Dün gazetelerde köşesi çıkanlardan mısınız? Eğer 49 yurttaş diye başlayan yazınız 49 vatandaş diye bittiyse size devletin çekirdeğinden haberler gelmiş demektir… Ama ya uyku sersemliğiyle, ya fazla “cosmopolitan” veya “mojito” etkisiyle size fısıldananları doğru anlayamamışsınız. Zira, Sayın Başbakanımız daha rehineler kurtarılmadan bir gün önce açıklamışlardı, üç rehine Türk vatandaşı değil diye. Bundan önce hepimiz yattık kaldık 49 yazdık, 49 dua ettik ama dün gerçekler ortaya çıktı. Haberleri haberler oluşurken duyanlar 46 yazdılar, haberleri henüz haber olmadan önce devletin çekirdeğinden çıt çıtlayanlarsa 49 yurttaş diye yazıp yüzlerine kocaman bir yumurta yediler. Ama üzülmeyiniz, zira şairin dediği üzere bu ülkede rezil olunmuyor, hele de sizler gibi devletin çekirdeğindeki kaynakların kıymetlisi olanlar için…
Bu arada devletin çekirdeğinden kaynaklara dayanarak yazılan baş döndürücü analizlerin birisinde devletin çitlenmiş çekirdeği demiş ki “Counter-terör teknikleri ile sonuç alınamaz. ABD ne zaman counter-surge tekniklerine geçti, ne zaman yerel unsurları da devreye soktu, komşu ülkelerden yardım aldı ve terörü besleyen kaynaklara siyaset yolunu açtı o zaman El Kaide zayıfladı. İŞİD’i ortaya çıkaran sebepleri tespit etmeden, orada Sünni unsurları güçlendirmeden, İŞİD’i güçlendiren ortamı değiştirmeden sonuç alınamaz.”
Pek kıymetli bir analiz… Neresinden başlasak? Yazıda daha önce de devletin aynı çekirdeğinden olan kaynak olduğunu düşündüğümüz kişi Obama’nın Yemen ve Somali counter-terör tekniklerine referans veriyor ve bu operasyonları başarısızlıkla suçluyor. Anımsarsınız Obama İslam Devleti’ne askeri saldırıları onayladığı konuşmasında Yemen ve Somali’deki ABD programlarını örnek vermişti.
Baş döndüren yazıdan çok tuhaf sorular çıkıyor, öyle derin ki… Vurgun yememek namümkün… Bu vurgunlardan birkaçı…
1- Akıllı düşman, cahil dosttan yeğdir. Devletin çekirdeği düşüncelerini topluma yansıtmak için yazdığının ne demek olduğunu bilmeyenlere gittiği sürece böyle üstü kalk gidelim altı otur oturduğun yerde diyen yazılar çıkar. Mesela counter surge ne demek? İngilizce literatürede böyle bir kavram yok. Counterinsurgency diye bir kavram var, bir de Irak’ta Afganistan’da “the surge” diye geçen hali var ama counter sürge devletin çekirdeğindeki kaynağın ya da yazarın hayalinin ürünü… Ya da masum bir durum sağır duymaz uydurur hali… Telefonda yazı yazdırınca bu kadar oluyor diyorsanız siz de haklısınız elbette…
2- Yazıda sanırım devletin çekirdeğindeki dahiyane kaynak 11 Eylül’den beri ABD ordusunun tartıştığı counterinsurgency [kısaca COİN denir], yoksa counterterrorism mi [kısaca CT denir] tartışmasını anlatmaya çalışmış. Belli ki bu kişi 2010lardaki Washington DC retoriğinde kalakalmış birisi. O felsefi tartışma boyutu çoktan aşıldı DC’de ama merak edenler olabilir, yazı açıklamıyor, biz açıklayalım. CT bir gerilla, çete, silahlı ama devlet olmayan grupların olduğu bölgelerde bu hareketi bitirmek için saldırıları ve tüm sahayı kapsayan bombalamaları, liderleri yok etme planının adıdır. Yani “supply side of terrorism”i terörismin etkilerini yok etmeye çalışır, ama neden terör diye sorgulamaz. Bombalar, savaşır, saldırır. COİN ise daha kapsamlıdır, o bölge halkını kazanma, onlara yardım etme başlangıcıyla ilerleyen bir metot. Ve en önemlisi CT en iyi COİN’in bir parçası olarak algılanmalıdır… Hem talep hem de arz terörizmine yoğunlaşmak gerektiğine inanır. Uzun zamandır COİN’in limitlerini tartışıyor DC ve diğer güçlü ordular, ve askeri istihbarat birimleri. Özellikle ISI-Pakistanın istihbarat teşkilatı bu konuda ciddi katkılar sağladı literatüre.
