19 Kasım 2023

Boğa heykelinin anatomisi

Bu görkemli heykelin Türkiye'de devamlı yer değiştirmesine, dedikodulara göre, kendisi kadar görkemli olan testisleri neden olur. Göze batan yerlerde kamu ahlakını bozduğu gerekçesi ile daha az insan tarafından görüleceği Kadıköy'e sürgüne gelir

İstanbul Kadıköy'de meşhur bir boğa heykeli vardır. Kadıköy'ün simgesi haline gelmiş olan bu heykel buluşma yeri olması yanında yer tariflerinde de kullanılır. Altıyol'dan Bahariye'ye gitmek için boğadan yukarı doğru yürümek gerekir. Boynuzlarının gösterdiği yöne giderseniz rıhtıma gelirsiniz. Fenerbahçe Stadı'na doğru gitmek için ise kuyruğunu takip edin. İşte bu boğa heykelinin ilginç bir hikâyesi var.

Heykel, 1864 yılında Fransız heykeltıraş Isidore Jules Bonheur tarafından yapılmış. Alsas-Loren bölgesi zengin kömür yatakları nedeniyle Fransa ve Almanya arasında bir türlü paylaşılamayan bir bölge olarak bilinir. O yıllarda Fransa savaşı kazanıp bölgeyi ele geçirince, bu heykel, kızgınlığı ve iriliğiyle Fransız gücünü simgelemek üzere, Paris'te bir zafer anıtı olarak yapılır. Bu küçük ama önemli bölge yıllar boyunca Fransa ve Almanya arasında sürekli el değiştirir. 1870 Sedan Muharebesi'yle Alsas-Loren Alman general Bismarck tarafından geri alınınca heykel de Almanya'ya gider.

1917 yılında Alman imparatoru II. Wilhelm dostluklarından dolayı heykeli İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne, İttihat ve Terakki Cemiyeti de Enver Paşa'ya hediye eder ve heykel Enver Paşa'nın köşkünün bahçesine konulur.

Uzunca bir süre unutulan heykel elli yıl kadar sonra Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nın önüne, sonra da Taksim Gezi Parkı'na götürülür. 1970'li yılların başlarında heykel Anadolu yakasına gelir ve Kadıköy Belediyesi önünde yirmi yıl kadar kaldıktan sonra 1990'lı yılların başında da şimdiki yerine taşınır.

Bu görkemli heykelin Türkiye'de devamlı yer değiştirmesine, dedikodulara göre, kendisi kadar görkemli olan testisleri neden olur. Göze batan yerlerde kamu ahlakını bozduğu gerekçesi ile daha az insan tarafından görüleceği Kadıköy'e sürgüne gelir.

Erkek üreme organlarının önemli bir parçası olan testislerin en önemli iki görevi testosteron salgılamak ve sperm üretmektir. İlginç bir şekilde bu fonksiyonları yerine getirebilmeleri için vücut ısısından iki derece daha düşük bir ortamda bulunmaları gerekiyor. Bu nedenle de vücut dışında bir konumları var. Diğer canlılarda ve, haliyle, boğada da durum aynı.

Önce karın içinde gelişen testisler erkeklerde bir kanal boyunca inerek torbalardaki yerini alıyor. Doğumdan sonra kapanan bu kanal tam kapanmadığında kasık fıtıkları ortaya çıkıyor. Çocuklarda bazen testisler torbaya inmiyor ve kasıkta kalıyor ki erken dönemde cerrahi olarak düzeltilmezse testis fonksiyonları bozuluyor.

Testislerde kanser de dahil olmak üzere birçok hastalık gelişebiliyor elbette. Boğa heykelinin kaderini ise sağlıklı testisleri belirlemiş. Boğa testisleri nedeniyle zaman zaman saldırıya da uğramış elbette.

Boğa heykeli bir zaferi simgelemek üzere yapılmış. Sultanahmet Meydanı'nda yer alan Burmalı Sütun (orijinali Yılanlı Sütun) Yunan şehirlerinin birleşerek Persleri yenmesi anısına yapılmış. New York'taki özgürlük heykeli 100. yıl anıtı olarak Fransa tarafından hediye edilmiş. Paris'teki Eyfel Kulesi Fransız Devrimi'nin 100. yıl anıtı.

Biz ise cumhuriyetimizin yüzüncü yılını çok sönük biçimde kutladık. Yüzüncü yıl görkemli bir anıtı, bir sanat eserini hak etmez mi? Sözü bile geçmedi.

A. Özdemir Aktan kimdir?

A. Özdemir Aktan, Ankara'da doğdu. İlkokulu Rize'de bitirdikten sonra ortaokulu Talas Amerikan Kolejinde, liseyi ise Tarsus Amerikan Kolejinde bitirdi.

1971 yılında girdiği Hacettepe Tıp Fakültesini 1977 yılında bitirdi ve aynı yıl Hacettepe Tıp Fakültesi Genel Cerrahi asistanı oldu.

!982 yılında genel cerrahi uzmanı olduktan sonra askerlik ve zorunlu hizmet sonrası 1986 yılında Gazi Üniversitesinde yardımcı doçent olarak akademik kariyerine başladı. 1988'de Marmara Üniversitesine geçtikten sonra aynı yıl doçent ve 1994 yılında da profesör oldu.

Marmara Üniversitesinde 27 yıl görev yaptıktan sonra 2015 yılında KHK ile üniversiteden uzaklaştırıldı.

İstanbul Tabip Odasında değişik görevlerden sonra 2006-2010 yılları arasında İTO başkanı, 2010-2012 yılları arasında TTB Merkez Konseyi ikinci başkanlığı ve 2012-2104 yıllarında ise TTB Merkez Konseyi başkanlığı yaptı. İTO anılarını "Savaş Köprüleri Vurur" ve TTB anılarını "Hekimler Suç İşliyor" isimli kitaplarda yayımladı.

Halen hekimlik mesleğine ve TTB aktivistliğine devam ediyor.

Evli ve iki çocuk babası.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Vitamin tutkumuz

Vitaminleri vücudumuz sentezleyemiyor ve gereksinimiz var. Haplarla değil de doğal yollardan alsak daha iyi olmaz mı?

Hastayken verilen sözler

Yataklarında ve hele de ameliyat masasında olan hastalarımızın zor durumda oldukları zaman verdikleri sözlerin işler yoluna girdiğinde değiştiğini sıkça görüyoruz. Hekim olarak bunları izlemek de ilginç oluyor

Düzensiz ortam, verimsiz sonuç

Araştırmalar, yeterli dinlenemeyen kişilerin fiziki ve mental çöküntü yaşadıklarını, konsantrasyon eksikliği ile karar vermekte zorlandıklarını ve hata oranlarının yükseldiğini gösteriyor