31 Aralık 2023

Tıpta cinsiyet tartışması

Bazı işleri erkeklerden daha iyi yapıyorlar diyebilir miyiz? Mesela kadın cerrahlar erkeklerden daha iyi iddiasında bulunabilir miyiz?

Gün geçmiyor ki herhangi bir alanda kadın-erkek karşılaştırılması yapılmasın. Sağlık alanı da bu yarışın dışında kalamaz elbette. Daha önceki yazılarımda kadın bedeninin erkeklerden daha dayanıklı olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Öyle ya, dünyanın her yerinde erkeklerden daha uzun yaşıyorlar. Ağrı eşiklerinin daha yüksek olduğu, enfeksiyonlara daha dirençli oldukları bilimsel çalışmalarla gösterilmiş durumda.

Peki bazı işleri erkeklerden daha iyi yapıyorlar diyebilir miyiz? Mesela kadın cerrahlar erkeklerden daha iyi iddiasında bulunabilir miyiz?

Bu soruya bir cevap bulmak için yakın zamanda saygın cerrahi dergilerinden birinde bir araştırma yayımlandı ve kadın cerrahlar tarafından yapılan işlemlerin daha düşük bir maliyetle yapıldığını ortaya koydu (1).

Kanada'da 2007-2019 arasında cerrahi işlem geçiren 1.165.054 hastanın verileri incelenmiş ve ameliyat sonrası 30 gün, 90 gün ve bir yıllık harcamaların kadın cerrahların yapmış oldukları cerrahi işlemlerde belirgin olarak daha az olduğu ortaya çıkmış. Yapılan bu 1 milyondan fazla cerrahi girişimin, beklendiği gibi, yaklaşık sadece yüzde 10'u kadın cerrahlar tarafından yapılmış. Alanda bir erkek hakimiyeti olduğu belirgin.

 

Araştırma kadın cerrahların yapmış oldukları cerrahi girişimlerde komplikasyon oranlarının daha düşük olduğunu, yatış sürelerinin kısaldığını ve bunun da maliyetleri düşürdüğünü ortaya koymuş. Kadın cerrahların ameliyatları daha uzun sürede tamamladıkları da araştırmanın bulguları arasında. "Kadın cerrahlar acele etmeden, sakin bir şekilde, daha güvenilir işlemler mi yapıyor?" sorusu da gündeme gelmiş haliyle.

Amerikan Tıp Birliği (AMA) hekimlere açılan davaları incelemiş. Beklendiği gibi cerrahlara açılan davalar diğer branşların çok üstünde. Çalışan kadın doğum uzmanlarının yüzde 62'si, genel cerrahların ise yüzde 59'u en az bir kez mahkemenin yolunu tutmuş.

Araştırmanın ilginç sonuçlarından biri de kadın doktorların erkeklere göre çok daha az şikayet edilmeleri. Her yüz kadın hekimin 42'si suçlanırken, erkeklerde bu oran her yüz hekimde 75. Bu da kadın doktorlara çok daha az dava açılması anlamına geliyor.

Bu araştırma ve benzer araştırmalar kadınların hastalarına daha fazla zaman ayırdıklarını, tıbbi terimleri daha az kullanarak iletişimi daha iyi sağladıklarını ortaya koyuyor. Koruyucu hekimlik ve sağlık danışmanlığını daha iyi yapmalarının yanı sıra hasta ile empatiyi çok daha başarılı bir şekilde kurdukları da araştırmaların ortak noktası.

 

Bir başka çalışma ise tam tersini savunuyor. Kadın hekimlerin hastalara daha yakın oturduklarını ve daha yüksek sesle konuşarak üstün durumda olduklarını hissettirmeye çalıştıklarını iddia ediyor. Aynı çalışma kadın hekimlerin önlerindeki bilgisayarlarına daha fazla baktıklarını ve hastalarla daha fazla tartıştıklarını da belirtiyor.

Saygın tıp dergilerinden biri olan JAMA Surgery'de yayımlanan bir başka çalışmada ise Kanada'da 12 yıllık bir zaman dilimi içinde ameliyat edilen 1.3 milyon erişkin hasta incelenmiş ve bir erkek cerrah tarafından ameliyat edilen kadın hastaların ölüm riskinin, bir kadın cerrah tarafından ameliyat edilenlerden daha fazla olduğu saptanmış.

