04 Mayıs 2015

Bayan mı, kız mı, kadın mı?

Adı bile olmasa kadın, kadındır. Kadın kadındır, bağyan, hanım, kız da babandır Survivor!

Türkiye’nin en çok izlenen programı Survivor’da, yarışmacı kadınlara açıktan kadın denilemiyor ya da denmiyor. Son derece pırıl, temiz, cici, esprili ve uysal sunucu Alp Kırşan yarışmaları anons ederken ya kızlar diyor ya da bayanlar diyebiliyor. Aynı şekilde ağabeyi Acun’da  kızlar demeyi tercih ediyor. Erkekler ise kesinlikle erkekler! Yani onlara kesinlikle ve hiç ‘bay’ denilmiyor.

Allah aşkına ‘bunda ne var’ demeyin! Sorum çok basit; Neden kadınlara kadın demek zor geliyor? Burada yamuk, aksi, yanlış veya eksik bir durum varsa neden erkeklere de ‘baylar’ şeklinde hitap edilmiyor?

Kadın olmak neyi çağrıştırıyor da hepsi yetişkin koskoca kadınlara ‘kızlar’ veya ‘bayanlar’ kelimesi daha uygun bulunuyor? Açık açık kadın olmak neyi temsil ediyor acaba? Ve neyi temsil eder korkusuyla başka kelimelere sığınılmaya çalışılıyor? Kadına açıkça kadın demekten kaçınanların bir takım hastalıklı bilinçaltlarını azıcık kaşımaya, temizlemeye, dürtmeye cidden ve acilen ihtiyaçları yok mu?

‘Kız mı kadın mı bilemem’ diyenlerin iktidarında bu ayrıma gizliden ve açıktan çok fazla kafayı takınca dil de böyle tutulmalar ve kendiliğinden yasaklı kelimeler mi oluşuyor acaba?  Bir türlü kadın diyemeyenler kalıpları, dayatmaları ve önceden tanımlanmış baskıcı toplumsal cinsiyet rollerini açıktan pekiştirip onaylamıyor mu?

Yok canım ne ilgisi mi var? Eh o zaman erkeklere de ‘baylar’ veya ‘oğlanlar’ veya ‘adamlar’ veya işte başka bir kelimeye ihtiyaç yok mu? Kelimeler önemlidir çünkü sözcükler aracılığıyla değişen, gelişen ya da sınırlarla sabitlenen düşünce sistemi tüm ilişkilerin ve güç dağılımının yeniden üretilmesini ya da öldürülmesini bile sağlayıcıdır. Kadına kadın diyemeyince ne yazık ki kadın olunamamaktadır, hatta kadın olmak yasaklanmaktadır, dahası bu yasak ayıplanmaktadır. Ağza dahi alınması ayıplı, günahlı, çirkin ve kaba bir var oluşa işaret etmektedir.

Zaten yarışmacılar da bağyaanlara bayağı hakaret ve eziyet edip kaba davrandıktan sonra kızlarla kavga bile etmeyeceklerini çünkü kızların erkeğin dengi olamayacağını söyleyip duruyorlar. Yani uğraşmaya değmez bağyanlarla! Çünkü kızlar (bayanlar) zayıf ve muhtaç yaratıklardır.

Bu bağyan meselesi çok bayat biliyorum ve umuyorum ülke de tüm kadınlar bağyan olmaktan kurtulup gayet net kadın olduklarını ilan ederler bir gün… Mesela hanımlardan biri çıkar ve der ki ‘Acun Bey, ben kız ya da bağyan değilim, kadınım! ‘Kadın’ yerine kullanılan bir diğer kelime de ‘hanım’dır çünkü direkt ve açıktan kadın olmak çok fena terbiyesiz, ahlaksız, ayıp ve günah şeyler getirir birilerinin aklına.  

Oysa adı bile olmasa kadın, kadındır. Kadın kadındır, bağyan, hanım, kız da babandır Survivor! 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bartleby bu sezon Cihangir Atölye Sahnesi’nde ‘durmayı tercih ediyor’

Ah Bartleby, ah insanlık, ahhh dünya! Senin ahın her ‘hayır’ demeye cüret edildiğinde aynı tazelikle duyuluyor ve bu sezon Cihangir Atölye Sahnesi seni tercih ettiği için bu ahhh çok doğru bir yerden yüreklere, akıllara değmeye zarifçe dokunuyor, izi kalıyor

Affetmeden uzlaşmak mümkün müdür ve "Uzun Yol"

"Yüzleşmek suçun gerçekliğini kanıtlamaya mı gerekçelerini anlamaya mı yaklaştırır?", "Yoksa yüzleşmek intikam ve misilleme tuzaklarından uzaklaştırarak dengeyi mi sağlar?", "Yüzleşmek suçluyu aşağılamanın medeniyet maskesiyle saldırısı mıdır?", "Bağışlama, insanın önce kendisini sonra çevresindekilerle ilişkilerini onaran bir erdem midir?" … Ya da "Affetmeden uzlaşmak mümkün müdür?"

"Tarihte Yaşanmamış Olaylar" yaşıyor!

-Oyun büyük cümleler, çarpıcı sloganlar, ağır mesajlar ya da çiğ esprilerle seyirciyi etkilemek yerine transparan ilmeklerle birbirine bağlanarak Ülkü Tamer duygu ve düşünce dünyasına hizmet ediyor

"
"