14 Nisan 2024

Kazanmanın anlamı üzerine!

Ufukta kurultay ya da bir genel seçim görünmüyor olsa da önemli bir bölümü iktidar bloğundan olan sandığa gitmeyen seçmenin varlığı, emanet oylar vs. gibi şeyler bir kenarda dursun; siyaset için bu uzun ve ince bir yol olan zaman diliminde; yerel seçimlerin kendi denkleminden bağımsız şekillenen seçmen iradesinin analizini gerçekçi şekilde yapmak CHP adına yapılacak en değerli iş olur

Yazılarımın sonunda yer alan özgeçmişimi içeren bilgi kutusunda lise ve üniversite zamanlarımda profesyonel futbol yaşamıma yer vermemiştim.

O dönemi önemli bulmadığımdan değil ama nedense o arayı es geçmiştim. 

Üniversitede aynı sınıfta birlikte okuduğumuz eşim Burcu, "babam futbolcuya kız vermez" dediğinde önce şaşırıp sonra takımdaki bir arkadaşımın kız isteme seremonisinde kızın babasının: "Oğlum hepimiz futbol oynuyoruz, senin mesleğin ne, ben onu soruyorum" dediğini hatırlayınca işin ciddiyetini anlamıştım. 

Genelde toplumsal ya da siyasal birçok konuyu açıklamaya, yorumlamaya çalışırken sık sık futbolla ilgili örnekler vermeme rağmen futbolcu özgeçmişimi bilgi kutusunda atlamış olmama şimdi ben de şaşırıyorum. 

Mesela daha yirmi yaşıma yeni girmişken 1988 yılında Manisaspor'a transfer olmuştum. 

Burada oynarken 1989 yılında çok az farkla kaçırılan Manisa yerel seçimlerde SHP adayı M. Öncel Günhan'a giderek yerel halkın dışında özellikle üniversite öğrencileri ile de buluşması üzerine kendimce taktikler bile verdim. 

Aynı zamanda Şakir Öner Günhan'la da kardeş olan Sayın Günhan'ın Manisaspor'da oynayan futbolcu bir gencin, seçim ofisine kadar gelerek söylediklerine nezaketle ilgi gösterdiğini iyi hatırlıyorum. 

(Manisa'yı CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den önce Mehmet Öncel Günhan'la biz alıyorduk şakasını yapmayacağım ama hakikaten o seçim, sosyal demokratlar adına çok az farkla direkten dönmüştü diye hatırlıyorum.) 

* * * 

Kazanan takım devam eder 

Futbolda maçı kazanan takım kadrosunda önemli bir neden yoksa değişiklik yapılmaz, her hoca bir dahaki maça aynı 11'le sahaya çıkmak ister.   

Bir çeşit totem gibidir bu ve hatta günümüz çağdaş futbol anlayışına bakıldığında tartışılabilir olsa da hatalar, eksikler, yanlış kararlar her şey geride kalır, tek bir gerçek vardır; o maç kazanılmıştır, takım bozulmaz.

Peki, galibiyet her şeyi örter mi?  

İşte bu sorunun yanıtı için yine futbolda efsane bir söz vardır: "Önümüzdeki maçlara bakacağız."

Ülkemizde gerçekten de bir ferahlama duygusu yaratan Cumhuriyet Halk Partisi'nin 2024 yerel seçimler başarı hikâyesinde; neden-sonuç ilişkisinin ciddiyetle ele alınmama ihtimalinin ağır basması, aslında yapılan hataların, yanlışların sanki bu büyük başarının asıl mimarı (nedeni) olduğu yönünde parti yöneticileri tarafından yapılan değerlendirmeler, anketler-kanaat önderleri-yapay zeka gibi açıklamalarla baştan koyulan kuralların sonradan değersizleştirilmesi ve hele ki kurultayın en çok alkış alan sözü; "ön seçimin" en sevilen filmin en sevilen repliği gibi kalması, önümüzdeki maçlar için haylice mutsuzluk nedeni. 

Yerel seçimlerde olası bir başarısızlığın arkasından gelecek kurultay hesaplarına göre aday belirlendiği yönünde pek çok eleştiri alan CHP genel merkez yöneticileri için bir kurultay olasılığı rafa kalkmış gibi mi duruyor gerçekten bilmiyorum. 

Fakat gerçek şu ki; kazanan takım elbette devam edecek, bu hakkı.

Ancak ufukta kurultay ya da bir genel seçim görünmüyor olsa da önemli bir bölümü iktidar bloğundan olan sandığa gitmeyen seçmenin varlığı, emanet oylar vs. gibi şeyler bir kenarda dursun; siyaset için bu uzun ve ince bir yol olan zaman diliminde; yerel seçimlerin kendi denkleminden bağımsız şekillenen seçmen iradesinin analizini gerçekçi şekilde yapmak CHP adına yapılacak en değerli iş olur.

Ve bununla birlikte yerel seçimleri kazanan ve birinci parti durumunda olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin pozisyonunu koruması ve genelde iktidar olabilmesi için mutlak bir yerel yönetimler başarısının gerektiği unutulmamalıdır.  

Ki diğer her şey bir yana "kazanmanın bir anlamı olsun". 

Eyvallah.

Serdar Gündoğ kimdir?

Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.

Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında ve Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.

2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.

Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Belediye başkanları göreve başlarken ant içmeliler

Kentler, rant denilen arsızlığın, vahşiliğin dişleri arasındaydı ve bir kedinin ağzındaki minik, savunmasız bir kuşun halinden hiç de farklı değildi o kentler

Merhaba dünya, merhaba Halikarnas Balıkçısı!

Balıkçı'nın doğum günü olan 17 Nisan'ı "Dünya Merhaba Günü" ilan edeli iki yıl oluyor...

"Çocuklar, hayatta hiç mülkiyet hissim olmadı!"

Teşvikiye de oturdukları evden başka bir mülkü yoktur gerçekten de. Ve ne yazık ki yaşamı, gönülden bağlı olduğu ülkesi ve inandığı değerler uğruna elinden alınan İpekçi, kaybından sonra Gülriz Sururi'nin girişimi ve Aydın Doğan'ın desteğiyle tamamlanan Bodrum'daki o evi hiç göremeyecektir