Geçtiğimiz haftalarda Londra-Oxford Street’de bir grup kadın, iç giyim markası Victoria’s Secret’ın meleklerinin yarattığı gerçekdışı güzellik algısına karşı bir protesto düzenledi
Orada kusursuz bir kadın var uzakta. Onun kusursuzluğuna erişmek için didinip duran da milyonlarca kadın!..
Güzellik, moda ve medya eliyle yontulan bu hayali kadın, tarihin her döneminde farklı bir tipe bürünüyor. Değişmeyen tek bir şey var, o da daima norm olarak sunulması. Bedenlerimizi bu norma göre disipline etmeyi erken yaşta öğreniyoruz. Çünkü ideal kadın her yerden bize parmak sallıyor: “Kilo almışsın. Bu selülitlerle bikini giymeyi düşünmüyorsun değil mi? Memelerin sarkmış, toplatsan iyi olur.”
Gerçekten de kadını bedeniyle barıştırmaktan son derece uzak, aksine hep ona karşı mücadeleye girişmesini isteyen bir sistemle çevriliyiz.
Oysa bakın ne diyordu Clarissa P. Estés Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabında: “Çok farklı güzellik türleriyle dolu olan bir dünyadan daha çok zevk almak, hayattan zevk almaktır. Tüm kadınların buna hakkı vardır. Sadece bir tür güzelliği desteklemek, bir biçimde doğayı yeterince gözlemlememektir. Tek bir ötücü kuş türü, tek bir çam ağacı türü, tek bir kurt türü olamaz. Bir tür bebek, bir tür adam, bir tür kadın olamaz. Bir tür göğüs, bir tür bel, bir tür ten olamaz.”
Bize dayatılan tektipliğin doğamıza uygun olmadığını üstüne basa basa anlatırken, kitabın tamamına hakim olan bilge ve sevecen uslubuyla başımızı okşuyor sanki.
‘Victoria’ya karşı-melekler
Geçtiğimiz haftalarda, Londra’nın en cıvcıvlı ve işlek yeri olan Oxford Caddesi’nde bir grup kadın, iç giyim markası Victoria’s Secret’ın meleklerinin yarattığı gerçekdışı güzellik algısına karşı bir protesto düzenledi. Çocukluğunda vücudunun büyük bir kısmı yanan; ancak 48 yaşına geldiğinde bu yanıkları gösterebilen Sylvia Mac’in, farklılığı olanları desteklemek üzere kurduğu Love Disfigure derneğiyle, beden olumlama hareketinin savunuculuğunu yapan Nunude markasının ortaklaşa düzenlediği protestodaki kadınlar, ten rengi iç çamaşırları ve çeşit çeşit beden ölçüleriyle meleklerin temsil ettiği her şeyin “anti”siydi.
Üstelik bu protestoyu, her yıl büyük bir şova dönüştürülerek televizyondan milyonlarca kişiye ulaşan Victoria’s Secret defilesinin yayınlanmasının üzerinden sadece birkaç gün geçmişken gerçekleştirdiler.
Bir yandan farklı vücut tiplerini görünür kılmayı hedefleyen beden olumlama hareketinin yükselişine tanıklık ederken, bir yandan da Victoria’s Secret meleklerinin, ipince vücutları ve upuzun bacaklarıyla güzellik mitini güçlendirdiklerini görmek, var olan düzenin değişmesi için mücadeleyi elden bırakmamamız gerektiğini gösteriyor.