Anlaşılması biraz güç olabilir: Özetle, kadın hastaların kadın cerrahlar tarafından ameliyat edilmesi daha uygundur deniliyor. Araştırma erkek cerrahlar tarafından ameliyat edilen kadın hastaların operasyon sonrası ciddi komplikasyon yaşama oranının yüzde 16, ölüm oranının da yüzde 32 daha fazla olduğunu ortaya koymuş. Ameliyat geçiren erkek hastalarda ise cerrahın kadın veya erkek olması sonuçları etkilememiş ve oranlar benzer çıkmış.

Araştırıcılar bulgunun nedenleri konusunda fazla bir görüş belirtmemişler. Çalışma kadın cerrahların daha iyi olduğu sonucuna varmıyor çünkü erkek hastalarda bir farklılık yok. Bu çalışmayı yapan ekip yazının başında söz ettiğim araştırmayı da yapan ekip.

Bu çalışmalar bana hiç anlamlı gelmiyor. İstatistik bilimi ayrıca tartışılabilir, zira veriler uygun yöntemlerle değişik şekillerde yorumlanabiliyor. Anlayamadığım nokta ise neden bir kadın-erkek karşılaştırılmasının yapıldığı. İki insan arasında bazı anatomik farklar var diye neden biri diğerinden üstün olsun?

İyi hekim, iyi hekimdir. Bunun cinsiyet bağlamında tartışılması haksızlık. Ancak erkek egemen bir dünyada yaşadığımız için bu tür çalışmalar kadınlara alan açıyor. O nedenle de bu tür araştırmalara gereksinim var herhalde.

Yeni yılda herkese sağlık, mutluluk ve barış diliyorum.


1. JAMA Surg. Published online November 29, 2023. doi:10.1001/jamasurg.2023.6031

A. Özdemir Aktan kimdir?

A. Özdemir Aktan, Ankara'da doğdu. İlkokulu Rize'de bitirdikten sonra ortaokulu Talas Amerikan Kolejinde, liseyi ise Tarsus Amerikan Kolejinde bitirdi.

1971 yılında girdiği Hacettepe Tıp Fakültesini 1977 yılında bitirdi ve aynı yıl Hacettepe Tıp Fakültesi Genel Cerrahi asistanı oldu.

!982 yılında genel cerrahi uzmanı olduktan sonra askerlik ve zorunlu hizmet sonrası 1986 yılında Gazi Üniversitesinde yardımcı doçent olarak akademik kariyerine başladı. 1988'de Marmara Üniversitesine geçtikten sonra aynı yıl doçent ve 1994 yılında da profesör oldu.

Marmara Üniversitesinde 27 yıl görev yaptıktan sonra 2015 yılında KHK ile üniversiteden uzaklaştırıldı.

İstanbul Tabip Odasında değişik görevlerden sonra 2006-2010 yılları arasında İTO başkanı, 2010-2012 yılları arasında TTB Merkez Konseyi ikinci başkanlığı ve 2012-2104 yıllarında ise TTB Merkez Konseyi başkanlığı yaptı. İTO anılarını "Savaş Köprüleri Vurur" ve TTB anılarını "Hekimler Suç İşliyor" isimli kitaplarda yayımladı.

Halen hekimlik mesleğine ve TTB aktivistliğine devam ediyor.

Evli ve iki çocuk babası.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Vitamin tutkumuz

Vitaminleri vücudumuz sentezleyemiyor ve gereksinimiz var. Haplarla değil de doğal yollardan alsak daha iyi olmaz mı?

Hastayken verilen sözler

Yataklarında ve hele de ameliyat masasında olan hastalarımızın zor durumda oldukları zaman verdikleri sözlerin işler yoluna girdiğinde değiştiğini sıkça görüyoruz. Hekim olarak bunları izlemek de ilginç oluyor

Düzensiz ortam, verimsiz sonuç

Araştırmalar, yeterli dinlenemeyen kişilerin fiziki ve mental çöküntü yaşadıklarını, konsantrasyon eksikliği ile karar vermekte zorlandıklarını ve hata oranlarının yükseldiğini gösteriyor