07 Mayıs 2012

Haruki Murakami’nin beklenen romanı: 1Q84

Haruki Murakami’nin beklenen romanı 1Q84 raflardaki yerini nihayet aldı

Haruki Murakami’nin beklenen romanı 1Q84 raflardaki yerini nihayet aldı. Doğan Yayıncılık, toplam 1256 sayfalık üç ciltlik romanı tek bir kitapta toplayıp yayımladı, hacmiyle hayrete düşüren romanın edebiyatseverlerin ve H. Murakami tutkunlarının gözünü korkutmayacağına eminim. 

Yirminci yüzyılın en iyi edebiyatçılarından biri kabul edilen,1949 doğumlu yazarın Japonya’da 4 milyondan fazla satan son kitabı 1Q84,  George Orwell’in 1984 adlı fütüristik romanına göndermede bulunan, benzer bir distopyaya sahip. Gerçekliğin, yerini düşselliğe değil anlamı yitirilmiş bir boşluğa bıraktığı bir dünyada otuzlu yaşlarına gelen iki karakterin; Aomame ve Tengo’nun hikâyesi çok katmanlı bir aşka yelken açtığımız sıradan bir okuma serüveninden daha fazlasını sunuyor, erkekleri öldürmek için bir yöntem geliştiren spor eğitmeni Aomame ile  Küçük İnsanlar denilen yaratıklar tarafından ziyaret edilen küçük bir kız hakkında novella kaleme alan matematik öğretmeni Tengo, aslında 10 yaşından beri tanışmalarına rağmen otuz yaşlarına kadar hiç konuşmamışlardır. 1984 yılında geçen sekiz aylık bir süreci kapsayan roman, Metropolitan otobanında trafiğe takılan Aomame’nin,   Janacek’in Sinfonietta adlı bestesini duymasıyla başlıyor. Aomame, aile içi şiddet nedeniyle ölen çocukluk arkadaşının öcünü almak isterken; editörü, Tengo’dan  Fuka Eri adlı liseli bir kızın yazdığı bir novellayı tekrar kaleme almasını rica eder. Novella, Tengo’nun yazdığı haliyle edebiyat dünyasında büyük bir yankı uyandırır, hatta ödül bile alır. İki kahramanın yolu bu olaylar arasında kesişir ve onları büyülü bir dünyaya sürükler.

Murakami edebiyatı hayal gücünün lokomotifidir; düşün kudretini gösterir gerçeğe; uyanıkken rüya görmektir. İç içe geçen iki anlatı; bizi iç sesimizle baş başa bırakan sorular; tuhaflıkların olağanlaştığı olaylar silsilesi düş gücünüzün dağarcığını genişletir, dünyayı yeniden okumak için sıra dışı bir imkân sunar. Çünkü Murakami’nin dediği gibi, hep başkalarının okuduğu kitapları okursanız, başkalarının düşüncelerini düşünürsünüz. Murakami, kendi düşüncelerinize ulaşmanız için eşsiz bir fırsattır.

29 yaşına kadar yazar olmayı aklının ucundan geçirmeyen ve kendini Japon edebiyatının kara koyunu olarak tanımlayan Murakami, acıyı estetik bir sorun olarak gören geleneksel Japon edebiyatına aykırı bir üsluba haiz; hatta bu nedenle ülkesini terk edip Amerika’ya yerleşmek zorunda kaldığı için bile tepki çekmiş bir yazar.

Her ne kadar Amerikan edebiyatına öykündüğü söylense de, İngiliz eleştirmenler tarafından İsveçli yazar Stieg Larsson ve tüm dünyada ilgiyle karşılanan 2666’nın yazarı İspanyol Roberto Bolano’nun etkisinde kaldığı iddia edilse de, akıcı diliyle Japon edebiyatının Paul Auster’ı ya da maksimalist üslubuyla Stephen King’i olarak görülse de, Murakami aslında kapalı Japon kültürünün duvarlarını yıkabilmiş, bağımsız diliyle sinematografik bir üslup yaratabilmiş postmodern yazarlardan biridir.

Q ( kyu) sesi Japonca’da dokuz anlamına geldiği için Murakami, 1984’ü 1Q84 şeklinde yazmayı tercih etmiş, ayrıca Q ( Question: Sorular) kelimesinin baş harfi; bu yüzden kitapta,  bizi gerçekliğe karşın hayalin pirüpak yumuşaklığıyla buluşturan fantastik yolculuğumuzda karşımıza sıklıkla çıkan soruları da imliyor. Murakami’nin öteki romanlarını da Japonca aslından çeviren Hüseyin Can Erkin, yayınevi tarafından hazırlanan, kitabı yayıma hazırlayan Handan Akdemir, yayın direktörü Deniz Yüce, eleştirmen Doğan Hızlan, yazar Hamdi Koç ile 1Q84 hakkında yaptıkları söyleşide İngilizce çeviride eksiklikler bulunduğunu dile getiriyor.

Kulağını aç da dinle – bütün savaşları bitirebilecek bir savaş yok.” gibi altı çizilecek daha nice cümleye ev sahipliği yapan, New York Times’ın 2005’in en iyi on romanı arasında gösterdiği, 2006 World Fantasy ve 2006 Franz Kafka Ödüllerini de alan Sahilde Kafka;  ölülerin kafataslarından rüya yorumlayan gölgesi kayıp bir kahramanın kıyametin kopmasına birkaç saat kala yaşadıklarını anlatan Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu; hem Murakami’nin yaşam öyküsünden hem de J.D.Salinger ve S. Fitzgerald’tan gölgeler bulunan, Tran Anh Hung tarafından 2010’da beyazperdeye uyarlanan İmkânsızın Şarkısı ‘nın ardından edebi ivmesi gittikçe artan Murakami, sabık romanlarının ortak teması ölüm ve aşka açık, gerçeğe ve dünyevi buhranlara kapalı, ruhunuzu hafifleten nefes kesici bir macera anlatıyor insanın kendine yeniden çıkabileceği bir dille.

1Q84, Haruki Murakami

Doğan Yayıncılık,1256 syf,Nisan 2012, İstanbul

Çeviren: Hüseyin Can Erkin

Yazarın Diğer Yazıları

Doç. Dr. Hakan Yurdanur: Sokak köpeklerini vahşi, saldırgan oldukları için değil, sermayeye kâr sağlamadıkları için istenmiyorlar

Belediyelere tek laf edilmiyor. Kısırlaştırma ve diğer tedbirleri almadıkları için hiçbir cezai müdahalede bulunulmuyor. Çözümü öldürmede bulan vahşi bir tablo var önümüzde

"Biz engelliler devletin üzerine yükmüşüz gibi gösterilmemeliyiz, öyle algılanmamalıyız"

"Siyasetçiler ve toplum biz engellileri azınlık olarak görüyor. Ama azımsanmaması gereken bir çoğunluğun sesi olmak istiyoruz"

Soykırım demeniz için daha ne olması gerekiyor?

Soykırımın korkunçluğu sadece özneleri değil onların kimliklerini de yok etmesidir, gelecekleri kadar geçmişlerini de ellerinden almasıdır, yaslarını tutacak kimse bırakmamasıdır

"
"