Önce Hazine Genel Müdürlüğü’nün sonra da ODTÜ rektörlerinin makam aracı, ardından da ODTÜ ambulansı olan Chevrolet Stationwagon’un son halinin temsili fotoğrafı
Bir porsiyon ıstakozun yarattığı etkiye bakılırsa bundan sonraki israf görüntülerinin maliyeti ağır olur, biline. Malum şu anda kötü gidişatın faturasının kesileceği birileri aranıyor. Onca el etek öperek gelinen makamları, iki gün lüks otomobil kullanıp mahalleye hava atacağım diye riske atmaya değmez. Hele makam otomobilini değiştirmek isteyen bürokratların artık epey dikkat etmesi gerekiyor. Aksi taktirde Ay’a doğru yol alan Apollo aracının yolculuk sırasında ardında bıraktığı modüllere dönebilirler bir anda. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, daha üç dört gün önce Washington’da yeniden söyledi, “Bu yıl harcamaları incelemeye başladık. Harcama kontrolüne ve olası harcama kesintilerinin ne olabileceğine, aynı zamanda harcamalarda verimli alanların önceliklendirilmesine bakıyoruz,” diye. Aman dikkat, herkes sessiz sedasız kalsın, koltuğunu korusun!
Chevrolet SW
Makam aracı denince akla -en azından son yıllarda- havaya savrulan milyonlarca lira gelse de, benim aklıma ilk olarak Chevrolet SW geliyor. Otomobillerden anladığımdan değil, öyküsü itibariyle. Markayı sürekli tekrar etmek yerine biz ona kısaca “emektar” diyelim. Bizim emektarın üretim yılı konusunda kesin bir bilgi yok. Ancak eski maliye bakanlarından ve ODTÜ’nün efsane rektörü Kemal Kurdaş’ın anlattıklarından, emektarın en azından ilk olarak 1954 yılında Hazine Genel Müdürlüğü’nde makam aracı olarak kullanıldığını biliyoruz. Ancak station wagon olmasına bakılırsa, mevki makam sahibi birkaç kişiyi birlikte taşıdığını tahmin etmek zor değil.
Kurdaş, Demokrat Parti Genel Başkanı ve Başbakan Adnan Menderes’in hışmından kaçıp Amerika’ya, IMF’ye gitmesinden sonrasında emektarın başına neler geldiğini bilmiyoruz. Ama tekrar ortaya çıkışı, 1960 yılında olur. Yeni kurulan Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin ilk Rektörü Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu’nun makam aracı olmuştur artık. 1961’de emektar ıhlaya pıhlaya da olsa Prof. Feyzioğlu’nu taşır. Türkiye’nin nereden nereye geldiğini sırf Feyzioğlu ailesine ve makam araçlarına bakarak anlamak da mümkün aslında. Mesela Torun Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türk Barolar Birliği (TBB) Başkanı seçildikten sonra ilk iş olarak üye aidatlarından zırhlı bir makam aracı aldırtmış ve bütün eleştirilere rağmen keyifle de kullanmıştı. Feyzioğlu, Erinç Sağkan’a karşı girdiği TTB başkanlığı yarışını kaybedince yeni yönetimin yaptığı ilk iş ise aracı satışa çıkartmak olmuştu. TTB önünde çekilen bir fotoğrafın yer aldığı satış ilanında araç özellikleri şöyle sıralanmıştı: Araç zıhlıdır, VIP yapılıdır, araca zırh uygulanmasından dolayı komple boyalıdır servis bakımlıdır. Ama hakkını yememek lazım, artık Lefkoşa T.C Lefkoşa Büyükelçisi olan Prof. Dr. Metin Feyzioğlu makam aracı konusunda gayet paylaşımcı. Mesela iki yıl önce Lefkoşa’ya gitmek için otobüs bekleyen Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi öğrencilerini makam aracına alması ve bunu da sosyal medyadan paylaşması öğrenciler arasında büyük sempati toplamıştı.
Neyse bizim emektara dönersek, Feyzioğlu’ndan sonra, yeni rektör Prof. Dr. Seha Meray’la da bir yıl geçirir. Meray’ın ayrılmasından sonra yerine Kemal Kurdaş geldiğinde, emektar için de yeni bir dönem başlar. Tıpkı Hazine yıllarındaki gibi üç yıl daha makam aracı olarak kullanılır.
Emektar üç rektöre hizmet ettikten sonra ve ODTÜ’deki beşinci yılında bu kez, okulun ambülansı olmadığı için üniversitenin sağlık hizmetlerinin emrine verilir. Tabii o zamanlar malum eski Türkiye, kimse itibardan tasarruf olmaz demiyor. Koskoca ODTÜ rektörü bir döküntü kullanıyor.
Kurdaş’a, sonrasında makam aracı işini ne yaptığını sormuştum. “Merak edenler olursa diye söylüyorum,” demişti, “sonra kendime yeni bir hizmet aracı almadım, onun yerine, devletten bir makam aracı buldurdum. O da 1953 ya da 54 model, kullanılmış bir Ford Falcon’du ama beni gayet iyi idare etti. Chevrolet’den Falcon’a düştüm yani!”
Bizim emektar, Kurdaş’tan sonra rektör olan Prof. Dr. Erdal İnönü zamanında da ambulans olarak hizmet eder. 12 Mart’ın sıkıyönetim hükümeti İnönü’yü kısa sürede görevden alıp yerine emekli Korgeneral Şefik Erensü’yü göreve getirdiğinde artık emektarın da tekerleğini döndürecek hali kalmamıştır. Niyahet Erensü’nün onayıyla Chevrolet SW, 1971’de emekliye ayrılabilir.
Ya, işte Türkiye böyle yokluk yıllarından böyle zengin, itibarlı günlere geldi, öyle vır vır etmek kolay!
Şengün Kılıç kimdir?
Şengün Kılıç, Gazi Üniversitesi, Maliye Fakültesi'nden mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Anasanat Dalı'na devam etti.
1986 yılında gazeteciliğe başladı. Çeşitli gazete, dergi, radyo ve televizyonlarda muhabirlik, editörlük ve haber müdürlüğü yaptı.
Biz ve Onlar/Türkiye'de Etnik Ayrımcılık (1992, Metis Yayınları), Beyaz Bir Düş (2004, Epsilon Yayınları), Sinemada Ulusal Tavır/Halit Refiğ Kitabı (2006, İş Kültür Yayınları), Erozyon Dede, Hayrettin Karaca Kitabı (2008, İş Kültür Yayınları), CHP'li Yıllar 1946-1992 (2010, İş Kültür Yayınları), Hayatım Mücadeleyle Geçti/Kemal Kurdaş Kitabı (2010, İş Kültür Yayınları), Çayın 90 Yılı (2014, Kesişim Yayınları), Haberde Yargı/Yargı Haberciliği Elkitabı (2019, bianet), Kadehlerdeki Dudak İzleri (2002, Overteam,) adlı kitapları yayımlandı.
|