14 Mayıs 2012

Uludere’de Anneler Günü

Anneler günü, tüm ülkede “coşkuyla” kutlandı. Anneler gününün “al ver ekonomiye can ver” mantığıyla kurgulandığı bir hayatta, anneleri bir gün olsun mutlu edebilmek için çiçekler alındı...

Anneler günü, tüm ülkede “coşkuyla” kutlandı.  Anneler gününün “al ver ekonomiye can ver” mantığıyla kurgulandığı bir hayatta, anneleri bir gün olsun mutlu edebilmek için çiçekler alındı, hediyeler verildi.  Ekonomi canlandı, dükkan sahiplerinin yüzü güldü. Hayat bir yakada böyle akıyor, uzunca bir zamandır. Özel günler, önemli bir promosyon malzemesi; bundan bir kaçış var mı? Yakın zamanda kaçış olmayacak gibi görünüyor. Ruhun materyaller üzerinden aşınması da belki de bu yüzden.

Bugün bir başka haber medyaya düşüyor. Uludere’nin Gülyazı ilçesinin mezarlığında anneler tek sıra dizilmiş. Her bir annenin kucağında bir fotoğraf duruyor. Her bir fotoğraf, Uludere’de katırların altına sığınarak ölüm bombalarından kaçan çocuklara ait. O çocuklar bugün yok. O çocukların anneleri ise hayatta, o fotoğraflara sığınmış, o fotoğraflara sarılmış, öylece duruyorlar. Bir annenin acı bakışı - ki annenin kendisi 30’unda bile değil; boyu kadar oğlu orada öldürülmüş işte. Bir teselli nasıl verilebilir ki o bakışlara?

Bu yazının yazılma nedeni, işte tam bu görüntü. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile beraberinde bir heyet, Anneler Günün’de Uludere Katliamı’nda çocuklarını kaybeden aileleri ziyarete gitti. “Dilinizi bilmiyorum ama feryadınızı anlıyorum” diyerek…  Aralık ayının sonunda, insansız hava araçlarıyla 34 insanın öldürüldüğü o güne dair, henüz resmi makamlardan bir açıklama yapılmadı. Resmi makamlardan açıklama yapılsa dahi, bu çocukların neden öldürüldüğüne dair bir teselli olabilecek mi? Anneler mahkeme kapılarında açılacak bir davanın sonucuna ulaşabilecek mi? Çocukların adı bilinmezlikten sonsuzluğa taşınabilecek mi?

Çocuklar kaçakçılık yapıyordu, diye siyasilerce suçlandılar. Anneler fotoğraflarla durdular. Bir illegal ekonominin ayağı haline getirilen çocuklar mı suçluydu yoksa annelerimize pırıltılı hediye alan bizler mi? İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de ve bir dolu yerde anneler günü kutlandı… Bir yakada doğmak, bir başka yakada olanları görmezden gelmek anlamına mı geliyordu?

Bazı ölümlerin arkasında siyasal nedenler vardır; bunu bilememek ve nedenlerini öğrenememek ise bir ülkenin kaderi olmamalı.


“Ve açsak, yorgunsak, al kan içindeysek eğer 
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak 
kabahat senin, 
- demeğe de dilim varmıyor ama - 
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!”

Nazım Hikmet

 

Yazarın Diğer Yazıları

Cumhuriyet’ten um:ag’a

Vakıf kurulduğunda ilk amaç, babamın gazetecilik anlayışını gelecek nesillere yaymak için bir eğitim modeli geliştirmekti.

Uğur Mumcu’nun ardından; dün ve bugün...

Her ırkçı ve şoven duygu, bir başka şoven ve ırkçı düşüncenin düşman kardeşidir

Çünkü yanan bilir

Ülkenin yeniden kendi eski dosyalarını açıp kendi geçmişiyle yüzleşmesi gerekiyor. Bastırılan her olay, misliyle günümüze geri geliyor.

"
"