17 Temmuz 2020

Kıyametle ilgili bir yanlışın düzeltilmesi gerekiyor

Hiç kimseden sonra kıyamet kopmayacağını iyi bilenler, kollarını sıvar, kopan kıyametin değil de senin politikaların sonucu birikmiş olan o vahim enkazı kaldırır...

"Apres moi le deluge" yani "Benden sonrası kıyamet!" Pek çoğu bunu söyledi; kimi açıkça söyledi, kimi eskilerin tabiriyle "lisan-ı hal ile" yani beden diliyle, başka şeylerden söz ederken araya sıkıştırarak, bazen de ağzından kaçırarak açıkladı, sonra geçti, gitti.

Hangisinden sonra kıyamet koptu?

Çoğunun ardından yaprak bile kıpırdamadı...

“Deluge”  Fransızca su baskınları için kullanılan bir kelime.. Fransa’da, 15.Lui’nin yaşamış olduğu yerde yani Paris’te  Sen Nehri zaman zaman taşar, kenti su basar. Bu nedenle oraların Lui’lerinin, kıyameti böyle tanımlamaları doğaldır ama, bizim buralarda su baskınından çok Richter’i bol depremlerden korkulur. Sayın Lui,  bu sözleri bizim kentlerin balkonlarının birine çıkıp söylemiş olsaydı gittiğinde, sulu değil de, daha çok  depremli, sallantılı bir kıyamet patlayacağını düşünerek konuşurdu.

Shakespeare "Bütün dünya bir sahnedir" demişti. Yaşam da öyledir: Tiyatroda ne olur? Perde açılır, oyun oynanır. Sonra? Biter, beğenir, alkışlarız ya da beğenmeyiz, tepkiler sergileriz, mesela yuhalarız, ardından perde kapanır. Fransa Kralı 15. Lui'nin söylediği ve metresi Madam Pompadur'un da tekrarladığı bu kıyamet öngörüsünden onlar gibi söz açanların oyunları sona erdiğindeyse bunun tam tersi gerçekleşir: Oyuncular sahneyi terk ettiklerinde perde bir kez daha açılır ve geride bıraktıkları yıkıntı ve sefalet, bütün iç parçalayıcı görüntüleri ve kötü kokularıyla ortaya çıkar.

Lui bugün yaşasaydı ona ne derdik?

"Sen sakın bizi düşünme" derdik, "kalk git; korkma, kıyamet filan kopmaz."

Sen gidince ne mi olur?

Hiç kimseden sonra kıyamet kopmayacağını iyi bilenler, kollarını sıvar, kopan kıyametin değil de senin politikaların sonucu birikmiş olan o vahim enkazı kaldırır, ülkeyi bundan böyle vatandaşlarının insan gibi, hür, demokrat, eşit ve dingin bir yaşam sürdürecekleri bir yere çevirmeye çalışırlar. Bu ara, ülkeyi gittiklerinde kıyamet kopacağını sananlardan koruyacak sağlam yasalar çıkarmaya da çalışırlar inşallah.

Yazarın Diğer Yazıları

Vekilleri kura ile seçsek ne olur?

Birçok ülkede seçimlere az sayıda vatandaşın katılması, politikanın çeşitli kademelerinde görülen yolsuzluklar vb. demokrasinin nasıl sürdürüleceği konusunda endişeye ve bu nedenle araştırmalara yol açmıştır. Siyasette temsil edilmediğini hisseden seçmenlerin sayısı az değildir. Acaba milletvekillerinin seçilme yöntemleri bu aksaklıklara yol açan önemli bir unsur mudur? Öyle ise nasıl düzeltilmelidir?

AKP, CHP'nin gerisinde kaldı; başka bir şey olmadı mı?

İktidarın ikinci plana düşmesi çok önemlidir ama iktidarın dayanağı olan, her fırsatta vurguladığı düşünce ve inanç tarzının etkisini yitirmesi çok daha önemlidir ve kalıcıdır

AKP artık birinci parti değil! Sonra ne olur?

Otoriter bir rejimden demokrasiye geçiş ne zaman sona erer? Bu sorunun cevabını vermek öyle kolay değil; demokrasiye yöneliş ile demokrasinin pekişmesi arasında fark var. Demokrasinin, bir kez varıldığında, sonsuza dek duvarlarındaki muhallebileri yalayacağımız bir cennet olmadığını da unutmamız gerekir; demokrasi daha çok Tokat'ın bazı yörelerinde oynanan omuz halayına benzer, alttakilerin omuzlarına basmış, keyifle oynayan kimseleri taşıyanlar yorulduklarında sona erer