3- Yıllardır Suriye’yi avcunun içi gibi bildiğini iddia edenler, yıllardır Obama hükümetini Suriye’ye saldırmaya ikna etmek için çabalayanlar, şimdi kurulmak istenen koalisyonun parçası olduklarını, her daim ABD ile çalıştıklarını ve hatta rehineleri kurtarmanın bir CIA planı olduğunu açıklayarak zaten kit olan aklımı iyice karıştırıyorlar, ama devletin çekirdeğindeki kaynak demiş ki, ABD ile koalisyon içindeyiz yalnız askeri destek vermeyiz. Ne verirsiniz? Mesela COİN için yardım mı edeceksiniz ABD’ye? İslam Devleti hakkında bilgi mi paylaşacaksınız? Takva haberden mi öğreneceğiz ne verdiğinizi?
4- Türkiye’nin Suriye içindeki farklı çetelere destek vermesi, Esad rejimini bitirebilmek için anlaşılabilir bir metot idi. Doğru yapılsa aslında çok da başarılı olabilirdi. Şimdi deniliyor ki İran da pek çok silahlı gruba destek verdi, neden herkes Türkiye’ye yükleniyor. Elbette, yeni Türkiye olduğunuz için, herkesin sizi kıskandığı vs gibi güneşi sıvamaya çalıştığınız balçık havuzunu aşınca ortaya çok basit bir gerçek çıkıyor, İran 1979 devriminden beri küresel sistemin bir parçası değil, Batı dünyasına ait değil, olduğunu iddia etmiyor, demokrasiyiz demiyor, demokrasi paketleri açmıyor. İran farklı bir boyutta, farklı bir düzenle çalışıyor. İran hakkında o nedenle hangi yeraltı camisinde hangi örgüte adam yetiştirip yolluyor haberleri belki yeterince çıkmıyor. Yani sizin anlayacağınız dilden konuşayım İran İslam kanunları olan bir ülkede 4 eş alan bir erkek misali, siz ise Katolik bir düzende yaşayıp Papaya bağlı olduğunu söyleyen ama aynı zamanda da metresine çok yakında muhteşem bir kilise nikahıyla evlenme sözü vermiş erkek durumundasınız. Malum Katoliklikte boşanma yok, ya da çok çok zor. O yüzden sizin evdeki hesaplar orta vadede çarşıya uymuyor. Bu gidiş uzun süreli devam edebilir mi sizce?
5- Sünni grupları güçlendirmek demiş çitlenmiş kaynak, bunun üzerine de bir gazete dizisi yapmak lazım. Şu ana kadar Özgür Suriye Ordusu, Suriye’nin Dostları, Suriye Devrimci Hükümeti –valla ben isimleri anımsamıyorum artık—ama kaç tane gruba, oluşuma destek vermediniz mi? Ahrar, Nusra, İslami Cephe derken ben ipin ucunu kaçırdım da bu gruplar yeterince Sünni değiller miydi? Neden içlerinden en iyileri hep İslam Devletiyle çalışıyor? Şimdi ABD’nin Türk topraklarında eğitim verdiği söylenen gruplar Sünni değil mi? Bu denklemde oturmayan ne çok veri var böyle…
6- Bu arada evet iyi ki yeni MİT kanunu çıktı, hepimiz çok mutluyuz bu konuda. Bundan sonra artık MİT’in Suriye ve Irak destanlarını tüm Levant merak ve heyecanla bekliyordur. Bir kanun değiştirdik ve süper güçlü bir istihbarat teşkilatımız oldu, ne güzel. Canı gönülden kutluyorum bu çizgide yazılar yazanları.
7- Devletin çekirdeğindeki kaynaklara yürekten bir dost çağrısı, körle yatan şaşı kalkar mı bilemem ama konusunun ehli olmayanlara yazı yazdıran o yazının anında üç ayrı dile çevrilip altında çitlenmiş adıyla birlikte gittiği şehirlerde itibar kaybetmeye mecburdur. Siz daha iyisini hak ediyorsunuz. Bu acıda hiçbir ülser ilacıyla kapanmaz… Söyleyebileceğiniz söz hala karşınızdakinin anlayabileceği ile sınırlı. AKP’nin hızlı imaj kaybedişinde belki bir de bunun büyük etkisi var, konuları gerçekten iyi bilen gazetecileri bir bir dışladınız, şimdi elinizdekiler gerçek başarılarınızı dahi o kadar kötü aktarıyorlar ki, kaş yaparken göz çıkartıyorsunuz. Belki gerçekten başarılı olabilecek bir stratejiye ilk günden kamusal alanda darbe vuruyorsunuz, kendi ayağınıza kurşun sıkıyorsunuz. Sizin için de anlamaya çalışanlar için de üzgünüm. Ortadoğu muhalefet sevmez gibi gözükse de, tarih boyunca gerçek vatanseverler her zaman güçlü ve gerçek eleştiri getirebilenlerdir…Açıklanması gereken gerçek sorular var simdi, mesela Musul Konsolosluğundaki belgelerde neler vardı?
İslam Devleti Türkiye hakkında neler biliyor? Devletin çekirdeğindeki kaynaklar sürekli “dış mihrak” avındalar malumunuz, bize de bulaştı onların haklı kaygıları…