Geçen Cuma TÜİK “Yaşam Memnuniyeti Araştırması” sonuçlarını yayınladı. Bu araştırmanın bulguları AB ülkelerinde ve Türkiye’de yılda bir kez şubat ayında yayınlanıyor. Araştırmada yaşamdan memnuniyetin yanı sıra “ülkenin en önemli sorunu”, “kamu hizmetlerinden memnuniyet” gibi sorular da yer alıyor.
Bu araştırma yakından izlediklerim arasında değil. Ama bu kez mercek altına alarak biraz eşeledim çünkü Bloomberg HT Cuma günü benden sonuçları yorumlamamı istemiş ben de kabul etmiştim. Bu vesileyle fark ettim ki, TÜİK’in Haber Bülteni’nde öne çıkardığı ve 2022’den 2023’e az da olsa artan (yüzde 49,7’den 52,7’ye) “Genel Mutluluk Düzeyi” ölçütü iktisatçılar için anlaşılması ve yorumlanması zor bir kavram; “Mutluluğu tarif eder misin” deseler, “siz en iyisi bu soruyu sosyolog ve psikologlara sorun” derim.
Ama neyse ki ankette “bireylerin hayatlarını bir bütün olarak düşündüklerinde hissettikleri yaşam memnuniyet düzeyi”* de soruluyor ve bu düzey için 0 (hiç memnun olmayanlar” ile 10 (çok memnun olanlar) arasında bir not verilmesi isteniyor. Bu benim için daha kolay anlaşılır ve yorumlanabilir bir ölçüt. Bireylerin ortalama yaşam memnuniyet düzeyi 2022’de 5,5 hesaplanırken 2023 yılında 0,2 puan artış ile 5,7 olmuş.
Yaşamdan memnuniyette Avrupa’nın sonuncusuyuz
Görüldüğü gibi her ne kadar son bir yılda memnuniyet düzeyinde az da olsa bir artış gerçekleşmiş olsa da ortalama not oldukça vasat; 10 üzerinden 5,7. Akla hemen iki soru takılıyor:
1) Geçmişte durum neydi?
2) Avrupa ülkelerinde durum nedir?
Maalesef geçmişte fazla geriye gidemiyoruz. İlk veri 2017 yılına ait ve ortalama memnuniyet düzeyi 5,4. İlerleyen yıllarda not 5,3 ile 5,5 arasında değişiyor; vasat memnuniyet bayağı istikrarlı. Merak edilebilir diye ekleyeyim, kadınlarla erkekler arasında önemli bir fark yok: kadınlar 0,1 ile 0,2 puan kadar daha memnunlar.
İkinci sorunun yanıtı ise oldukça üzücü ama şaşırtıcı da değil, en azından benim için. Eurostat istatistiklerinde son yıl 2022. Birinci sırada Avusturya var. Ortalama memnuniyet notu 7,9. Bu beni şaşırtmadı. İkinci sırada Polonya ve Romanya yer alıyor. Notları 7,7. Doğrusu bu sonuç merakımı cezbetti. Son üç sıra ise şöyle: Yunanistan (6,7), Almanya (6,5) ve Bulgaristan (5,6). 2022’de Türkiye’de ortalama memnuniyet notu 5,5’di, 2023’te 5,7’di. Kısacası hayat bir bütün olarak değerlendirildiğinde duyulan memnuniyette Bulgar komşularımız ile Avrupa’da uzak ara son sıra için yarışıyoruz.
Neden böyle olduğu araştırılmaya değer. Akla ilk, kişi başına gelir düzeyi geliyor (Türkiye ve Bulgaristan son sıradalar) ama gelirin çok da önemli bir etken olmadığı hemen görülüyor: Önemli olsaydı Almanya sondan ikinci olmazdı. Belli ki, sadece maddi koşullar değil, kamu hizmetlerinin kalitesi ve erişilebilirliği, toplumsal ve insani ilişkiler ile çevre koşullarını kapsayan yaşam kalitesine dair çeşitli etkenler de devrede.
Uzak ara en önemli sorun hayat pahalılığı
Noktalamadan önce son derece çarpıcı bir tabloya değinmeden geçmek istemiyorum. Araştırma anketinde “Ülkenin en önemli sorunu nedir?” sorusu da yer alıyor. 2017’de vatandaşların yüzde 39,7’si terör demiş. İzleyen yıllarda bu sorun hızla önemini yitirmiş. 2023’te sadece yüzde 5,1 için en önemli sorun. Buna karşılık hayat pahalılığı 2017’de vatandaşların sadece yüzde 7,8’i tarafından en önemli sorun olarak görülüyormuş. Durgunluğun başladığı, işsizliğin artığı ve belki daha önemlisi enflasyonun yükselişe geçtiği 2018’de bu oran iki katına çıkmış. Ardından hızla artarak 2023’te yüzde 33,8’e ulaşmış.
2023’te sorun sıralamasında ikincilik eğitimin: Yüzde 16,5. Hep bu civarda olmuş. Üçüncü sırada yoksulluk geliyor: Yüzde 13,4. Bu oran da aşağı yukarı bu seviyede seyretmiş. Dördüncü sırada işsizlik sorunu var: Yüzde 7,3. 2017’de bu sorunun işaretlenme oranı yüzde 12,4’müş. 2020’de yüzde 18,5 ile zirve yapmış ardından inişe geçmiş. Oran işsizlik dalgasını yakından izliyor.
Son olarak dış göç sorununa bir göz atalım. Neyse ki çok önemli addedilmiyor; 2023’te vatandaşların sadece yüzde 5,9’u için Türkiye’nin en önemli sorunu dış göç. Ama biliyor musunuz ki bu oran 2017’de yüzde 1,6’dan ibaretmiş. Sonra yükseliş başlıyor. 2020’de her nasılsa yüzde 0,9’a sert bir düşüş gerçekleşiyor; vatandaşın eve kapanması ve can derdine düşmüş olması bu düşüşe yol açmış olabilir. 2021’de oran yüzde 3,4’e sıçrıyor, 2023’te yüzde 5,9’a ulaşıyor.
TÜİK, “Ülkenin en önemli sorun sizce nedir?” diye sormak yerine, “Sizce ülkenin en önemli üç sorunu hangileridir?” diye sorsaydı acaba dış göç kaçıncı sırada yer alırdı? Tahmini size bırakıyorum.
*Eurostat terminlojisinde “Overall life satisfaction”