Büyük Filistin Mitingi tipik bir Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti mitingi olarak başladı ve bitti. Zaten mitingin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlendiği düşünülürse başka bir yol izlemesi de mümkün değildi. Cihat, şehitlik, Kudüs'ün geri alınması, eyyy iki yüzlü Batı, rezil muhalefet istikametinde yürüyen mitingle Erdoğan hem yaklaşan yerel seçimler hem de dış politika konusundaki politikasını açıkladı. İçerde Hamas saldırısını kınayanlar (yine) hainler kategorisine yerleştirilirken eyyy Batı'ya da "beni dışarıda bırakamazsınız, bırakırsanız öbür tarafa giderim ha" mesajını vermiş oldu. Bu tehdit bir sonuç doğurur mu şimdilik belli değil.
Büyük Filistin Miting organizasyonu kendi kategorisinde gayet başarılıydı, genel konsepte uymayan tek davetli, Yusuf İslam'dı. Kur'an'dan ayetler aktardığı konuşmasında İslam, "Bir zamanlar Barış Treni diye bir şarkı yazmıştım ve halen buna inanıyorum," diyordu. Konuşmasının Osmanlı, Erdoğan güzellemeleri ve acil ateşkes çağrısı bölümleri büyük alkış alırken, İsrailliler ve Filistinliler kardeştir bölümleri ciddi bir soğuk duş etkisi yarattı kitle üzerinde. Neyse ki, İslam'ın kısa konuşmasının ardından çalınan cihat şarkıları kısa sürede bu nahoş etkiyi sildi attı üzerlerinden.
2021 Mart ayında Diyanet İşleri Başkanlığı, Barış Treni yardım çalışması nedeniyle Yusuf İslam'a Uluslararası Hayırseverlik Ödülü vermişti. Geçtiğimiz yıl Ankara ve İstanbul'a konser vermek üzere İslam, eşi Fauzia Mubarak Ali, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'la bir araya gelmişti. Fotoğraf, Emine Erdoğan'ın X hesabından paylaşılmıştı
Sağın Filistin çıkmazı
Dün İstanbul'da Atatürk Hava Limanı Millet Bahçesi'nde düzenlenen mitingde Erdoğan'ın bildik mesajları da dahil yeni ne vardı diye baktığımda katılımcı sayısı dışında hiçbir değişikliğin olmadığını görüyorum: Mazlum Müslümanlar ve zalim diğerleri! Şimdi hemen kaymakamlık ve valiliklerin katılımcı sağlanması için muhtarlıklara kadar her yere yazı gönderdiğini söyleyenler olacaktır ama bunun bir önemi yok. Yaşanan bu insanlık dışı savaşa karşı çıkan herkes, mitingin sağcı-radikal İslamcı karakteri olmasa orada olmak isterdi.
Filistin bağımsızlık hareketinin Türkiye ve Türk sağıyla ilişkisi izaha muhtaç bir ilişki. Menderes hükümetinin, İsrail'de ilk Türk diplomatik temsilciliğini açtığı 1950 tarihinde itibaren Türkiye İsrail'le yakın ilişkiler kurup geliştirmek için yoğun çalışmalar içinde oldu. Ekonomik ve politik fırsatlar vadeden bu yeni partnerle ilişkiler geliştirilmeye çalışırken Filistin tatsız bir sorun olarak can sıkıcı hısım akraba konumundan bir türlü kurtulamadı.
1970'li yıllarda Filistin sorununu uluslararası arenada görünür kılan Filistin Halk Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Marksist sol çizgisi ile Türkiye sağı bir türlü barışamadı. 70'li yılların TBMM tutanaklarına bakıldığında FKÖ'nün neredeyse düşman ilan edildiği görülüyor. Türkiye Marksist solu ile işbirliği, İsrail'den toprak talebi, sağ ile FKÖ arasında bir ilişkinin kurulması karşısında dev bir bariyer oluşturdu.
Küçük bir örnek verelim. 25 Mart 1972'de, muhtıranın hemen sonrasında sıkıyönetimin süresi ve kapsamının genişletilmesi görüşmeleri sırasında Milli Güven Partisi adına kürsüye gelen Turhan Feyzioğlu "Milletlerarası komünizmin gündeminde" Türkiye'deki idamların önlenmesi konusunun olduğuna dikkat çekiyor ve "İsveç'ten Amerika'ya, Fransa'dan Filistin'e kadar Türkiye aleyhine yürütülen kampanyanın sloganları bu konuyla ilgilidir… Türkiye'de aşırı solun içeride ve dışarıda kaynakları vardır. Dışarıdan beslenen bir aşırı sol vakıası var. Bunun kökünün nereye kadar dayandığı meydanda, saklamıyorlar ki... Filistin gerilla kampları, Varşova Paktı ülkeleri, diğer komünist devlet Çin ve ona bağlı ihtilâl örgütleri..." diyordu.
Bugüne kadar Türkiye'de sağın Filistin sorunu konusunda ses verdiği tek nokta sadece Müslümanların katledilmesi noktası oldu. Haftaya TBMM tutanakları üzerinden sağın Filistin ve FKÖ liderleri hakkındaki fikirlerine biraz bakalım.
Ha bu arada, Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre, 7 Ekim'de bin 400 kişinin ölümüne ve en az 200 kişinin rehin alınmasına neden olan Hamas saldırısına karşılık İsrail'in başlattığı hava saldırılarında 7 binden fazla Filistinli öldürüldü. Ama bildiğimiz gibi bazı halkların ölmesi normaldir, onlar hep öldürülür ve asla haber değeri taşımaz, ihtiyaç olduğunda iç malzeme olarak kullanılır.
Peace Train, Cat Stevens'ın 1971'de çıkardığı Teaser and the Firecat albümünün en sevilen şarkılarındandı.
Şengün Kılıç kimdir?
Şengün Kılıç, Gazi Üniversitesi, Maliye Fakültesi'nden mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Anasanat Dalı'na devam etti.
1986 yılında gazeteciliğe başladı. Çeşitli gazete, dergi, radyo ve televizyonlarda muhabirlik, editörlük ve haber müdürlüğü yaptı.
Biz ve Onlar/Türkiye'de Etnik Ayrımcılık (1992, Metis Yayınları), Beyaz Bir Düş (2004, Epsilon Yayınları), Sinemada Ulusal Tavır/Halit Refiğ Kitabı (2006, İş Kültür Yayınları), Erozyon Dede, Hayrettin Karaca Kitabı (2008, İş Kültür Yayınları), CHP'li Yıllar 1946-1992 (2010, İş Kültür Yayınları), Hayatım Mücadeleyle Geçti/Kemal Kurdaş Kitabı (2010, İş Kültür Yayınları), Çayın 90 Yılı (2014, Kesişim Yayınları), Haberde Yargı/Yargı Haberciliği Elkitabı (2019, bianet), Kadehlerdeki Dudak İzleri (2002, Overteam,) adlı kitapları yayımlandı.
|