19 Ocak 2021

Gain Medya tavsiyeleri

Artık kimselerin vakti yok öyle uzun tasvirlere, derin analizlere, çok bilmiş yazar ve yönetmenlerin sözümona icatlarına!

Gain Medya telefon ekranlarına ve tabletlere sihirli bir dokunuş gibi girdi ve eğlenceli bir teneffüse çıkmak, arada temiz bir soluk almak, özlenen samimiyet ve gerçekçilikle kendini mutlu etmek için birebir. Benim tavsiyem herkesinkiyle aynı aslında çünkü iki yerli yapım diziyle herkes az biraz umutlansın, neşelensin ve hayata inanmaya devam etsin istiyorum. Bu arada tüm yapımlarını izlemedim ama 2+1, bonus olarak bir de yabancı dizi tavsiyem var. Benim Tuhaf Ailem yaygın kanaatin aksine ofansif mizah yapmayı bilirsen dokunulmayacak değer, kalıp veya norm olmayacağını güldüre güldüre ispatlıyor, aşık ediyor.

10 Bin Adım

Artık kimselerin vakti yok öyle uzun tasvirlere, derin analizlere, çok bilmiş yazar ve yönetmenlerin sözümona icatlarına! 10 Bin Adım kısa, direkt, mizahı basit ve güçlü bir iş olarak üç saatlik dizilere ortalama 10 dakikalık dersler veriyor. Devin Özgün Çınar'ın senaryosunda kendisi ve Engin Günaydın birlikte rol alıyorlar. İki eski sevgili artık iki iyi arkadaş olarak sağlıklı yaşam için günde 10 bin adım yürümeye karar veriyorlar. Yok beklendiği üzere tekrar aşık filan olmuyorlar; "Neticede eski sevgili dediğin, çöpü karıştırmak gibi bir şey degil mi?" gibi bir zihniyetle iki eğitimli, sıradan ve bugünün kentli insanı sadece sohbet ediyorlar. Böylece derdi, yaşam biçimi hatta değeri hiçleşen bir kesimin sesi oluyorlar! Tabii benim yazdığım gibi sıkıcı bir sosyal sorumluluk projesi tadında değil. Tempolu, sürprizli, samimi ve yeniliklerle dolu! Herkes söyledi ama ben de söylemezsem günah olur diye yazıyorum: Engin Günaydın yine müthiş bir seyir zevki yaşatıyor, kesin bu karakter de fenomen olur… Bu arada Devin Özgün Çınar lütfen yeni senaryolarla gelsin hayatımıza zira kaleminden bal damlıyor.

Terapist

Ciddi ciddi 10-15 dakikalık bölümlerle tertemiz gerilimli bir polisiye dizisi yapılabiliyormuş! Demek ki bu işi yaparken aksiyona, mekana, karaktere, müziğe yayılan, yaslanan ve iç bayıltan herkesin oturup düşünmesi gerekiyor. Çünkü süreyi mükemmel bir matematikle kimsenin ömründen çalmadan kullanan Zeynep Dadak, 5 hastası olan bir psikiyatristin öldürülen karısının katilini aramasını anlatıyor. Katil kim sorusu psikanalitik tahliller eşliğinde ve cinayet soruşturmasıyla paralel ilerliyor. Her role olduğu gibi psikiyatr rolüne de Muhammet Uzuner yalınlığı ustalıkla sinmiş ki mest ediyor gerçekten. Hastaları canlandıran Dolunay Soysert, Murat Kılıç, Zeynep Camcı, Çağdaş Onur Öztürk ve İlayda Alisan ise izlemeye doyulmuyor ve psikiyatrın karısını oynayan Ayşe Lebriz Berkem azıcık rolüyle bile farklılığını hissettiriyor.

Promosyon: 2+1 tavsiye dedim ama hadi bir tavsiye daha vereyim; haber izlemeyi özleyenler için işinin ehli bir ses duymak isteyenlere Mirgün Cabbas iyi geliyor doğrusu!

Yazarın Diğer Yazıları

Affetmeden uzlaşmak mümkün müdür ve "Uzun Yol"

"Yüzleşmek suçun gerçekliğini kanıtlamaya mı gerekçelerini anlamaya mı yaklaştırır?", "Yoksa yüzleşmek intikam ve misilleme tuzaklarından uzaklaştırarak dengeyi mi sağlar?", "Yüzleşmek suçluyu aşağılamanın medeniyet maskesiyle saldırısı mıdır?", "Bağışlama, insanın önce kendisini sonra çevresindekilerle ilişkilerini onaran bir erdem midir?" … Ya da "Affetmeden uzlaşmak mümkün müdür?"

"Tarihte Yaşanmamış Olaylar" yaşıyor!

-Oyun büyük cümleler, çarpıcı sloganlar, ağır mesajlar ya da çiğ esprilerle seyirciyi etkilemek yerine transparan ilmeklerle birbirine bağlanarak Ülkü Tamer duygu ve düşünce dünyasına hizmet ediyor

Galataperform, 20. yılında kayıp sahnelere saygı duruşunda bulundu

Naum Tiyatrosu olmadan kudurur musunuz? E kudurmuşlar bunlar yahu! Buraya çiçek gibi bir ‘Çiçek AVM’ ne güzel olur mesela! Olmaz mı? Olur olur! Çıtınız çıkmaz!

"
"