08 Eylül 2019

Ya sıfır karbon, ya sıfır gelecek! İklim Grevi'ne hazır mıyız?

İsveçli Greta Thunberg'in 2018 Ağustos'unda Parlamento önünde iklim krizine dikkat çekmek için başlattığı okul grevine kısa sürede dünyanın her yanından çocuklar ve gençler ortak oldu. Şimdi okul grevcileri, her yaştan insanı 20-27 Eylül arasında küresel bir iklim grevine çağırıyorlar

Aşırı hava durumu olaylarından, küçülen buzullara, orman yangınlarından, küresel gıda arzının orantısızca dağılımına kadar hayatımızda doğrudan etkisi hissedilen ekolojik bir krizin ortasındayız. Bu krize karşı uygun politikalar oluşturmamızın zamanı çoktan geldi de geçiyor bile. İklim krizine karşı gerekli önlemleri almakta kaybettiğimiz her gün dünyada canlı türleri ve yaşam alanları kalıcı olarak kaybediliyor; bu da aslında gelecekte yaşanacak telafisi olmayan çok daha büyük kayıplara zemin hazırlıyor. Üstelik her geçen gün, iklim krizi ile baş etme imkânlarımız da gittikçe azalıyor. Gerekli önlemler alınmazsa çocuklarımıza bırakacağımız dünya yaşanır bir yer olmayacak.

Son aylarda gençlerin dünyanın çeşitli bölgelerinde yaptıkları iklim eylemleri yeni neslin bize bu konuda ne kadar ciddi olduğunu gösterdi. Mesela İngiltere'de Yokoluş İsyanı'nın yol açtığı bir sivil itaatsizlik kampanyası parlamentoyu mayıs ayının başlarında sembolik bir iklim acil durumu ilan etmeye zorladı. Fridays for Future isimli hareketin küresel grev çağrısı sonucu ilkinde 1,6 milyon ikincisinde de 2 milyonun üzerinde çocuk ve genç eş zamanlı gösteriler düzenlendi. Amerika Birleşik Devletleri'nde gençlerin yönettiği Sunrise Movement, iddialı dekarbonizasyon hedeflerini sosyal adaletle eşleştirecek şekilde Yeşil Yeni Anlaşma'yı ortaya çıkardı.

 Ama bunların arasında en bilineni İsveç'li Greta Thunberg'in, 2018 yılının Ağustos ayından itibaren her cuma günü Parlamento önünde iklim krizine dikkat çekmek için okul grevine çıkmış olmasıydı. Tek başına başladığı bu greve kısa sürede dünyanın dört bir yanından çocuk ve genç ortak oldu. Şimdi, okul grevcileri her yaştan insanı 20-27 Eylül arasında küresel bir iklim grevine çağırıyorlar.

The Guardian gazetesi tarafından yayınlanan açık bir mektupta, Thunberg ve diğer 44 aktivist genç iklim krizini durdurmanın her bireyin sorumluluğunda olması gerektiğini belirttiler. Protestocular, 20 Eylül Cuma günü başlayıp, bir hafta sürecek olan küresel iklim grevine herkesi katılmaya teşvik ediyor. "Komşularınız, iş arkadaşlarınız, arkadaşlarınız, aileniz ve arkadaşlarınızla hep birlikte birleşelim ve seslerinizi duyurmak ve bunu tarihimizde bir dönüm noktası haline getirmek için sokaklara çıkalım" sözleriyle yürüttükleri eyleme herkesi davet ediyor.

Geri sayım başladı

Kısa sürede dünya kamuoyunda geniş yer bulan iklim grevi doğal tehditlerin geri dönülmez bir yıkıma neden olacağı inancının en somut eylemi olarak karşımızda duruyor. Bu küresel iklim grevinin internet sitesinde yayınlanan çağrı videosunda birçok yaştan insan ana dillerinde neden 20-27 Eylül'deki grevlere katılacaklarını anlatıyor. En sonunda Thunberg, neden yetişkinleri bu eyleme davet ettiklerini açıklıyor ve soruyor: "Eğer bunu şimdi yapmayacaksak ne zaman yapacağız?"

İklim bilimi ve diplomasi dünyasından önde gelen isimler, 20 Eylül'deki grevle başlayan ve harekete geçmeye çağıran bir haftalık eylem çağrısına destek verdi. Örneğin, BM genel sekreteri António Guterres tarafından New York'ta 20 Eylül sonrasında gerçekleşecek olan 23 Eylül BM İklim Eylemi Zirvesi'nde, devletlerden gelecek 20 yıl boyunca ulusal sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmak için 'somut, gerçekçi planlar' sunmaları istenecek. BM Genel Sekreteri, zirvenin düzenlemesine dair verdiği kararda gençlerin eylemlerinden ve bu okul grevlerinden ilham aldığını, küresel iklim krizine kayıtsız kalınmaması gerektiğinin belirtti. Zirve'nin hemen ardından ise 25-27 Eylül tarihlerinde yine BM Genel Sekreteri önderliğinde liderlerin katılacağı Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi düzenlenecek ve bu zirvede ise küresel hedeflerdeki ilerleme masaya yatırılacak.

