14 Haziran 2014

Siyasi gücün afrodizyak etkisi

Henry Kissinger’in “güç en önemli afrodizyaktır” sözü bilimsel olarak da açıklandı

Lisede kimya, biyoloji ve fizik derslerini matematik problemleri çözerek harcamış birisi olarak gün gelip de siyasi gücün biyolojik etkilerini çalışacağımı asla düşünemezdim. Ama zamanlar değişiyor.

Siyasi gücü olan liderlerin aslında yaşadığı zor bir duruma dikkat çekmek istiyorum. Kadın ya da erkek çok fark etmeyen bir durum bu. Henry Kissinger’in “güç en önemli afrodizyaktır” sözü bilimsel olarak da açıklandı. Bu özellikle risk almayı seven ve biraz da şanssız kişiler için siyasi kariyerlerinin sonu olabilir ama içlerinde oldukları girdap oldukça güçlü.

Denklem şöyle: sıradan bir insanın kıyasla lider pozisyonuna gelip güç kazanan bir kişinin beyninde ödül sistemi dediğimiz mekanizma çok hızla çalışmaya başlıyor. Dophamine beynin keyif ve ödül merkezinin neurotransmitter’i olarak tarif ediliyor. Dophamine ile ilgili olarak eksikliğinin Parkinson hastalığına, hatta bağımlılığa meyilli olmaya kadar giden ilginç çalışmalar var literatürde.  İşte siyasi gücü ele geçirmekle bu ödül mekanizmasına ciddi bir yüklenme oluyor.  Beyin ödülü yüksek aktivitelere daha fazla ihtiyaç duyuyor ve bir noktada kariyere,  aile ilişkilerine, hatta evliliğe zarar verebileceği bilinse dahi güç seks gibi yüksek ödüllü aktivileri kabulleniyor, hatta istiyor.

Reklamcıların ve TV yapımcılarının yüksek riskli işler yapanları çok aktif bir seks hayatıyla bağlantılandırılması da bundan olsa gerek. Ayrıca liderin çevresindeki genç, güzel ve çekici olarak tanımlanacak kişiler içinde siyasi güç çok önemli bir etken.

Azı karar çoğu zarar sözü burada da devreye giriyor… Belli bir noktaya kadar afrodizyağın elbette liderlere positif etkisi oluyor, fakat sonrasında karar verme, usa vurma, konsantre olma güçlerinin azaldığını gösteriyor çalışmalar.  Yani belli bir noktadan sonra “sedative” etkisi oluyor. Bu durumda da “corrupt” yani çürümeye başlamış bir liderle karşı karşıya kalıyoruz. Çünkü bu afrodizyak ya da çekilicik ve ödüllendirilme tutuksu zamanla daha fazla kontrolünü kaybetmeye dönüşebiliyor. İnsanın doğası bu… Yani işin fıtratında var. Tarihten buna örnek çok fazla, özellikle açık toplumlarda ABD, Fransa gibi bu tip “skandallar” özgür basınla  hızla kamu oyunun gözleri önüne seriliyor. Bu kapalı toplum liderlerinin bağışıklığı olduğu bir zaaf mı peki?

Dermanı ne olabilir derseniz? Doktorların uzun ve çok eğlenceli afrodizyak ve siyasi güç konuşmalarını dinledikten sonra benim bulabildiğim tek derman liderin gücünün gözetim altında olması. İnsanların tutkuları ancak başka insanların tutkularıyla kontrol altına alınabilir, term limits, secilmislerin zamaninin kisitlanmasi oldukca onemli. Koltukta oturmanın, hele de en yukarıdaki koltukta oturmanın mutlaka yenileyemeyecek bir zaman sınırlaması olmalı.

Yine de siyaset bilimciler için işimizin en eğlenceli bölümlerinden birisi bu: Şampanya, seks ve siyaset üçkenini tartışmak…. Gelecek kuşaklara bilimler arası yardımlaşma çok daha ilginç ve heyecanlı alanlar açıyor… Ama eskilerin sözlerine sık sık geri dönüyoruz…. Evet siyasi güç çok çekici ve tehlikeli.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Eyyy sevgili eskimeyen aşklar için HDP vardır!

Ayrıldıkları sevgililerini arayıp ikna eden AKP’li sayısına bakmamız icap edebilir mi?

İdeolojik halay çekelim mi? HDP'ye oy vermeniz için 6 neden

Beyaz Türkler, Demirtaş’a Cumhurbaşkanlığı için oy verdiler, ve şimdi de daha büyük rakamlarda HDP'ye oy verecekler

Menderes Sendromu ya da thanatophobia

Çocuklarımız kefenle dolaşmanın cesaret göstergesi olmadığı bir dünyayı hak etmiyor mu?

"
"