurur kaynağı, yüksek ahlak olarak ifade edilmektedir"

İcat çıkarmanın yolu: Görsel düşünme

"Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, küresel patent yarışına katılabilmek için görsel düşünme becerisine sahip gençler yetiştirmeliyiz"

"
"