Türkiye'den de destek var

20-27 Eylül arasında dünyanın dört bir yanında gerçekleşecek küresel iklim grevlerine Türkiye'den de destek geldi. Hükümeti iklim krizine karşı önlem almaya çağırmak için "Sıfır Gelecek" adı altında bir kampanya başlatıldı. Kampanyayı yürütmek için bir araya gelen çeşitli ekoloji ve çevre kurumlarının talepleri ve etkinlik takvimini belirlediler.

Sıfır Gelecek kampanyası, 20 Eylül'de ve sonrasında gerçekleşecek etkinliklerle iklim krizini kamuoyunun gündemine taşımanın yanı sıra, Türkiye'deki karar alıcıların bir an önce iklim krizine karşı acil ve adil bir planlama yaparak 2030'a kadar sıfır karbonlu bir geleceğe yönelik somut adım atmalarını talep ediyor. Başta enerji alanında olmak üzere tüm politikaların iklim krizi gerçeğine göre şekillenmesi isteniyor. Bu çerçeve içinde fosil yakıtlara dayalı yüksek karbon ekonomisinin adil geçiş yoluyla doğaya zarar vermeyen yenilenebilir enerji kaynaklarına kaydırılması, doğa dostu tarıma geçilmesi, kentsel planlamanın canlı yaşamını öne alacak şekilde kurgulanması, ormansızlaşmanın durdurulması kampanyanın ana taleplerini oluşturuyor. Sıfır Gelecek kampanyası, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmak için kaybedecek 1 saniyenin bile olmadığını belirtiyor. Kampanya, Thunberg'in açıkça belirttiği üzere "Geleceğimiz için hareket etmeye başlamazsak, ilk hareketi başka kimsenin yapmayacağını öğrendik. Beklediklerimiz biziz" çağrısına destek veriyor.

 

 

 

 

 

 

20 Eylül Küresel İklim Grevi Günü İstanbul programını açıkladı. Genç iklim aktivistlerinin "İklim Acil Durumu Hemen Şimdi!" diyerek sesleneceği 20 Eylül'deki ilk buluşma, 14.00'da Kadıköy İskele Meydanı'nda gerçekleşecek. Bu buluşmaya sendikalar, öğrenciler ve diğer sivil toplum örgütlerinin de katılması bekleniyor. "Sıfır Gelecek" kampanyasına sadece İstanbul değil  Türkiye'nin farklı şehirleri de ses verecekler. Bu bağlamda farklı şehirlerde gerçekleşecek etkinlikler ve bilgi  www.sifirgelecek.org sitesi üzerinden takip edilebilir.

 

Sıfır Gelecek kampanyasını yürüten kurumlar şu şekilde: Alakır Nehri Kardeşliği, Antikapitalistler, Buğday Derneği, Don Kişot Bisiklet Kolektifi, Genç Yeşiller, Fosil Yakıt Karşıtı İnisiyatif, Fridays for Future Türkiye, Parents for Future Türkiye, Kuzey Ormanları Savunması, Yeryüzü Derneği, Yeşil Düşünce Derneği, Yokoluş İsyanı ve 350 Türkiye.

Yazarın Diğer Yazıları

2021, çevre için bir umut olabilir mi?

Bu yılın deneyimleri, gelecekteki krizlere daha iyi hazırlanma konusunda önemli dersler verebilir, dünyadaki riskler ve tehditler hakkında daha net ve derinlemesine düşünmemizi sağlayabilir

İnsanlığın önündeki iki kriz: Koronavirüs ve iklim krizi

Aralık ayı ortasında Çin'de keşfedilen Koronavirüs şimdiye kadar 206 binden fazla insanı öldürdü ve 2.9 milyondan fazla kişiyi enfekte etti. Hükümetler tarafından alınan kapsamlı önlemler, bir başka küresel aciliyeti, iklim krizini de gündeme taşıdı

Avrupa'da yeni neslin meselesi: İklim değişikliği

Bir süredir özellikle Avrupa'da iklim değişikliğine dikkat çekmek için genç nüfusun yaptığı gösteriler ve protestoların Yeşiller partisinin oylarını artırmasının arkasındaki en önemli neden olduğu düşünülüyor